Kırım Tatar sürgünü, 2. Dünya Savaşının sonuna gelindiğinde 18 Mayıs 1944 senesinde 423 Bin Tatar Türkü‘nün 1 gün içinde evlerinden zorla çıkartılması ile gerçekleşti
Kırım Tatar Türkleri, uzun yıllar dönemin Komünist Sovyetler Birliği rejim lideri Stalin ile Nazi Almanya’sı arasında kalmış bir millet. Almanlar, 2. Dünya Savaşı sonuna kadar Kırım’da egemenlik kurmuşlar; ancak savaş sonucunda Sovyetlerin bölgeyi tekrar ele geçirmesi, Kırım Tatar sürgünü’nün de habercisi olmuş. Kırım Tatarları’nın Sovyet hükümeti kararıyla 18 Mayıs 1944 tarihinden başlayarak Orta Asya ve diğer bölgelere sürgün edilişlerinin hikayesine gelin beraber bakalım.
Kırım Tatar sürgünü, tarihteki diğer sürgün/soykırım hikayeleriyle birçok ortak özellik taşıyor esasında. 2. Dünya Savaşı öncesinde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin hakimiyetinde olan Ukrayna’daki Kırım yarımadası, Alman ordusu tarafınca ele geçirilmişti. Uzun senelerdir Stalin yönetimindeki baskı dolu Komünist rejimden kurtulmak isteyen Kırım Tatarları, Alman işgalinin aslen Rus zulmünün yıkılmaya başladığına işaret ettiğini düşünerek sevinmedi de değil.
Ancak 1944 tarihinde Rusların bölgeyi tekrar ele geçirmesiyle beraber büyük bir ırkçı katliama uğramışlardır. Sovyet askerlerince belirlenen Türk evlerine teker teker baskın düzenlenmiş ve herkesin yalnızca taşınabilir eşyalarını yanlarına alarak meydana çıkmaları emri verilmişti. 423 Bin Kırım Tatar Türkü, trenlere doldurularak Sibirya, Kazakistan, Özbekistan şeklinde Orta Asya bölgelerine sürgün edildi… Bazı yaşlılar ve Kırım’ı terk etmek istemeyenler, aynı meydanda kurşuna dizildi.
Kadınlar, kundaktaki bebekler, yaşlılar, hastalar, savaşamayacak durumda erkeklerden oluşan 423 bin Kırım Tatarı, gece yarısı hayvan vagonlarına istif edilerek, “Sovyetler Birliğine İhanet” suçlaması ile vatanlarından sürüldü. Halbuki binlerce Kırım Tatarı Hitler Almanyasına karşı Sovyet ordularında savaş veriyordu.
Haftalarca sürecek yolculukla Sibirya’ya gönderilmek suretiyle trenlere istiflenen 423 bin Kırım Tatarından bir kısmı açlıktan hayatını kaybetti. Kırım Tatar sürgünü operasyonunu çok kısa bir müddette tamamlamayı büyük bir başarı olarak kabul eden Sovyet ordusu, Arabat isimli Kırım Tatar köyünü gözden kaçırdığını fark etti. Unutulan köy halkının çoktan yola çıkmış olan trenlere ilave edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle, tüm köy apar topar bir halde gemilere yüklendi. Bu gemi ise bilinçli bir şekilde denizin ortasında batırılarak, Arabat köyü Tatar Türkleri acımasızca öldürüldü.
Kırım Tatarları’nın büyük bir kısmı Özbekistan’a sürgün edildi; burada eski hayatlarından hiç bir şey olmadan, sıfırdan adım atmak da fazlaca zordu onlar için. Sürgün edildikleri yerlerde uzun seneler ahırlarda, toprak çadırlarda yaşamaya mecbur bırakıldılar. Yeni ülkelerine uyum sağlamaları da uzun yıllar aldı…
Kırım yarımadasına ise Ukrayna, Polonya ve Moskova’dan getirilen yüz binlerce Slav kökenli aile yerleştirilmiştir. Dolayısıyla Kırım Türklerinden kalan mallar, bölgeye yeni yerleştirilen Slavlar tarafından yağmalanmıştır. Mezarlar yıkılmış, mezar taşları inşaatlarda kullanılmak suretiyle ayrılmış ve tüm mezarlıklar traktörler tarafından sürülmüştür.
Geçen vakit içinde Kırım’a dönme umudu ve çabası ise hiç bitmemiş. Kırım Tatar sürgünü mağdurlarının sesleri SSCB yönetimi tarafınca bastırılmış olsa da, halk Kırım yarımadasına dönmenin yollarını her zaman aramış. 1980’li yıllara yaklaşıldığında ise, Gorbaçov’un yönetime geçmesiyle Rusya’da daha yumuşak bir politika izlenmeye başlamış, bunu fırsat bilen Kırım Tatar Türkleri, haklarını savunmak için olağanüstü emek sarfetmişler ve sonunda kısmen de olsa Kırım’a dönme umudunu yakalamışlardır.
1987 yılında Kırım Tatarları, vatana dönüşlerinin engellenmesine karşı Kızılmeydan’da yaptıkları gösterilerle dünya gündemine oturdu. 1989’dan itibaren bürokratik engellere, polis baskısına ve ağır maddi koşullara karşın sürgün yerlerinden Kırım’a topluca dönüşler başlattılar. Bu süreç nihayetinde 250 binin üstünde Kırım Tatarı vatanına dönebildi…
SSCB dağıldıktan sonra, Ukrayna’ya bağlı bir özerk cumhuriyet olan Kırım’da, bugün yaklaşık 2,5 milyon kişi yaşamaktadır. Nüfusun %67′sini Ruslar, %22′sini Ukraynalılar ve %10′unu Kırım Tatar Türkleri oluşturmaktadır.