Özellikle Azebaycan'da üniversite eğitimi alacak gençler ve velilerinin çeşitli zamanlarda yönelttiği sorulara genel bir cevap olmak üzere kısaca bazı açıklamalar yapmak istiyorum:


Azerbaycan'a Nasıl Gidebilirim?

Bakü'ye en kolay ulaşım yöntemi Ankara, İstanbul ve Antalya'dan uçakladır. THY'nin hergün İstanbul-Bakü seferi vardır. Yazları bu sefer bazen günde iki defadır, THY web sitesinden incelemek lazım. THY'nin en büyük dezavantajı Bakü'ye Azerbaycan saatiyle gece 04.00 gibi inmesidir. Bir de Azerbaycan Havayolları (AZAL) ile kıyaslanınca nispeten pahalıdır. AZAL iyi bir havayolu şirketidir.Uçakları Boeing ve Airbuslardan oluşur. Ankara'dan haftada iki gün uçuş olduğunu da unutmayın. AZAL Türk saatiyle öğleyin 12.30-13.00 gibi İstanbul'dan kalkar, Azerbaycan saatiyle 17.00'de Bakü'de olur. Biletler 200-300 USD arasında değişebilir.

Özellikle uçağı pahalı bulanlar için Azerbaycan'a Karayoluyla Gürcistan ve İran üzerinden gitmek mümkündür. İstanbul'dan Bakü'ye Gürcistan üzerinden otobüsler var. Öte yandan karayolunda öğrencilerin büyük kısmı İran yoluyla gelmeyi tercih ederler. Bunun için öncelikle bulunduğunuz şehirden Iğdır'a gelmeniz gerekir. Iğdır'dan Nahcıvan'a geçip uçakla Bakü'ye ulaşmak mümkün olmakla birlikte Azeri vatandaşı olmayanlar için uçak ucuz değildir. Dolayısıyla zaten pahalı olduğu için uçağı tercih etmeyen bir öğrenci doğal olarak İran-Tebriz üzerinden Azerbaycan sınırında Astana şehrine ulaşır. Bu aradaki yol kiralık taksiyle geçilir. Bir taksinin Azerbaycan sınırına ulaşması pazarlığa göre 60-100 dolara mal olabilir. 2-3 kişinin bir arada seyahat etmesi maliyetleri düşürecektir. İran-Azerbaycan sınırından geçtikten sonra yine bir taksi kiralanarak 3-4 saatte Bakü'ye ulaşırsınız. Burada da taksi maliyeti 50 USD civarındadır.

Azerbaycan'a gelirken önceden durumunuza göre vizenizi Türkiye'de almanız, özellikle öğrenci iseniz Bakü'ye girişte size bazı kolaylıklar sağlayabilir. Uçakla girişte havaalında 10 USD karşılığı 2 aylık vizeyi Bakü'de de alabilirsiniz. Karayoluyla geleceklerin vize işini muhtemel zorluklara karşı Türkiye'de halletmesi önerilir.

Azerbaycan ucuz bir ülke midir?

Azerbaycan'ın taşra bölgesi nispeten ucuzdur ama Bakü şehri için yanılgıya düşmemek gerekir. Bakü'de hayatın muadil bir Türkiye şehrinden farkı yoktur. Öğrencilerin 2-3 kişi bir arada kirada kalması kira maliyetini düşürmekle birlikte, hayat Ankara, İstanbul ayarına yakın düzeyde pahalıdır. Özellikle Anadolu'nun küçük şehirlerinden ilk defa Bakü'ye gelenler büyük şehre adapte olmakta zorluk çekerler. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana gibi şehirlerde yaşayanların Bakü'ye adapte olması çok kolaydır.

Bakü dışında Gence'deki üniversitelerde okuyacaklar maddi açıdan daha şanslıdır. Gence ucuz ve güzel bir şehirdir. Gence'ye Bakü'den uçak, tren veya otobüzle gidebilirsiniz. 20 Yanvardaki avtovağzal(otogar)dan sürekli otobüs bulabilirsiniz. (Otogar yakın zamanda yeni yerine taşınacak, Sumqayıt yolunda). Hergün direk Gence treni yanında haftada 3 gün uçak vardır.

Azerbaycan'da Ne Kadar Parayla Geçinebilirim?

