Sonuçlar: Türkiyenin soykırım iddalarına inanıyormusunuz?

Katılımcı sayısı
32. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor
  • inanıyorum

    3 9.38%
  • inanmıyorum

    29 90.63%
Sayfa 2/2 İlkİlk 12
20 sonuçtan 11 ile 20 arası

ermeni sorunu (mutlaka okuyun)

  1. #11
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Sep 2005
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    28

    :(

    sizleri bizleri bu kadar çok ilgilendiren bir konuda neden hala sessiz kalıyorsunuz?
    Hayat acı da olsa yasanmaya mecbur kılar kendini...

  2. #12
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Aug 2005
    Yer
    Marmaris
    Mesajlar
    150

    VATAN

    YUKARIDA TÜM YAZILANLAR HOŞUMA GİTTİ. EVET BURADA FAZLA KATILIM OLMUYOR. AMA KATILANLAR ÖZ İNSANLAR. ERMENİ VE RUMLAR TÜRK TOPRAKLARINDA KÖTÜ EMELLER BESLEYEN MİLLETLERDİR. HALA TÜRK TOPRAKLARINDA MASONCULUK ÇALIŞMALARI İLE AMERİKA, İSRAİL VE AVRUPA ÜLKELERİNİN DESTEĞİYLE EYLEMLER YAPIYORLAR. BİZİM İSE AVRUPA BİRLİĞİNE GİRECEĞİZ DİYE ELİMİZ KOLUMUZ BAĞLI. ZAMANINDA BİZİM TOPRAKLARIMIZDA ASIL ONLAR SOYKIRIM YAPMIŞLARDIR VE HALA YAPILMAKTADIRDA. HERGÜN BİR VATAN EVLADINI GÜNEYDOĞUDA ŞEHİT VERİYORUZ. BİRAZ DUYARLI OLAN BU ŞEREFSİZLERE MADDİ YARDIM YAPMAZ. ONLARA AİT OLAN MARKALARI SATIN ALMAZ. BELKİ YİNE BANA GERİ KAFALI DİYECEKSİNİZ. AMA İNANIN TÜRK'ÜN TÜRK'TEN BAŞKA DOSTU YOK. GELİN BİRLİK OLALIM. ÜLKÜMÜZ TURAN OLSUN.
    Selam olsun damarında Türk kanı taşıyan herkese. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...

  3. #13
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Sep 2005
    Mesajlar
    1
    ermeni soykırımı olmuş ama bu soykırımda ermeniler diyil türkler daha net ifade edersek azerbeycanlılar öldürülmüşdür. bu tarihi bir hakikatdır. dolayısıyla soykırım ermeniler tarafından bize karşı olmuştur. buna delil olarak 1918 yılında Baküde ve Azerbeycanın bır çok diyer yerlerinde ermenilerin ortaya koduğu vahşilikleri göstere biliriz.

  4. #14
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Sep 2005
    Yer
    ISTANBUL
    Mesajlar
    1
    bizim tarihimiz belli.osmanlı bırakın soykırım yapmayı 3 kıtada hakim olduğu milletlerin hiçbirini sömürmemiştir bile.şimdi kalkmış osmanlının çobanlığını yapan ermeniler sömürgeden bahsediyorlar.onlar başlarına bela arıyorlar.bu dünyada kimse türkiyeyle başa çıkamaz.Türk ordusu istese her yeri yerle bir eder.fakat bizim böyle bir amacımız yok.bize fazla bulaşmasınlar.belasını arayan bi millet varsa 'türkler bize soykırım yaptı'desinler.diğer türk devletleri de Türkiyeye sadık kaldıkça bize kimse bişey yapamaz.bu konu bu kadar.
    turk_emperor

  5. #15
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Aug 2005
    Yer
    Marmaris
    Mesajlar
    150

    HELAL

    HELAL SİZE KARDEŞLERİM. BU SOYKIRIM ERMENİLER'E DEĞİL, TÜRKLER'E YAPILMIŞTIR. AMA ARTIK GEÇMİŞ İÇİN HAYIFLANMANIN BİR ANLAMI YOK. GELECEĞE BAKALIM. BİZİM BÜTÜN TÜRKLER BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE YAŞARSAK BİZE KİMSE HİÇBİR ŞEY YAPAMAZ. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE VE ALLAH TÜRK'Ü KORUSUN...
    Selam olsun damarında Türk kanı taşıyan herkese. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...

