qurban olam onun yoluna
Sual: Peygamber efendimizin faziletlerini bildirir misiniz?
CEVAP
Mevahib-i ledünniyye ve Mirat-i kâinat kitaplarında bildirilen faziletlerinden bazıları şöyledir:
Canlılar içinde ilk olarak Muhammed aleyhisselamın ruhu yaratıldı. Hak teâlâ (Her şeyi senin için yarattım, sen olmasaydın, hiçbir şeyi yaratmazdım) buyurdu. Tevrat, İncil ve Zebur’da övülüp müjdelenmiştir.
Âmine validemiz ona hamile olunca, bütün putlar yüzüstü devrildi. Bütün şeytanlar ve sihir yapan büyücüler âciz kalıp, işlerini yapamaz oldular. Doğunca da bütün putlar yıkıldı. Doğduğu gece, Kisra’nın sarayı yıkıldı. Mecusilerin bin yıldan beri yanan ateşi söndü. Save gölünün suyu kurudu.
Safiye Hatun anlatır:
Doğduğu gece 6 alamet gördüm:
1- Doğar doğmaz secde etti.
2- Başını kaldırıp “La ilahe illallah inni Resulullah” dedi.
3- Her taraf aydınlandı.
4- Yıkayacaktım, biz Onu yıkadık diye bir ses işittim.
5- Göbeği kesilmiş ve sünnet edilmiş gördüm.
6- Sırtında nübüvvet mührü vardı. İki küreği ortasında “La ilahe illallah Muhammedün Resulullah” yazılı idi.
Çocuk iken, başı hizasında bir bulut gölge yapardı.
Ona salevat okumak âyet-i kerime ile bildirildi. Kelime-i şehadette, ezanda, ikamette, namazdaki teşehhüdde, birçok dualarda ve Cennette Allahü teâlâ, Onun ismini kendi isminin yanına koymuştur.
Allahü teâlâ, Onu kendisine habib [sevgili] yaptı, herkesten daha çok sevdi.
Kimseden bir şey öğrenmemiş iken, Allahü teâlâ Ona, her ilmi, her üstünlüğü verdi. Her yerde her zaman mübarek kalbi hep Allahü teâlâ ile idi.
Allahü teâlâ, bütün peygamberlere (Ya Âdem, ya Musa, ya İsa) diyerek ismi ile hitap ederken, Ona (Ya eyyühennebiyyu, ya eyyüherresul) diye özel hitap ediyor.
Namazda otururken, (Esselamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi) okuyarak, Ona selam vermek emrolundu. Namazda, başka bir Peygambere böyle söylemek caiz olmadı.
Her peygamber kendi milletine, o ise her millete gönderilmiştir.
Her peygamber, iftiralara kendisi cevap verdi, fakat ona yapılan iftiralara Allahü teâlâ cevap verdi.
İsmi ile çağırmak, yanında yüksek sesle konuşmak haram idi.
Hz. Cebrail 24 bin kere geldi. Başka Peygamberlere çok az geldi.
Mübarek hanımları müminlerin anneleri idi ve onlarla evlenmek başkalarına haram edildi.
Önünden gördüğü gibi, arkasından da görürdü.
Mübarek teri, gül gibi güzel kokardı.
Uzun kimselerin yanında iken, onlardan yüksek görünürdü.
Güneş ve Ay ışığında gölgesi yere düşmezdi.
Üstüne sinek ve başka hiçbir böcek konmazdı.
Çamaşırları, ne kadar çok giyse de hiç kirlenmezdi.
Taş üstüne basınca, izi kalır, kum üstünde iz bırakmazdı.
Sözü çok vecizdi. Az kelime ile çok şey anlatırdı.
Eshabının hepsi, peygamberler hariç, bütün insanlardan üstündür.
Onun ümmeti de bütün ümmetlerin en üstünüdür.
Onun mübarek ismini taşıyan mümin Cennete girer.
Onu ve ehl-i beytini sevmek farzdır.
Hz. Azrail, içeri girmek için izin istedi. Başka hiç kimseden izin istemedi.
