Hayatin icinden

Parça ve bütünHenry Ford, her sabah New York’un kuzey kesimindeki evinden çıkar, güney kesimindeki işine yürürmüş. Yürürken de aklına o upuzun yolun tamamını getirmezmiş. Yola başladığında, bir blok ötede çiçekçi vardı, bugün vitrininde ne tür çiçekler var acaba diye düşünür, çiçekçiyi geçtikten sonra, iki blok ötedeki gazete bayisine ulaşmayı hedefler, onu da geçince daha ilerideki mağazayı düşünmeye başlarmış. Bu şekilde, her defasında kendisine birkaç yüz metrelik hedef seçtiğinden, kilometrelerce yürüyüşü gözünde hiç büyütmeden bitirirmiş. Çözümü parçalara bölmeyi, bu sayede düşünmüş. Yolu parçalara bölerek kolaylaştırdığı gibi, otomobil imalatını da bu şekilde kolay ve hızlı hale getirmenin mümkün olup olmadığını düşünmeye başlamış. Ve yürüyen bant üzerinde araba imal etme yolunu bu şekilde keşfetmiş. Motor, bir şerit önünde kayacak, bir işçi birbiri ardına geçen motorlara hep aynı parçayı ekleyecek, her işçi bir parça eklerken, büyük bir hızla otomobil imal edilmiş olacak. Ve her bir işçi, işinin sadece bir parça ekleyip vida sıkmak olduğunu bilip, kolaylıkla onu uygulayacak.

[