Ankara Barosu'na kayıtlı 400 avukat, 'Kafes' ve 'millete komplo' eylem planlarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.

Ele geçirilen kaos planlarıyla Anayasa'yı ihlal dahil Türk Ceza Kanunu'nda yazılı 13 ayrı suçun işlendiğine dikkat çeken avukatlar, yetkilileri göreve çağırdı. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na sunulan dilekçede, "Devlet tuzak kurmaz, iftira atmaz. Bu nedenle yetkilileri gerçek devlet adamı gibi davranmaya davet ediyoruz." denildi. Planların hazırlanmasına ve uygulanmasına göz yumanların 'şüpheli' olarak gösterildiği suç duyurusunda, başvurunun sebebi ise şu ifadelerle dile getirildi: "Eylem planlarının meydana getireceği yıkımdan, doğrudan zarar göreceğimizden dolayı şikâyet zorunluluk arz etmiştir." Daha önce de Adana, Mersin, Kayseri, Isparta ve Bursa gibi birçok ilde bir araya gelen avukatlar benzer suç duyurularında bulunmuştu.
Evrensel Hukukçular Platformu adına Avukat Hasan Hüseyin Tanrıverdi tarafından verilen suç duyurusu dilekçesinde, 'Kafes Eylem Planı ve İrtica Eylem Planı'nı hazırlayanlar, planları hazırlama talimatı verenler, planları uygulamaya geçirenler ile planların hazırlanmasına ve uygulanmasına göz yumanlar, 'şüpheli' olarak belirtildi. Sorumluların, 'Anayasa'yı ihlal', 'Silahlı örgüt kurmak', 'Silah sağlama', 'Askerleri itaatsizliğe teşvik', 'Tehdit' , 'Kişisel verilerin kaydedilmesi', 'Hükümete karşı suç', 'Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit', 'Suç işlemeye tahrik', 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik', 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'İftira' ve 'Suç uydurma' suçlarından cezalandırılmaları talep edildi. Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: "Bizler ülkesini seven, milletini seven, adalet ve demokrasinin tam olarak tesisinin sağlanması konusunda mücadele eden hukukçular ve bu vatanın evlatları olarak yapılan yasa dışı eylemlere seyirci kalmamız mümkün değil. Eylem planlarının meydana getireceği yıkımdan dolayı doğrudan zarar göreceğimizden, şikâyet başvurusu yapılması zorunluluk arz etmiştir."

Dilekçenin savcılığa verilmesinin ardından Hukuk ve Demokrasi Kurumu, HUDER, Adalet Gönüllüleri Derneği, Özgün Yaklaşım, Hukuk ve Hayat Derneği, Kamu Hukukçuları Derneği ve Hukukçular Birliği Vakfı'nın oluşturduğu platformun üyesi avukatlar, basın açıklaması yaptı. Hiçbir kişi, kurum ve zümrenin konumları nedeniyle yargıdan bağışık tutulamayacaklarının belirtildiği açıklamada, şunlara dikkat çekildi: "Anayasa'yı, kanunları ve hukuku hiçe sayan devletin saygın kurumları içerisinde yuvalanmış bazı illegal oluşumların demokratik hukuk düzenini ortadan kaldırmaya yönelik birtakım vahim komplolar hazırladıklarını ve uygulamaya koyduklarını esefle öğrenmiş bulunuyoruz. Bu komploları gerçekleştirmek için toplumda korku ve kaos yaratacak suikastlar, provokasyonları uygulamaya hazırlandıkları ortaya çıkmıştır. Bu hukuk dışı planların ortaya çıkarılması ve zanlıların adil bir şekilde yargılanabilmesi için, soruşturmayı ve yargılamayı yürüten yargı mensuplarının hiçbir kişi ve kuruluşu ayırt etmeksizin suçun ortaya çıkarılması ve soruşturmaya müteallik olarak buralarda her türlü inceleme ve araştırmaları yapmaları yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığının doğal bir sonucudur."

Devlet içerisinde yuvalanmış suç örgütlerini ortaya çıkarmak için çalışan yargı mensupları üzerine kurulmaya çalışılan baskı ve tehditlerin kınandığı açıklamada, "Yargı yoluyla kurumların içerisindeki çürük elmaların ayıklanması, cuntaların, suç örgütlerinin ortaya çıkarılarak tasfiye edilmesi, kurumları yıpratmayacak aksine vatandaş gözünde saygınlığını artıracaktır. Bu nedenlerle yargı mensuplarının görevlerini tam anlamı ile yapabilmeleri için gerek HSYK gerek siyasiler ve gerekse basın yayın kuruluşlarınca rahatsız edilmemesi, engellenmeye çalışılmaması önemlidir." denildi. Bazı siyasi parti liderlerinin açıklamaları hatırlatılırken, "devlet içerisinde suçluların himaye görmemesi ve herkesin hukukun önünde eşit olması gerektiği" kaydedildi. ZAMAN