Bu sorunun cevabı aslında Azerbaycan'da ne iş yapacağınızla ilgili. Bir öğrenci ya da başka amaçla orada bulunan bekar bir şahıs 2-3 arkadaşıyla 200 dolar kirayı paylaşıyor ve yemek işini evde hallediyorsa, veya yemek dahil bir yurtta kalıyorsa çok para harcamasi için bir sebep yok. 250-300 dolara çok rahat geçinir. Elbette öğrencilerin ekstra para harcaması için bir sürü sebep var, yalnız bir evde yaşıyorsa, yemekleri dışarıda yiyorsa, geceleri diskoya vs. gidiyorsa, içki içip eğleniyorsa ayda 1000-1500 dolar da yetmeyebilir.

2-3 çocuklu bir aile halinde Bakü'de bulunacaksanız kira dahil 800-1000 USD ile rahat geçinirsiniz. Daha önce de belirttiğim gibi, burada maliyetin esas bölümünü tutan ev kirasıdır. Şehir merkezinde iyi bir ev 400-500 doları bulabilir. 1-2 odalı ortahallisi en az 300-350 dolardır. Taşraya doğru çıktığınızda 150-200 dolara da ev bulabilirsiniz. Bunun dışında yeme içme, ulaşım çok pahalı değildir, normal Türkiye'dekine yakındır.

Azerbaycan Parası Manat ve Dövizle ilgili bilgi verir misiniz?

Azerbaycan para birimi Manattır. 2006 yılı başından itibaren 2007 yılına kadar geçerli olacak eski Manatın yerine yeni Azeri Manatı kullanılmaya başlanmıştır. Yeni 1 Manat yaklaşık 1 USD değerindedir. Manat dolardan yüzde 10 kadar değerlidir. Ancak piyasada çokca eski manat göreceksiniz, eski manatların halk arasında isimleri vardır ve alışverişte bu isimler kullanılır. 3-4 ay bu kavramlar kullanılacağına göre kısaca bilgi vermekte yarar görüyorum.

Azerbaycan paralarının isimleri paranın üzerindeki resme göre verilmiştir. Mesela eski 500 Manat üzerindeki Nizami Gencevi resmi sebebiyle Nizami, 1000 Manat eskiden mevcut olan Mehmet Emin Resulzade'nin resmi sebebiyle "Memmet", 10000 Manat ise Şirvanşahlar Sarayı resmi sebebiyle "Şirvan" olarak adlandırılır. Yeni 1 Manat 5000 eski manata eşittir. Yani eski 1 Şirvan (10.000 Manat) Yeni 2 Manattır (5000X2).

Azerbaycan'da döviz olarak Dolar yaygındır. Yalnız alışverişlerde (büyük meblağlar dışında) dolar geçmez, buna dikkat edin. Çok sayıda döviz büfesi vardır, dolayısıyla paranızı bozdurabilirsiniz, endişe etmeniz gerekmez. YTL, Euro gibi paralar da bu büfelerde bozulur ama değeri biraz düşük olabilir.

Bakü Güvenli Bir Şehir midir?

Evet. Hatta kanunlara riayet ettikten sonra Türkiye'nin büyükşehirlerine göre çok daha güvenli ve huzurlu bir şehirdir. Elbette Anadolu'nun küçük bir şehriyle 3-4 milyonluk koca bir başkenti kıyaslama hatasına düşmemek gerekir. Sonuçta Bakü büyük bir şehir. Ama genel anlamda hırsızlık, soygun vs. yok denecek kadar azdır. Kapkaç hiç yoktur.

Yalnız Azerbaycan kanunlarına uymazsanız, mesela lüzumsuz yere kavga edip başınızı derde sokarsanız hukuki açıdan kurtulabilmek için bazı dolambaçlı yollara girmeniz, masraf etmeniz gerekebilir. Dolayısıyla, ortalama bir öğrenci ya da çalışan için Azerbaycan Türkiye'ye göre daha güvenli bir şehirdir. Ortalama bir serseri için ise Türkiye'den nispeten daha problemlidir.

Azerbaycan'da Rüşvet Yaygın deniyor, endişe etmeli miyim?

Hayır. Azerbaycan'da yasalara uygun hareket ettikten sonra rüşvet sizi rahatsız edecek bir problem değildir. Pasaportunuz, vizeniz, Türkiye'den gelirken getirmeniz gereken evraklarınız tam ise hiç problem yaşamazsınız. Önceden de belirttiğim gibi, evraklarınızda problem varsa probleminizin çözümünde işin yokuşla sürülmesi, rüşvet istenmesi gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz. Mesela, bir yıl Azerbaycan'da kalacaksanız oturum belgesi almanız gerekebilir, normalde bu belgeyi bağlı olduğunuz kurum sizin adınıza alır ama bazen işlerin hızlanması için 2-10 Dolar arası bir rüşvet ödenmesi söz konusu olabilir. Yine de rüşvet işinin çok abartılıp korkunç bir karabasana dönüştürülmesi yanlış olur. Mesela bir yıllık süre zarfında ben hiç alenen rüşvet istemiyle karşılaşmadım. Öte yandan ticaret amaçlı Bakü'ye geliyorsanız, daha önce bu amaçla gelmiş olanlardan, ATIB ve TUSIAB gibi kuruluşlardan detaylar sormanızda yarar vardır.