  6. #16
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    2

    ....... kodumun Ermenileri

    Benim umurumda bile değil 1915 te kaç Ermeni p... nin öldüğü. Bu onların sorunu Türklere onları yüzlerce yıl barındırmış ,beslemiş Türk devletine Ruslarla savaşırken arkadan saldırmasalarmış da tehcir edilmeselermiş. Hepsinin anasını ....., Ermeni p... ni sevmiyorum ve sevmekte zorunda değilim. Bir zamanlar Anadolu da yaşıyorlardı ve şimdi , yoklar. Netice bu.. Türkiyeden s.... min Ermenisi toprak istiyormuş benim vereceğim cevap GEL AL ALABİLİYORSAN...

  7. #17
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    157
    “GÖRDÜKLERİM YAŞADIKLARIM”
    Ermenilerin Doğu Cephesinde Yaptıklarına Rus Yarbaydan Görgü Tanıklığı

    Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917 yılı sonları ile 1918 yılı ilk aylarında Erzurum’da 2’nci Ermeni-Rus Kale Topçu Alay Komutanlığı yapan Rus Yarbay Tverdohlebov kendi el yazısı ile tuttuğu günlüğü ATASE Bşk.lığı Arşivinde bulunmaktadır.

    Rus Yarbayın günlüğü incelendiğinde, Ermeni vahşetinin boyutları, akıl almaz katliamları gözler önüne sergilenmektedir. Ayrıca “Ermeniler oldukça yeteneksiz, asalak, açgözlü, ancak başka bir milletin sırtından geçinebilen bir millet saymak mümkündür.” ifadeleri ile Ermenileri tarif ederken ”Ermeni askerler en aşağılık, en adi sınıftan sayılmışlardır. Bunlar, her zaman geri hizmetlerde görev yapmak için gayret göstermişler, cepheden kaçmışlardır.” ifadeleri yer almaktadır.

    “Gördüklerim ve duyduklarım Ermenilerle ilgili her türlü tahmin ve tasavvur sınırlarını fazlasıyla aşmıştır.” diyen Yarbay Tverdohlebov’un anıları, Ermeni iddialarına verilebilecek en güzel cevap niteliğindedir.

    Kitap, Türkçe, İngilizce, Fransızca ve orijinalin tıpkı basımı (Rusça) şeklinde hazırlanmıştır
    Ayaqqabım olmadıgından şikayet eleyirdim..
    Yolda gederken ayaqsız insan gordum..
    MEVLANA

  8. #18
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Yer
    İstanbul
    Mesajlar
    157
    NEDEN SOYKIRIM DEĞİL

    Soykırım (genoside), 9 Aralık 1948 tarihli “Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi”nde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır :

    1. Ulusal, ırksal ya da dinsel bir grubun, toptan veya bir bölümünü yok etme niyetiyle, bir grubun üyelerini öldürmek,

    2. Bir grubun üyelerine bedensel-ruhsal ağır zarar vermek,

    3. Bir grubun yaşamının fiziki çöküşünü sağlayacak ortamı hazırlamak,

    4. Bir grubun çocuk sahibi olmasını engellemek,

    5. Bir grubun çocuklarının zorla bir başka gruba verilmesini sağlamak.

    Osmanlı Devleti’nin Ermenileri ihraç kararının ve uygulamasının, yukarıda tanımı yapılan “soykırım”a uyup uymadığını değerlendirmek gerekmektedir. Osmanlı Devleti, Batılı ülkelerin Ermenilerin topluca katledilecekleri iddialarına karşı 27 Mayıs 1915'te şöyle bir açıklamada bulunmuştu: "Ermeniler hakkında hükûmetçe alınan tedbirler, sırf memleketin âsâyiş ve inzibatını temin ve muhafaza mecburiyetine müstenittir. Ermeni unsuruna karşı Hükûmetin imhakâr bir siyaset takibetmediği, şimdilik tarafsız bir vaziyette kaldıkları görülen Katolik ve Protestanlara dokunmamış olması göstermektedir..."

    1915'te meydana gelen iskân uygulamaları ve bu uygulama sırasında meydana gelen olaylar, yukarıdaki tanıma göre bir soykırım olarak adlandırılabilir mi ? Bu sorunun cevabını vermek için İkinci Dünya Savaşı sonrasında Nazi Almanyasının Yahudilere uyguladığı toplu imha hareketiyle, Osmanlı Devleti’nin Ermenilere tehcir uygulamasını karşılaştırmak bizleri doğru sonuca götürecektir. Osmanlı Devleti ihraç ettiği Ermenilere nasıl bir uygulama yapmıştır ? :

    1- Osmanlı Devleti, Nazilerin aksine, topraklarında yaşayan Ermenilerin belli bir coğrafyadakilerini nakletmiştir. Nakil, Osmanlı Devleti'ne karşı silaha sarılan Ermeni gruplarını ve onlara lojistik destek verenleri kapsamaktadır (Bkz. Harita 1).

    2- Nakledilenler yine Osmanlı sınırları içinde yer alan bir coğrafyaya göç ettirilmiş, göçe tabi tutulanlara, Nazilerin evlere baskın yaparak yaka-paça toplama kamplarına sevk uygulamalarının aksine, göç hazırlığı yapmaları için bir hafta ile 15 gün arasında süre verilmiştir.

    3- Göçen Ermenilerin tüm ihtiyaçları (yiyecek, sağlık, bilet temini v.s.) devlet tarafından "Muhacirîn tahsisatı"ndan karşılanmış, bir şehir ve kasabada yaşayan Ermenilerin tümü sürgüne gönderilmemiş, hastalar, yetimler, katolik ve protestan mezhebi mensuplarıyla, zanaat sahipleri ve orduda görev yapanlar tehcir kapsamı dışında tutulmuştur.

    4- Göçe tabi tutulanlar, Nazilerin toplama kamplarının aksine, gittikleri yerlerde, devlet tarafından evler yapılması, hayatlarını devam ettirebilmeleri için yerleştirildikleri yerlerin ziraate elverişli olması ve göçmenlerin geldikleri vilâyetlerin belirlenerek, nüfus kayıtlarının çıkarılması karar altına alınmıştır.

    5- Nazi kamplarının aksine, hasta göçmenler için kamplarda hastahaneler kurulmuş, göçmenlerin sağlık sorunları ile ilgili olarak çeşitli ülkelerin sağlık ekiplerine kamplarda görev yapmaları için izin verilmiştir. Konsolos raporlarına göre, bu yabancı sağlık mensuplarından bazıları bulaşıcı hastalık nedeniyle ölmüştür.

    6- Kimsesiz çocuklar ve yetimler, yetimhanelere ve bazı zengin ailelerin yanına yerleştirilmiş, 1919 yılında geri dönüş izni verilince bu çocuklar yakın akrabalarına teslim edilmiştir.

    7- Aşiretlere ve sivil halkın saldırısına karşı kafileleri korumak üzere jandarma görevlendirilmiş, suistimalde bulunan görevli ve halktan kimseler mahkeme edilerek cezalandırılmıştır.