Kabrinin toprağı, her yerden ve Kâbe’den daha kıymetlidir
türkoğlu
qurban olam onun yoluna
[
Ya da
[
gel ya resulallah,gel ya habibullah,seni biran rüyada bile görmeye bütün dünyamı varımı yoğumu herşeyimi vermeye hazırım
adının geçtiği yerleri okuyunca bile ağlamaktayım,seni biran görsem keşke, ellerinle başımı okşasan,sonra dizlerinde can versem.
Allah ve İnsan
Tekmil İnsanlık her an Allah duygusuna aç,
Zihinler şîrâzesiz, zihinler O’na muhtaç...
Sezer her zaman temiz vicdanlar bu duyguyu,
Düşünce çıkmazları Rabb’e ulaşma koyu...
İlmin o engin ufku, mantığın hünerleri,
Dolduramıyor İmandan boşalan yerleri.
Bir sürü ulemâ ve bir sürü de filozof...
Nazariyeleri çarpık, düşünceleri kof.
Ne fikirlerinde sadra şifa veren beyan;
Ne madde ötesini olduğu gibi duyan.
Anlayışlar kısır; her şeyin mebdei meçhûl,
Ve yığınlar faraziyeler ağında ma’lûl.
Oysa, her renkte ve her seste O’ndan bir ma’nâ,
Ruh ve hikmet ufkunda her şey İnsandan yana:
Varlık O’nun nuru, o Nur’un dalgalanışı,
O, hem varlığın hem de hâdiselerin başı...
Bu sırrı kavrayan gönüller oturaklaşır,
Ancak oturaklaşan ruhlar O’na ulaşır.
Gözsüz görmese de her yanı O kaplamakta,
Sırra, hep bu ilâhî münasebet akmakta...
Ve duygular O’na uyanmakta perde perde,
Bir vuslat istikametinde ki az ilerde...
Her tarafta kevserden gürül gürül çeşmeler,
Her yanda İnsan-Allah bestesinden nağmeler.
Fikir bu ufka erip gönülle birleşince,
Ayrı bir visal kapısı açılır her gece.
Bu eşiği aşan ruh kendi özüne erer,
Gerçek İnsan olmaktan gaye de buymuş meğer...
Fethullah Gülen
Beni Yalnız Bırakma
Gönlüm gözüm Sen’in ile açılır,
Geçilmezler Sen’in ile geçilir,
Adın anılınca nurlar saçılır;
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Hak aşkına kulun yalnız bırakma!
Ben bir kapıkulu, Sen de Sultansın,
Yolda kalmışlara Haktan emansın,
Ben bir cesed isem, Sen onda cansın;
Doğ ruhuma beni hasretle yakma!
Dost aşkına kulun yalnız bırakma!
Âşıklar ararlar Sen’i her yerde,
Dudağın şerbeti dermandır derde...
Ben bir dertli isem dermanım nerde?
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Hak aşkına kulun yalnız bırakma!
Bir yüzü karayım pek çok vebâlim,
Düşe-kalka, kalmadı hiç mecâlim...
Bilmem ki ötede ne olur hâlim...?
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Hak aşkına kulun yalnız bırakma!
Bir zaman mevsimler bütün bahardı,
Korkarım o günler bir bir karardı...
Merhamet! Yollarım bir sarpa sardı...
Doğ rûhuma beni hasretle yakma!
Dost aşkına kulun yalnız bırakma!
Fethullah Gülen
Ak Ve Kara
Apaydınlık bir dönem, kol kol gezen güneşler,
Semâda yüzüp giden kehkeşânlara inâd.
Her bucağı Irem Bağları’na denk o günler,
Gök kuşağı gibi zafer tâklarıyla âbâd...
Sonra bir kâbuslu devir ve aranan dünler
Firavunlaşdı herkes firavundan da berbâd.
Harâb oldu her taraf, soldu çiçekler, güller,
Bülbülün dilinde dinmeyen yeisli feryâd.