Peki Öğrenim Kurumlarındaki Rüşvet?

Bu da yaygın bir duyumdur ve maalesef nispeten doğruluk payı vardır. Azerbaycan'da (2-3 istisna dışında) tüm eğitim kurumlarında öğrencilerin ders geçebilmek için hocalara veya okul idaresine rüşvet verdiği söylentisi hakimdir. Bu konuda şunu söyleyebilirim, Hazar Üniversitesi, Kafkas Üniversitesi, Türk Dünyası İşletme Fakültesi vs. dışındaki Azeri okullarında derece derece öğrencilerden para alınarak ders geçirilmesi ihtimali göz önüne alınmalıdır. Elbette Bakü'deki köklü üniversitelerde bunlar büyük ölçüde duyumlar ve öğrencilerin abartılı rivayetlerinden ibarettir. Ancak benim de şahsi bazı duyumlarım olmuştu.

Sadece şunu söyleyebilirim, başarılı bir öğrenci iseniz bu sizi ilgilendiren bir konu değildir. Eğer derslere çalışırsanız, kimse sizden rüşvet istemez. Ama başarısız olmuşsanız, karşınızdaki hocaların meşrebine göre para ödeyerek dersi geçme teklifiyle karşılaşabilirsiniz. Tembel ve aymaz öğrencilerin bu sistemi beslediği de düşünülebilir. Ancak, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi, Bakü Devlet Üniversitesi, Diller Üniversitesi, Neft Akademisi, Güzel Sanatlar Okulu gibi köklü ve göz önündeki okullarda rüşvete karşı idarelerin aleni bir mücadele başlatmış olduğunu biliyorum. Buralarda rüşvete meyilli bazı eski hocalar olmakla birlikte, Azerbaycan'ın dış dünyaya açılması ve şeffaflık talepleriyle birlikte zaman içinde rüşvetin tamamen ortadan kalkacağını ileri sürebiliriz.

Kısaca, okuma niyetiyle Bakü'ye gelen azimli ve aklı başında bir öğrenci için üniversitelerde rüşvet meselesi çok önemli bir konu değildir. Ana-babaların endişeye kapılmasına gerek yok. Tabii bazı öğrencilerin "ailelerden uzak keyiflerine bakma isteği" biraz farklı bir durum, onlar için çalışıp çabalamadan parayla diploma sahibi olma ihitmali cazip gelebilir, ama bu kafadakiler başka sebeplerle zaten başarısız olacaklardır.


Azerbaycan'ın günlük hayatı, gelenekleri Türkiye'ye benzer mi?

Hem hayır, hem evet. Komşuluk, canayakınlık gibi özellikler özellikle Bakü dışındaki şehir ve köylerde bizimkinin neredeyse aynısıdır. Bakü'de ise tipik bir büyükşehir özelliği olarak insanlar daha kendi işiyle meşgul havadadır. Bizim İstanbul'da veya irice bir şehrimizde komşusu ölse adamın haberi olmamasına yakın bir durum vardır. Yine de yaşadığım evde komşum ve ev sahibimle çok iyi ilişkilerim vardı. Kısaca, Türkiye'deki şehir hayatıyla Bakü'deki hayat arasında bir fark olmamakla birlikte genel anlamda gelenekler bayağı farklılaşmıştır.

Çay içme alışkanlığınız varsa Azerilerde bunu biraz farklı şekilde de olsa bulursunuz. Onlar da çok çay içer ama genelde çayın yanında reçel, çikolata, gofret vs.den oluşan bir sofra kurulur. Bu tür meclislerde yemekten önce çay içilir. Tabii çaya şeker atılmaz, yanındaki tatlılarla içilir. Bir de çay bizdeki gibi demlenmez. Yine de adapte olması zor değil.

Azerbaycan Rus Kültüründen Etkilenmiş midir?