    8- Zorunlu göçten kurtulmak için müslümanlığı kabul ettiğini söyleyenlerde göç ettirilmiş, fakat bir müslümanla evlenmiş kadınlar göçten muaf tutulmuştur. Bu gibilere, savaş sonrasında çıkarılan bir yasa ile, istedikleri takdirde eski dinlerine dönebilme imkânı tanınmıştır.

    9- Savaş, kuraklık, çekirge istilâsı, seferberlikten dolayı iş yapabilecek hemen bütün erkeklerin silah altına alınması gibi nedenlerle, tarladaki mahsulün kaldırılamamasının bir sonucu olarak ortaya çıkan yiyecek sıkıntısından dolayı, başta Amerika olmak üzere çeşitli devletlerin yardım kuruluşlarının yardım talepleri kabul edilmiş, bunlar tarafından Suriye’deki Ermenilere yardım edilmiştir (Bkz. Belge 11).

    10- Savaşın sona ermesiyle birlikte, devlet tarafından çıkarılan "geri dönüş kanunu" ile göçmenlerin evlerine dönmeleri sağlanmış, Ermeni Patrikhanesi’nin tespitlerine göre 644.900 Ermeni geri dönmüştür (Bkz. Belge 12).

    Evet yukarıda bahsedilen Belge 11'i dikkatlice okumamız halinde, zorunlu göçün henüz sona erdiği 3 Şubat 1915 tarihi itibariyle Suriye’de 500 bin Ermeni göçmenin mevcut olduğunu görüyoruz. Bu rakam, aslında bir milyon Ermeninin göç sırasında öldüğünü rapor eden bütün konsolos raporlarını yalanladığı gibi, Osmanlı Devleti’nin, muhtaç göçmenlere yardım için uluslararası kuruluşlara kamp kapılarını açtığını, dolayısıyla sadece Suriye'de 486 bin kişiye yardım edilmesine izin vermek suretiyle, Ermenileri imha düşüncesinde olmadığını ispat ediyor. Buna bağlı olarak, göç bölgelerindeki Ermenilerin belli bir kesiminin zorunlu göç kapsamına alınması, diğerlerinin evlerinde bırakılması, “etnik temizlik” veya "soykırım" iddialarını tümüyle ortadan kaldırıyor. Nitekim özellikle ülkenin İstanbul, Bursa, Kütahya, Edirne gibi savaş mühimmatının sevkedildiği bölgelerin dışında bulunan şehirlerinden, terör mensupları hariç, kimsenin zorunlu göçe tabi tutulmadığı yabancı ve Osmanlı belgelerinde yer alıyor. Ayrıca göç kapsamındakilerin topluca imha edilmesi gibi bir art niyetin olmadığını, göç edeceklere hazırlanmaları için süre verilmesi de gösteriyor. Hele hele göçe tabi tutulanların, gittikleri yerlerde, geldikleri şehirler de belirtilmek suretiyle, nüfus defterlerine kaydedilmelerinin emredilmesi, hayatlarını devam ettirebilmeleri için ziraate uygun bölgelere yerleştirilmelerinin istenmesi, imha düşüncesiyle bağdaşmıyor.

    Bütün bu saydıklarımızla, Nazi Almanyası'nda Yahudilere uygulanananlar arasında hiçbir benzerlik bulunmamaktadır. Bu durumda 1915'te cereyan eden olayların soykırım olarak tanımlanması mümkün değildir. Nitekim soykırım olduğunu iddia edenler, bugüne kadar "soykırım"ı ispat edecek bir belge sunamamışlardır. Tezlerini kuvvetlendirebilmek için, Talat Paşa'ya atfedilen sahte telgraflar ortaya atmışlardır. Ancak bu telgraflar üzerinde yapılan incelemede, telgraflar üzerinde Osmanlı bürokrasisinin mutad işlem kayıtlarının bulunmadığı, telgrafın gönderildiği iddia edilen valinin, o tarihte o vilâyette valilik yapmadığı, her Osmanlı belgesinin en üstünde yer alan besmeleye farklı şekilde yer verildiği ve en önemlisi de Talat Paşa'nın imzasının sahte olduğu ortaya çıkmıştır.

