katlanarak çözülüyor terkedilmiş bahçelerdeki
kuyular; oralardaki çocuk ölüleri - ölü gürültüleri,
bakın ben herkesi öldürmedim
hatta sevmedim ceddime bıçak çekmeyen hiç kimseyi
şimdi tam vaktidir, söylemeliyim o
ötekim'den nefret eden insanlara ezberlettiğim
ezberlettikçe kirlettiğim cümleyi:
çok ayıp bir şey mutluluk
eğer bir dosta giderken geceyarısı
ona uzatacağın elinde gelincikler varsa ve
arkana sakladığın elinde taşıyorsan hâlâ hançerini
h e r k e s s e v g i l i s i n i m u t l u e t m e k i ç i n ı s s ı z a d a y a d ü ş e r
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: örneğin beni dövmene müsaade edeceğim. bir gözümü de çıkartabilirsin. yalnız, kemik kırma konusunda kararsızım. kemiklerim bana lazım
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: örneğin evi yakabilirsin. yangın, mahalleye yayılmadan kaçmayı başarabilirsek, sana o istediğin uyduyu alacağım.
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: örneğin içip içip dağıtabilirsin. ama kustuğun küvette kusmuğunla yıkanmam için ısrar etmeyeceksin.
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: örneğin içkine buz yerine eskimo da atabilirsin.
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: dilediğin kadar bağırarak şarkı da söylebilirsin. bütün apartmanı silah zoruyla koroya almamak şartıyla.
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: canının çektiği yemeği de pişirebilirsin bana. yalvarırım, baharat olarak kepeklerini kullanma!
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: çılgınlar gibi sevişebiliriz de. ancak seyretmeleri için aileni çağırmaman koşuluyla. ( bilet kesmen de cabası! )
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: gribal enfeksiyonumuz esnasında aynı kâğıt mendili, aynı ilaçları ve aynı doktor tacizini kullanacağız.
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: ev sahibine kira karşılığında sümük koleksiyonunu, bakkaldaki veresiye karşılığında dolmuş elektrik süpürgesi torbalarını, telefon borcu karşılığında kafaderini, diğer faturalar karşılığında ise istikbalini elden çıkartabilirsin! benim kirli iç çamaşırı portföyüme dokunma sakın!
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: idrar ve kan tahlilleri için, öpüştüğümüz ağızlarımızı kullanacağız. evimize misafirliğe gelen en yakın arkadaşımı doğrayıp leğen yapmana da kızmayacağım. ama eski sevgilimi çamaşır makinesinde yıkama fikrine şiddetle karşıyım.
sana söz veriyorum; bu gece herşey çok farklı olacak: beni hecelerime ayıracaksın.
sana söz veriyorum, bu gece herşey çok farklı olacak: maça iyi hazırlandım.
sana söz veriyorum, bu gece herşey çok farklı olacak: aşırı pozitifim; bütün her yer a-rh(+), dekoratif bir renkle şenlenecek. bıçakları, makasları, törpüleri ve salata kepçelerini bileylettim.
bugün seninle yıldönümümüz sevgilim! söktüğüm bir ayak tırnağımı armağan edeceğim sana ve senden alt dudağını kesip, bana armağan etmeni bekleyeceğim. mutlu yıllar sevgilim!. az önce kötü vurmuş olabilirim, evet!. ona kadar sayıyorum şimdi ve kalkmazsan eğer kendime yeni bir sevgili bulmak için gardiyana sesleneceğim:
-"heey! görüşme bitti!. bir geceliğine sevgilim benim yerime delirebilir mi?!"
nehirlere karışan zehirli atıklar gibi
ağır ağır akarak kanıma karışmakta
yokluğun!
hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun
aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz
güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki:
aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun!
herhangi bir fotoğrafını tutarak hafifçe
kenarından: 'korkma, ellerin ıslanmaz bundan,
baştan çıkmış bir siyah varsa gözbebeklerinde
hüznünü son yalnızlık olarak büyüleyen ve
yüzünü öne eğerek geçtiği yerlerde şimdi
kaçıncı çocuklar yeşerir' dedin, 'bulamayacaksın,
artık ısınmak için yağmuru beklemeli sevgili
sıcak damlalar altında ruhun deniz geçirmezse eğer,
dirilir boynundan kopup savrulur koşar gibi birinin
kaygı üstüne kaygı desenli bir ipek eşarp
incecik bir rüzgara cenk dersleri veren gecede
altına batırılmış ayaklarının parmakuçlarında
usulca geldiğin o hülyalı mabedde
vasiyetnameni açıp okuyan çocuk: onun için öldü!