Gökler gamlı, bulutlar küskün, kurudu göller,
Virânelere döndü her yan, simsiyah eb’âd.
Yine rüyâlarda kor, tütüyor eski günler
Mışıl mışıl döl yatağında milletçe murâd...
Fethullah Gülen
Gül yüzü buluşma yeridir,
En temel kavuşmalar gül yüzünde gerçekleşir.
Çünkü gül yüzler bakışı aşka dönüştürür.
Bakış ki, aşıkın maşuka dönüşüdür;
İlk tanışma ve son ayrılıktır.
Sonra mayelenir bakış;
Bakış aşk olur, bakış vuslat olur.
Aşık ve maşuk tanışmaktan öte geçerler,
Geri döner ve sanki birbirlerini hatırlamış olurlar.
İlk bakışma sonsuz beklemelerin durulduğu bir göl olur.
Güzellik gül yaprağında beklemiştir aşkı.
Aşk gül yüzünde güzelle buluşur.
Aşk gül tenlerde görünür kılar kendini.
Ve güzellik aşkın bakışında seyre dalar kendini.
Bayram Leventoğlu
Muhammed’i çok özledim
Ciğerlerim pare, pare
Şol canımdan çok istedim
Yollar, götür beni yâre
Günüm gecem selâvattır
Ne huzurdur, ne rahattır
İstediğim şefâattır.
Yâr Muhammed, cana çare.
Irmak olsam, yâre aksam
Ravzasına, nasıl baksam
Şol gönlümü, bile yaksam
Kapanmıyor, canda yare.
Ümmetinim, şerefim çok
Gelmelere dermanım yok
Bir hasret ki, saplandı ok
Sırat üzre, düştüm nare.
Derdim elbet, Kabe ve Hac
Muhammed’e aşkım ilaç
Hasretinden düştüm bîlaç
Çöllerdeyim, hem avare.
Hak aşkına ömür versem
Muhammed’i bir kez görsem
Eşiğinde bile ölsem,
Yalvar, yakar, ben bîçare.
Aşk var ise, Sen sebebi
Habibullah, en son nebi
Selindeyim, coştu debi
Şefâat kıl, sitemkâre.
Gönlümün GLUü
M.Fethullah Gülen
Sen’i seven her ruh uludur ya Resûlallâh!
Gönlü-gözü onun doludur ya Resûlallâh!
Cemâlin pertevinden zerre şevk alan billâh,
Kapının ayrılmaz kuludur ya Resûlallâh!
Beklemez bir başka iltifât Sana erenler,
Semtin iltifat buğuludur ya Resûlallâh!
Gönül gözleriyle bir kere seni görenler,
Onlar ruhların bir koludur ya Resûlallâh!
Uçuşur ikliminde altın kanatlı kuşlar,
İklimin kuşların yoludur ya Resûlallâh!
Cennet yamaçları gibidir orda ufuklar,
Cemâlin bu ufkun tülüdür ya Resûlallâh!
Sana ermek imanlı gönüllerin rüyâsı,
Seni bilmeyenler ölüdür ya Resûlallâh!
Vuslatın, bu garip kıtmîrin her dem hülyâsı,
Bu benim gönlümün gülüdür ya Resûlallâh!
Lütuf ve Merhamet?
Şükr Allaha ki pişiklerin qənətləri yox... Olsa idi, göydə göyərçin qalmazdı... Allah kimə qənət verəcəyini bilir!
sağol nur kardeşim eline sağlık allah bizi peygamber efendimizin şefaat ettiği kullarından eylesin inşallah
herzaman doğruyu söyle ne dediğini hatırlamak zorunda kalmassın
CANIM KURBAN OLSUN YOLUNA
ADI GÜZEL KENDİ GÜZEL MUHAMMED
GEL ŞEFAAT EYLE KEMTER KULUNA
ADI GÜZEL KENDİ GÜZEL MUHAMMED
YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE İÇİN
YENİDEN BÜYÜK BİR TÜRKİYE İÇİN
YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ KURMAK İÇİN
*******************************
M.G
*********************************
Yer imleri