    Soykırım iddiasında bulunanların en önemli açıklarından biri de, 1915'ten itibaren öldürüldüğü iddia edilen Ermenilerin sayısının sürekli yükseltildiğidir. 600 binlerden başlayan rakamlar, günümüzde 1,5 milyona çıkarılmıştır. Halbuki, o tarihlerde yabancı devletlerce yapılan nüfus tespitlerinde, Osmanlı Devleti'nde yaşayan Ermenilerin toplam nüfusu ortalama 1,5 milyon olarak gösterilmekte, hattâ Ermeni Patrikhanesi bile 1,915,000 rakamını vermekteydi. Nitekim güvenilir olarak bulunan Patrik Malachia Ormanian da Ermeni nüfusunu 1,895,400 olarak vermektedir. Bu durumda ancak 400 bin Osmanlı Ermenisinin hayatta kalması gerekirdi. Aşağıdaki cetvelde, çeşitli kaynaklarda belirlenen Ermeni nüfusu görülmektedir :

    Oysa ki, 1919 yılı itibariyle, Osmanlı topraklarından diğer ülkelere gerçekleşen göçlere rağmen, Amerikan arşiv belgelerinde bulunan ve Ermeni Patrikhanesi’nce, diğer ülkelere göçenler hariç, sadece Anadolu’daki evlerine geri dönenler 644,900 olarak verilmekte, bütün dünyadaki Osmanlı Ermenilerinin sayısı ise 1,200,000 olarak gösterilmektedir. Bu durumda 1,5 milyon Ermeninin öldüğünü iddia edenlere şu soru sorulabilir. Ölen Ermenilerin toplu mezarları nerededir ? Zira her bir toplu mezarda 500 kişi olsa, 3,000 toplu mezar olması gerekirdi ki, Anadolu'nun her kazma vurulan yerinden toplu mezar çıkardı.

    Son olarak, savaşın sone ermesinden ve İstanbul’un İtilâf devletlerinin eline geçmesinden sonra, katliam iddialarına karşı Osmanlı Devleti, dört tarafsız ülkeye resmen başvurarak konuyu araştırmak için ikişer hukukçu talep etmiştir. İyi niyetle yapılmış bu talep, başvuru yapılan İspanya, Hollanda, Danimarka ve İsveç tarafından reddedilmiştir. Aslında bu durum, o dönemde dahi sorunun siyasî olduğunu ve çözümün istenmediğini ortaya koymaktadır



    haritala ve gercek belgeler icin : [
    Ayaqqabım olmadıgından şikayet eleyirdim..
    Yolda gederken ayaqsız insan gordum..
    MEVLANA

  9. #19
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Yer
    Malatya/Türkiye
    Mesajlar
    3
    Soykırım yoktur. Asıl soykırım Azeri özdaşlarımıza yapılmıştır. Allah Ermenistan'ın belasını versin. Bir gün yine Türkler Dünya'ya hakim olacak.
    Birkan TATAR (16)
    Malatya / Türkiye

  10. #20
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Yer
    İsTaNbUl//TüRkİyE
    Mesajlar
    2.922
    ermeni soykırımıymış bırakın allah aşkına batılı emperyalistler kendileri söyleyip oynuyorlar bize söz hakkı bile vermiyorlar kollarına takmışlar dünyanın en cani ve bir o kadarda çıkarcı milletini bir ipte oynuyorlar .azeriler ölmüş türk oldukları sürece ölmüşler katledilmişler umurlarında bile değil ellerinden gelse bir tane türk bırakmazlar.asıl soykırım yapan dünyaya soykırım kavramini sokan onlar ama onlar yapınca savaş olur biz ülkemizi savunmaya içimizdeki ermeniler gibi canileri ülkeden atmaya kalkışıncada soykırım olur.


Sayfa 2/2 İlkİlk 12

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.