Büyük ölçüde evet. Ama son zamanlarda Türk televizyonlarının yoğun izlenmesi, AB ve Batı dünyası ile ilişkilerin gelişmesi gibi sebeplerle Rus etkisinin önemini kaybetmeye başlamasından söz etmek mümkün. Global dünyada kültürler birbirine yakınlaşıyor, Azerbaycan'da da bu gerçek kolayca izlenebiliyor.

Azerilerle kolayca anlaşabilir miyim?

Teorik olarak evet, ama uygulamada ilk günlerde belli başlı 20-30 kelime ve kalıbı öğrenene kadar zorlanırsınız. Mesela bir şeyin fiyatını soramazsınız, ekmek, para, yoğurt gibi temel kelimeleri kullanamadığınız için sıkıntı çekebilirsiniz. Bu kelimelerin Azeri Türkçesindeki karşılığına adapte olduktan sonra günlük hayatta anlaşmada problem yoktur. Tabii okullarda eğitim alabilmek için Azeri Türkçesi veya Rusça hazırlık okumanız gerekir.

Genelde soru eki "mi" kullanılmaz. G'nin biraz kalını Q, Bizdeki şapkalı A'ya benzeyen Ters E ve H-K arası bir ses olan X Türkiye Türkçesinden farklı olarak Azerbaycan'da kullanılır. "Olmak" mastarı yaygın kullanılır. Mesela "girebilir miyim" yerine "girmek olar?" (girmek olur mu anlamında) denir.

Temel bazı kelime ve cümleler:

Ekmek: Çörek
Yoğurt: Gatık
Domates: Pamidor
Salatalık: Hıyar
Anahtar: Açar
Para: Pul

Konuşmak: Danışmak (Yahşı danışır: İyi konuşur)
Bulmak: Tapmak
Anlamak: Başa düşmek
Anladın mı: Başa düştün?, Anladım: Başa düştüm vs.
İyi: Yahşı, Kötü: Pis (Bizdeki pis anlamında değil, doğrudan kötü anlamındadır)
Doğru: Düz (Doğru konuş: Düz Danış)

Günaydın: Sabahınız xeyir
Selam: Salam
Allahaısmarladık: Sağol, Helelik, Salamatla
İzninizle kendimi tanıtayım: İcaze verin özümü tegdim edim
Nasılsınız: Necesiniz?
Teşekkürler, iyiyim: Sağol, yahşıyam.
Bunun fiyatı nedir: Bu neçeyedir?
Durun, burada ineceğim: Saxlayın, düşen var.
Ne zaman?: Ne vaxt
Saat Kaç: Saat neçedir?
Saat 3'ü 10 geçiyor: Saat 4'e 10 işleyip
Lütfen, rica ederim: Xahiş edirem
Dövizi nerede bozdurabilirim: Valyutayı harada deyişebilerem?
Sabah erken bekliyorum: Seher tezden gözlüyrem

Bu kelime ve kalıplara kısa sürede adapte olursunuz ama yine de önden bilgi sahibi olduğunuz takdirde rahat edersiniz.

Yemekler konusunda ne önerirsiniz?

Ailece gidenler yemekleri kendi pişireceği için pek bir problem olmaz, pazarlar ve marketler tıka basa ithal gıda maddesi doludur. Neptün Market ve Ramstore'larda bolca Türk malı da bulursunuz. Gerçi ben Ramstore'u pek tavsiye etmem Türk malı diye aynı malı 2-3 kat pahalı almak mümkündür. Bazıları bunu güven meselesi yapabilir ama bence boş bir avuntu. Tavuk, et ve et ürünlerini bahsettiğim marketlerden almanızı tavsiye ederim, bunun dışında normal günlük erzakınızı, pirinç, yoğurt, ekmek vs. canınızın istediği yerden, tercihan en yakın bakkalınızdan temin edebilirsiniz.


Haram olduğu endişesiyle et yemeyenler olabilir, kısaca onlara da ipucu vereyim. Evet, Azerbaycan'da bir miktar hristiyan nüfus yanında Rus döneminin etkisiyle dinle ilgisiz bir kesim olduğu için az da olsa domuz eti mevcuttur. (Domuzun bir türüne Gaban denir, bu isimle de karşılaşabilirsiniz). Ancak domuz eti satan yerlerde genelde bu yazıyla veya resimle belirtilir. Daha çok dana (mal) eti yaygındır. Azerbaycan'da hayvanlar boğazlanarak kesildiği için bir problem yoktur. Et konusunda daha da hassas olanlara Ramstore ve Neptün dışında Gençlik civarında Buta Market ve Nizami Metrosu civarındaki Kasap Azizi öneririm.

