Sayfa 1/2 12 SonSon
16 sonuçtan 1 ile 10 arası

DÜŞÜNÜYORUM-CEVAP BULAMIYORUM-ÇÜNKÜ KORKUYORUM

  1. #1
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Yer
    Muğla-Bursa
    Mesajlar
    411

    DÜŞÜNÜYORUM-CEVAP BULAMIYORUM-ÇÜNKÜ KORKUYORUM

    SEN VE KORKULARIM

    Cevap bulamıyorum çünkü doğru soruyu soramıyorum bir türlü kendime. Hayır korkmuyorum, düşündüğünüz gibi değil. Biliyorum anlamakta güçlük çekiyorsunuz, hak veriyorum size çünkü bu ben değilim. Bir bilseniz, bir anlatsam.. Anlatsam dememeliyim, anlatabilsem en doğrusu. Ama dediğim gibi korku değil sorun.

    Yaşamayı seviyorum, hayatı seviyorum, kendimi seviyorum, insanları seviyorum. Kızıyorum belki bazen, doğru düşünemedikleri için. Evet farkındayım bu defa bende doğru düşünemiyorum. Kendime de kızıyorum. Ayırmıyorum kendimi diğer insanlardan. Bu böyle devam edemez biliyorum. Bir yolu olmalı.. Ben yine düşünmeliyim. Doğru bir soru sormallıyım kendime, doğru bir cevap bulmalıyım. Ben nerde hata yaptım?

    Olmuyor işte doğru cevabı bulamıyorum, doğru soruyu soramıyorum kendime.. Evet en başından haklıydınız "BEN KORKUYORUM" işte itiraf ediyorum..

    Kaybetmekten korkuyorum, daha kazanmadan. Bu ilk korkum değil ama, o zamanlar kazandıktan sonra kaybetmekten korktum. Ve korkularımın esiri oldum. Yoruldum, artık başlamadan, kazanmadan korkularımın esiri oldum.

    Yeni bir savaş başladı. Galiba kazanıyorum, korkularım geri çekiliyor. Bu defa doğru soruyu soramasam da doğru cevabı veriyorum. Ben onu çok seviyorum...

    Yazan : Mirze KOCA

  2. #2
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    2.201
    Korku bütün şeylerin babasıdır. Çünkü ancak ve ancak korkuyla anlayabiliriz dışımızdaki şeylerin önemini. Kafasına silah dayanmış birinden başka kim daha iyi algılayabilir ‘diğerinin’ gücünü.

    Sahip olduğumuz sevgilere bile bu kaçınılmaz yasa hâkimdir. Bizi bir insanı sevmeye devam etmeye zorlayan şey, sevdiğimiz insanı kaybetme korkusundan başka bir şey değildir. Annenin yokluğu, ancak çocuğun -varlığının bilincine vardığı ilk anlardan beri gelişen- ‘tarihi’ korkusunun ışığında anlamını bulur. Çocuk, kaybetme korkusuyla daha çok sever annesini. Her korkunun kadim bir geçmişi vardır.

    Bu, ‘aşk’ta da böyledir. Gençken savurganlığı yüzünden sevdiği kadının hakkını veremeyen bir adamın, yaşlılığında o kadına tutkuyla sarılmasının nedeni, onu kaybetmekten gerçek anlamda korkmaya başlamasıdır.

    Şu da bir gerçektir: Korku güven duygusu olmaksızın hiçbir işe yaramaz. En çok güvendiğimiz insanların ruhumuzun derinliklerindeki en büyük korkuların kaynağı olmasının ardında bu ‘diyalektik bilinç’ yatar.

    ‘Korku’ ve ‘güven’ birbiriyle çatışarak ve birbirini tamamlayarak yaşam alanı bulur. Korkularıyla yüzleşebilmek kendine en çok güvenen insanların işidir. Ve en çok korkan insanlar kendine en çok güvenen insanlardır.

  3. #3
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Yer
    Muğla-Bursa
    Mesajlar
    411
    saol üşenmemiş cevap yazmışsın.. artık kimse böyle şeyleri okumak istemiyor.. senin gibi bende karar aldım.. okunmayan yazılara, silinip giden, kaybolan yazıları gün ışığına çıkarmak gerekiyor artık...

    Aslında karmaşık bir yazım görünsede.. Anlayan için çok açık.. Yada anlamak isteyen için!!!!!

    Çok iyi cevap yazmışsın senden de bunu beklerdim.. Teşekkür ederim..

  4. #4
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    2.201
    Alıntı Mirze Nickli Üyeden Alıntı
    saol üşenmemiş cevap yazmışsın.. artık kimse böyle şeyleri okumak istemiyor.. senin gibi bende karar aldım.. okunmayan yazılara, silinip giden, kaybolan yazıları gün ışığına çıkarmak gerekiyor artık...

