4 sonuçtan 1 ile 4 arası

Nazim Hikmətin özü yazdığı avtobioqrafiyası..

  1. #1
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Sankt-Peterburq, Rusiya..Azəriyəm
    Mesajlar
    845

    Nazim Hikmətin özü yazdığı avtobioqrafiyası..

    OTOBİYOGRAFİ

    1902'de doğdum
    doğduğum şehre dönmedim bir daha
    geriye dönmeyi sevmem
    üçyaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim
    on dokuzumda Moskova'da komünist üniversite öğrenciliği
    kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
    ve on dördümden beri şairlik ederim

    kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
    ben ayrılıkların
    kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
    ben hasretlerin
    hapislerde de yattım büyük otellerde de
    açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir
    otuzumda asılmamı istediler
    kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini
    verdiler de

    otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
    elli dokuzumda on sekiz saatte uçtum Pırağ'dan Havana'ya

    Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'te
    961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

    partimden koparmağa yeltendiler beni
    sökmedi
    yıkılan putların altında da ezilmedim

    951'de bir denizde gençbir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
    52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

    sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
    şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile
    aldattım kadınlarımı
    konuşmadım arkasından dostlarımın
    içtim ama akşamcı olmadım
    hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

    başkasının hesabına utandım yalan söyledim
    yalan söyledim başkasını üzmemek için
    ama durup dururken de yalan söyledim

    bindim tirene uçağa otomobile
    çoğunluk binemiyor
    operaya gittim
    çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
    çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
    camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
    ama kahve falıma baktırdığım oldu

    yazılarım otuz kırk dilde basılır
    Türkiye'mde Türkçemle yasak

    kansere yakalanmadım daha
    yakalanmam da şart değil
    başbakan filan olacağım yok
    meraklısı da değilim bu işin
    bir de harbe girmedim
    sığınaklara da inmedim gece yarıları
    yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
    ama sevdalandım altmışıma yakın

    sözün kısası yoldaşlar
    bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da
    insanca yaşadım diyebilirim

    ve daha ne kadar yaşarım
    başımdan neler geçer daha
    kim bilir.

    Bu otobiyografi 1961 yılı 11 Eylülünde Doğu Berlin'de yazıldı.
    [

  2. #2
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Yer
    adana türkiye
    Mesajlar
    10
    katkın içi cok tesekürler yeri cok zor doldurulacak bir degerdi
    imzada link vermek qadağandır.

  3. #3
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Yer
    Yerixo
    Mesajlar
    1.946
    'başkasının hesabına utandım yalan söyledim
    yalan söyledim başkasını üzmemek için'

    Aslında NH'in karakterini çok iyi anlatan sözlerden biri bu. Dusunebiliyor musunuz, 'başkasının hesabına utanmak' ve bu nedenle 'yalan söylemek'...

    Türk yazın dünyasının önemli bir yazarıydı... Ama üzerine yapışan etiketten dolayı sanki hep bir kesimin yazarı gibi algılandı... Dileriz genç kuşaklar 'etiketleme' etkisinden sıyrılıp onu daha farklı bir bakış açısıyla değerlendirir ve yazılarını, kendilerini 'sınır noktasına' konuşlayıp okuyabilirler.

    Daha fazla okunması dileğiyle...
    Şükr Allaha ki pişiklerin qənətləri yox... Olsa idi, göydə göyərçin qalmazdı... Allah kimə qənət verəcəyini bilir!

  4. #4
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Yer
    türkiye-istanbul
    Mesajlar
    5
    hiç bi insan okunmadan anlaşılamaz.bize komünizim geliyor sakının dediler.biz onları avladık.halbuki komünistliğin ne olduğunu bilmeyen bir halktık.büyük başlar çok kötü demişlerdi.büyük başların boynundaki tasmanın ucu amerika ve avrupa devletrenin elindeydi.
    yüzyılların ezikleşmiğiyle bi çare kalmış halkımız ne bilsin komünizmi.bize din diye imamlara şeyhlere inanmamız öğretildi.inandığımız yaratıcının sözlerini,buyruklarını anlamadığımız arapça ile öğrettiler.halbu ki islamda ruhbanlık yoktur.peki şeyhler ,şıhlar din adı altında halkımın inancını sömürdüler,bu neydi.
    ulu yaratıcımıza şükür olsun.bize atatürk ü bahşetti.iki mustafa bilirim.biri muhammed mustafa diğeri kemal mustafa.tanrı insanlığa üçüncü mustafayı kim bilir kime bahçeder.umarım bize eder.
    dinimiz nuhtan kökümüz hundan

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.