Bakü'de istemediğiniz kadar Türk kebapçısı, lokantası mevcut olduğundan ne yeriz filan diye düşünmenize gerek yok. Fiyatlar da Türkiye ile aynıdır. Azeri lokantalarında ise kebaplar dışında birkaç tür çorba içebilirsiniz. Alışabilirseniz Şeki pitisi de yenebilir. Çorbaları bol etli ve sebzeli, doyurucudur.

Pazar yerleri bizdeki açık semt pazarlarının aynısıdır. Yalnız bunlar daimidir. Sebze ve meyveleri buralardan alabilirsiniz. Kapalı pazarları bazı yerlerde açık et de satıldığı için pek hijyenik değildir ama pek de problem etmeye değmez. Çok titiz, hijyene düşkün iseniz, biraz fazla ödeyerek bolca mevcut olan manavlardan alışveriş edersiniz.

Çeşitli internet site ve forumlarında Azerbaycan ve Bakü hakkında olumsuz yazılar var, ne dersiniz?

Bu yazıların bir kısmını ben de gördüm, Bakü'de iken durmadan şikayetlenen, sızlanan, işlerin asla olumlu tarafına bakmayan Türklere de bizzat şahit oldum. Bunlara kulak asmamak lazım. Neticede Azerbaycan Türkiye'ye kıyasla biraz daha kuralların oturmadığı bir ülke. Fukaralık, gelir dağılım dengesizliği de mevcut. Ülkede nisbi bir karmaşıklık var ve bu havadan yararlanmak isteyen memur, esnaf vs. olabiliyor. Daha önceki yazılarda da söylediğim gibi bu özellikler Türkiye'de de fazlasıyla var ve ne amaçla gittiğini bilen için hiçbir şeyden çekinmeye gerek yoktur.

Elbette bunu söylerken cennete gidiyorsunuz demiyorum ama "esnaf bizi kazıklıyor" türü laflara da itibar etmeyin. İsterseniz Türkiye'de herhangi bir şehirde gurbette okuyan öğrencilerin internette yazdıklarına bakın orada da falanca şehirde ev kiralarını öğrenciler için yükseltiyorlar, filanca şehrin esnafı öğrenci, yabancı olduğumuz için bizi kazıklıyor gibi laflar duyarsınız. Neticede bunun Azerbaycan, Türkiye vs. ile bir ilgisi yok. Sonuçta biri diğerinden biraz daha gelişmiş iki azgelişmiş ülkeden bahsediyoruz.

Esnafın sizi kazıklamaya çalıştığını düşünüyorsanız çok basit bir şey yapın, kazıklanmayın. Bir sürü market var, herşeyin fiyatı üzerinde yazıyor. Bir şey almadan bir iki dükkan dolaşıverin. Ev tutacağınızda da bilen eski arkadaşlarınıza, hocalarınıza, okul idarenize filan sorun. Ev sahibiyle açık konuşun. Ederinin çok üzerinde bir fiyat söylemişse zaten siz vazgeçme eğilimi gösterirseniz düşecektir. Fakat ben genelde piyasa fiyatıyla üç aşağı beş yukarı fark edeceğine inanmıyorum. Sonuçta hiçkimse ahmak değil, düşünüp taşınıp öyle karar veriyoruz.

Siz karşınızdaki Azeri vatandaşa olumlu, tepeden bakmayarak, onu potansiyel bir üçkağıtçı görmeden yaklaşırsanız o da size olumlu yaklaşacaktır. Siz sağda solda işittiğiniz yarısı yalan laflarla Azerilere genellemeci önyargılarla yaklaşırsanız karşılığını aynı şekilde alırsınız. Benim maalesef Bakü'de sıkça karşılaştığım bir durum ortalama bazı Türk vatandaşlarının Azerilere tepeden bakar bir tavır takınmaları, Azerbaycan ve Bakü'nün çok geri kalmış bir yer olduğu vs. değerlendirmeler yapmalarıydı. Duyan da bu şahısların Anadolunun ortalama bir kasaba, ilçesi yahut İstanbul gibi trafik belasından muzdarip, pahalı, kalabalık, karmakarışık bir şehrinden değil Lüksemburg'dan geldiğini zannedecek.

Kısaca, bu forumlarda bahsedilen olumsuz olaylar münferit bazı problemlerdir ve dünyanın hangi ülkesine gitseniz karşılaşmanız mümkündür. Öte yandan bize göre daha kötü bir altyapı ve hijyen eksikliği olduğunu belirtmek gerekir. Ancak yakın zamanda yeniden gittiğimde bu konularda da ilerleme olduğunu fark ettim.