    Aslında karmaşık bir yazım görünsede.. Anlayan için çok açık.. Yada anlamak isteyen için!!!!!

    Çok iyi cevap yazmışsın senden de bunu beklerdim.. Teşekkür ederim..
    Ben teşekkürederim can..her daim seni dinler ve önemserim..ben ruhu seviyorum ruhun açıldıgı her platformdada olmaktan ve paylaşımda bulunmaktan büyük haz duyuyorum

    sen kendi ruhunu keşfetmiş ve onu yönetebilmeyi öğrenebilmiş bir karaktersin..bunu anlayan ve algılayabilen insanlar mutlu olur

  5. #5
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    623
    İki yazıdayı etkileyici bulduğumu söylemeliyim, korku konusunda bırakın yazı yazmayı kaç kişi oturup düşünmüştür ki, sevgiye kafa yoruruz okuruz ama korkunun adı bile korkutucu hele birde bununla kelimeleri kullanarak yüzleşmeye kalkmak...

    İlk fırsatta bu konuda düşünüp taşınıp bende düşüncelerimi paylaşmak isterim ama dedim ya öyle kolay değil korku üzerine yorum yapmak..

    Siz lütfen yazmaya devam edin..

  6. #6
    Moderator
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    6.163
    Kanka çok güzel yazmışsın. Çok iyi anlatmışsın hislerini. Ve hocam sen de güzel yorumlamışsın.
    Ben de isterdim ki sizler gibi anlatabileyim bunları ama ben hislerimi düşünmeye son verdim. Neredeyse hissiz olacak kadar dinlemiyorum artık kalbimi, duygularımı. Onlara kulak vermeyince onlarla ilgili yazmak da imkansızlaşıyor...
    Bu yazı gerçekten asrın itirafıymış
    [
    Ya da
    [

  7. #7
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Yer
    Muğla-Bursa
    Mesajlar
    411
    Bence buraya yazmanın bir mahsuru yok.. Okunduğu sürece yazabilirsiniz..

    Saygılar Sevgiler Teşekkürler...

  8. #8
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Yer
    Muğla-Bursa
    Mesajlar
    411
    Güzel yazı.. Şaşırmadım..

  9. #9
    Moderator
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    6.163
    Bir hapishane inşa ettim ve kendimi hapishanenin gardiyanlığına atadım. Mahkûmların kontrolüyle görevliyim. Görüşe müsaade yok hapishanemizde, mahkumların af ümidi de yok.
    Gardiyanlık zor iş, her türlü suçtan onlarca sabıkası olan, ele avuca sığmayan, her fırsatta yeni suçlar işlemek için tetikte bekleyen, uslanmak bilmeyen mahkûmlarla uğraşmak zor iş. Hem kısıtlamak zorundayım mahkûmlarımın bütün imkânlarını hem de onları, isyana yönelmeyecek kadar memnun etmeliyim. Onlar ki memnuniyet nedir bilmezler, onlar ki kısıtlanmaya gelmezler…
    Beynimde bir hapishane inşa ettim. Gardiyandan başka yöneticisi olmayan, daracık, çekilmez, soğuk bir hapishane… Yeni gelen her mahkûma şu değişmez uyarıyı yapıyorum: “Sen, artık bu taş duvarlar içinde, diğerleriyle beraber, onlarla aynı imkânlarda, buradan hiçbir beklentin olmadan ve af ümidi beslemeden yaşamak zorundasın. Sakin olup işimi kolaylaştırırsan iyi edersin…”
    Yavaş yavaş öğrendim hapishanemi yönetmeyi, mahkûmlarımsa başka çareleri olmadığını idrak etmeye başlayarak öğrendiler artık yönetilmeyi.
    Ve şimdi Sonunda;
    Geçmişte kalmış bütün duygularını, sevinçlerini, üzüntülerini, düş kırıklıklarını, iyi kötü bütün hatıralarını dört duvar arasına kapatmış bir insan ne kadar mutluysa o kadar mutluyum. Mahkûmları isyana hazırlanan bir gardiyan ne kadar korkuyorsa o kadar korkuyorum.
    [
    Ya da
    [

  10. #10
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Apr 2006
    Yer
    izmit
    Mesajlar
    22
    Konuda itirafta yorumlarda cok güzel anlatılmış ekleyecek bir şey bulamadım ama bi gercegide vurgulamak istedim '' Korku diye bişi yoktur korkuları kendimiz üretiriz ve tek cözümü vardır korkuyu Ürettiğin şekilde yok etmek'' buda uykudan uyanmak gibi bi şey olsa gerek bence. kısaca korku ile yüzleşmek )

Sayfa 1/2 12 SonSon

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.