bazı çocukların içinde
ceviz kırar kanlı sincaplar, bir gemi yaklaşırken
bir gemi uzaklaşırlen limanda farklı ağlayan
iki insan, ah tabii gözlerinden de söz etmeli;
kurşunlanmış bakışlarla tanımlı aşklar bunlar
parçalanmış dudaklarla beslenmiş aşklar bunlar,
her aşka önce kendine ihanet ederek başlamalı'
ardından tutuşturup o resmi başka bir köşesinden
atıverdin pencereden dışarı ve dedin ki 'korkma
ellerin yanmaz bundan'
konuşamadım-sustum-yutkundum-durdum
tek yalan söyleyemedim korkumdan!
..
Yürek kemiğiyle lades tutuşuyor iki çocuk!
misafir oyuncu bir terkediş biçimi
ile ellerim vücudunun prömiyeri!
Aynı ahır adına koşan acılarımız var bizim!
amatör balıkçının leğeninde iki istavritiz seninle
ölüme beş kala ölümle canlı telefon bağlantısı kuran!
dibi senin aşkında gizlenen kırılgan bir aysberg bu tufan!
B e n S e n i S e v i y o r u m B u n d a B i r K a s ı t Y o k
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun molekülden,
hüzün hastası bir hayvansın
şiddetli baş ağrılarıyla çalkalanan
çok kurak iklimlerde, büyük sinir krizlerinde
ağır işkence görmüş şehirlerde
saadetin zarif, adaletin ince.
bir miktar alkol ve ürperti alıyorsun
kelimelerin karardığı peşin hükümlerde.
şahsi sevişiyorsun şiddetin bütün bitki örtüsüyle.
gözlerin ucuz, tutkun ucuz, direncin ucuz
tehlikeli bir yalan gibi duruyorsun ruh yoksulluğunun harikulade iskeleti üzerinde.
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim,
her insana gerçek aşkı öğretecek bir külfetin var
ve
alelacele asılmış bir çocuk militan
gibi şaşkın ama onurlu bakıyorsun
yükseldiğin gökyüzüne.
ben seni ayakta alkışlıyorum
hep ayakta alkışlıyorum seni ben
yollarda yürürken alkışlıyorum
sinemalarda, üçüncü sınıf oyuncularda alkışlıyorum
afrika'nın içlerine doğru alkışlıyorum
vuruşurken alkışlıyorum seni ben
evet, hüzün hastası bir hayvansın
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun
kainata gösterdiğin sahte hüviyetinden.
o nasıl bir hale
bana cimri, başkalarına bonkör bedeninde;
bir acı votka tadı yakalıyorum dilenen bakışlarında
'suçsuzum' diyorsun, 'tarzım bu' diyorsun
aç bir kurt gibi iniyor yüzüne hüzün
kirpiklerin alnına deyiyor
bende deyiyorum alnına cevapsız sorularımla uykum geldi diyorum
seni sevmekten uykum geldi jilete abanıyorum
korkuya abanıyorum
tek arkadaşım yok öbür tarafta çünkü!
çek perdeleri, kapat ışıkları
bu telaşlı yokoluşun fosforu aydınlatır bizi
uykum geldi diyorum
tutulamayacak yeminsin, yemin ederim
heryeri keserim, herkesi, herşeyi keserim
bıçağımı taşıyan elde kader çizgim de gizli!
bitiyor
sancıda safları sıklaştıran o garip haz bitiyor
bir kez olsun samimi bak
bak! gecenin eteklerine eşkiya ayrılıklar siniyor!
acınası tesadüflerle ayrılıyorsun molekülden
ateşler içinde bırakıyorsun sana biriktirdiğim suyu
oysa hiç sansım kalmadı
yeniden doğmak için, bana ait olduğu belirtilen külden.
al bu külü de götür
al bu külü de götür, diğer taraflara üfle muzaffer bir hain gibi ayrıl
tertemiz hayal hikayemden.
bir martıyı ağlattın iste
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!
ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen ayrışık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
bitmemiş bir ömrün yalanısın sen: kabuslarımın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!
bir martıyı ağlattın iste
bir çocuk garanti intihar eder artık ..
Yer imleri