Yağmur sonrası karanlıkta bir şehir
İçinde ben.
Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden
Giderken sen...
Tüyleri ıslak kuşlar su içiyorlar çeşmelerden
Kimsenin umrunda değiliz,
Ne aşk
Ne ben.
Bir şey olmamış,bir yerinden vurulmamış gibidir şehir.
Her gidiş niye birbirine benzer.
Arabaların camlarını siler tinerci çocuklar
Bir sigara parasına ömrümü anlatırım
Belki onlar dinler
Çekip gidişin hangi şarkıya benzer
Bulup çıkarırız karanlıkta bir şehrin içinden
Çocuklarla beraber
Neden kimsenin umrunda değiliz
Neden
Ne aşk
Ne ben
Islık çalmayı bilseydim
Birazda kahretmeyi
Hayır aç değilim diyebilmeyi
Canım istemiyorlarla çekip gitmeyi
Denizi seyretmeyi kıyıdan
Martılardan dilek tutmayı becerebilseydim
Belki kolay olurdu sensizlik
Belki benide alırdı koynuna hasretin derin boşluğu.
Yapabilseydim,kapıyı ardından ben kapayabilseydim
Camlara vurabilseydim öfkesini sensizliğin
Kırıp dökebilseydim senin gibi
Birde ayrılığı sevseydim olurdu sanki.
Şu senin gidişin biraz üzmeliydi yağmur sonrası bu şehri
Elimi tutmalıydı beyoğlu
Koluma girmeliydi üsküdar
Geçer demeliydi bakinin kahvesi
Sinema afişleri gönlümü almalıydı
Göz kırpmalıydı fatihin ana caddesi
En azından kadıköy biraz ağlamalıydı
Olur demeliydi galata
Samatya yanımda yürümeliydi tren raylarıyla
Saçlarımı okşamalıydı kasımpaşa
Aşk böyledir demeliydi bakırköy mesela
Yüzüme rüzgarını sürmeliydi eyüp sultan
Eminönü oturmaya gelmeliydi bütün kuşlarıyla
Tophane demli bir çay söylemeliydi en kırılgan anımda.
Yağmur sonrası bu şehri kolkola geçmeliydim bütün arkadaşlarla
Bir şiir yazabilmek için kocaman yalnızlığa
Bunun için isterdim bu şehri yanımda
Yağmur sonrası karanlıkta bir şehir
İçinde ben
Şarkılar çalıyor taksilerin teyibinden
Giderken sen...
Unut
Yağmur tanesini
Unut
Saçların rengini gözlerin karasını
Unut
Şarkıları
San defter yapraklarını
Baktığın aynaların arkasını unut
Unut
Kahverengi fotoğrafları
Adresleri unut
Rüzgarı
Rüzgar değince ağlatan saçlarını
Unut
Sil bütün isimleri
Yak şiirleri
Olmasınları olmayacakları olmadıları unut
Bak yoksun
Yokluğunu unut
Bak gitmişin
Gitmeleri unut
Varsın keşke desin bir ses içinden
Keşkeleri unut oysaları unut
Gözlerini unut
Bu şehri unut
Kor gibiyken içimde
Kendin gidip beni burda kor gibilerini unut
Unut
Unuttuğunu
Islak incir tanelerini
Zeytinin rengini
Ekmeğin buğusunu
Sen mi geldinleri unut
Unut işte
Unutmak en iyisi
Unut iyisi mi
Hep ellerin sıcaktı ya
En sıcak ellerindi
Elin elime değdiğini unut
Unut
Yıldız yıldız
İstanbul istanbul
Akşam akşam
Yavaş yavaş
Şarkı şarkı
Nasıl diyorlarsa nereye koyarsın böyle bir aşkı
Öyle unut
Hiçbir yere koyamadığım bu aşkı
Kavuşursak biteriz biz,
Biz mutlu sonlar katiliyiz
Kavuşursak biteriz biz
Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz
Herkesin bildiği bir aşk,
Herkesin attığı bir imza
Herkes gibi değiliz biz
Belki biraz serseri,
Belki biraz deliyiz,
Ama kavuşursak biteriz biz.
Pervane böceğinin mum alevine sevdası
Ateş böceğinin susuzluğuyuz biz
Yanar ama su içmeyiz
Etrafında döner, alevle dans ederiz.
Bize kimseden zarar gelmez,
Biz zararı ancak kendi kendimize veririz.
Severiz, özleriz, aşktan ölsek kimseye söylemeyiz.
Biz artık biz değiliz.
Ruhlar kavuşur ve konuşur gökyüzünde bir yerde
Ama bedenen kavuşursak biteriz biz.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir, onu söyleriz,
Kavuşursak biteriz biz.
İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz,
Dokunursak kanar ellerimiz.
Kimselere söylemez gizli gizli severiz
Ama kavuşursak biteriz biz.
Bir kor var içimizde yanan,
Onu küllendiremeyiz.
Görüşemeyiz, konuşamayız
Bir aşk var bizi biz yapan,
Kavuşursak biteriz biz.
Biz herkes gibi değiliz.
İstediğimiz zaman gelip,
İstediğimizde gidemeyiz.
Kahve içip, gülüp, konuşup, başbaşa yemek yiyemeyiz.
Ne bir filmdeki mutlu son,
Ne de göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz.
Sadece özlemle severiz,
Ve kavuşursak biteriz biz.
Sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık.
Artık her aşk her ağızda sakız.
Biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız.
Belki ayrı şehirlerdeyiz,
Ama her gece aynı mehtapta buluşur,
Yağmur yağarsa, çıkar,
Aynı yağmurun altında ıslanırız.
Bu aşkı ancak biz biliriz.
Şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar,
Mektupları suya yazarız.
Biz belki ayrıyız,
Ama her gün aynı geceyi sabahlarız.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir onu söyleriz.
Kavuşursak biteriz biz.
Yitirdiğim Birşey Var, Sende Arıyorum
Yüreğim Bir madenci feneri, Yol uçurum
Yaklaşma diyorsun, peki ya umudum?
Bir daha kimseden sormayacağım seni
...SÖZ OLSUN...
Akrep tutmus gibi kirpiklerinin ucundan
Beni görünce üşüyorsun, tamam,
Ugramam bir daha kamçılasada kan
Sana kör bakacağım, görmeyeceğim seni
...SÖZ OLSUN...
Çocuklar gibi ağlasada gönlüm ardından
Sormayacağım yüzünü, izini yollardan
Tüfeğimin namlusunun ucuna konan
Kınalı keklik olsanda, vurmayacagım seni
...SÖZ OLSUN...
Elindedir, Dönüştür bu ağıdı serenatlara
Düş atları, uçursun bizi bulutlara
İki kiliç gibi dögüsürken ak ile kara
Adak olsanda, Kurban vermeyeceğim seni
...SÖZ OLSUN...
Siliyor dünlerimi yine ah
Bir başıma bırakıpta beni
Duymazlıktan geliyorsun bak
Yapamazsın olmaz ama yalnız kalırsın
Geri dönemez misin o günlere yanmaz mısın ah
Sabahı getirsem yine bıraksam koynuma sarılmaz mısın yar
Atsam önüne sevgimi bağlarına basmaz mısın yar
Bu kadar kalpsiz olamazsın ama yalnış yoldasın
Ne halden anlarsın sen ne sorarsın hainsin
Bir boşlukta kalmışsın acımazsın
Vurdumduymazsın gözü doymazsın ama anlamazsın
Yer imleri