7 sonuçtan 1 ile 7 arası

Eğer

  1. #1
    Moderator
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    6.163

    Eğer

    EĞER

    O’nu hatırladıkça başı göğe ermişcesine ya da asansör boşluğuna düşmüşcesine ürperiyorsa yüreğiniz…
    Ömrü saatlere sıkışmış bir kelebek telaşıyla o hüzünden bu neşeye konup kalkıyorsanız gün boyu nedensiz… Ve her konduğunuzda diğerini iple çekiyorsanız bu hislerin…
    Onunlayken pervaneleşen yelkovanlar, onsuz mıhlanıp kalıyorsa yerine, bir akrep kadar hain…
    Sınıfta, büroda, yolda, yatakta içiniz içinize sığmıyor, ondan söz edince yüzünüz, sizden habersiz, mis kokulu bir ekmek dilimi gibi kızarıyor, mahcup somurtuyor ya da muzip sırıtıyorsa,
    Ve o, her durduğunuz yerde duruyor, her baktığınız yerden size bakıyor, siz keyiflendikçe gülüp, hüzünlendikçe ağlıyorsa…
    Dünyanın en güzel yeri onun yaşadığı yer, en kokusu bedenindeki ter, en dayanılmaz duygusu gözlerindeki kederse…
    Hayat onunla güzel ve onsuz müptezelse…
    Elmalar pembe, kiremitler pembe, gökyüzü, yeryüzü, onun yüzü pembeyse,
    Kışlar ilkbaharsa, yazlar ilkbahar, güzler ilkbahar…
    Her şiirde anlatılan oysa… Her filmin kahramanı o… Her roman ondan söz ediyor, her çiçek onu açıyorsa…
    Bir anlık ayrılık, bir ömür gibi geliyor ve gider gitmez özlem saç diplerinizden çekiştirip, beyninizi acıtıyorsa,
    İştahınız kapanıyor, iştahınız açılıyor, iştahınız şaşırıyorsa…
    İştahınız, hasret acısında bile karşı konulmaz bir tat buluyorsa…
    Eliniz telefonda yaşıyor, işaret parmağınızla ha bire onu tuşluyor, dara düştüğünüzde kapıyı çalanın o olduğunu adınız gibi biliyorsanız…
    Mütemadi bir sarhoşluk halinde, her çalan telefona o diye atlıyor, vitrindeki her giysiyi ona yakıştırıyor, konuşan birini dinlerken “keşke o anlatsa” diye iç geçiriyorsanız…
    Kokusu burnunuzdan, sureti gözünüzden, sesi kulağınızdan, teni aklınızdan silinmiyorsa bir türlü…
    Özlemi, sol memenizin altında tek nüsha bir yasak yayın gibi taşıyorsanız gün boyu…
    Hem kimseler duymasın, hem cümle âlem bilsin istiyorsanız…
    Onsuz geceler ıssız, sokaklar öksüzse…
    Ayrılık ölüme, vuslat sehere denkse…
    Gamze gamze tebessüm de onun içinse, alev alev öfke de, bunca tavır, onca sabır ve nihayetsiz kahır hep onun yüzü suyu hürmetine…
    Uğruna ödenmeyecek bedel, gidilmeyecek yol, vazgeçilmeyecek konfor yoksa…
    Dışarıda yer yerinden oynuyor ve” içeri” de bu sizi zerrece ilgilendirmiyorsa…
    Nedensiz küsüyor, sebepsiz affediyorsanız ve bütün bu hallerinize siz bile akıl erdiremiyorsanız
    Kaybetme korkusu, kavuşma sevincinden ağır basıyorsa ve aşk, gurura baskın çıkıyorsa bu yüzden her daim…
    Gece yarısı kadim bir dost gibi kucaklayan tanıdık bir şarkı, bütün acı sözleri unutturmaya yetiyorsa…
    Her gidişte ayaklarınız “geri dön” diye yalpalıyorsa ve siz kendinize rağmen dönüyorsanız, sınırsız, sabırsız, doyumsuz bir tutkuyla…
    …o halde bugün sizin gününüz…!
    “Çok yaşa” yın ve siz de “görün” üz.

    CAN DÜNDAR
    [
    Ya da
    [

  2. #2
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    2.201
    teşekkürler elif

  3. #3
    Moderator
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    6.163
    Alıntı mystrey Nickli Üyeden Alıntı
    teşekkürler elif
    Deavamı var gözleyin
    [
    Ya da
    [

  4. #4
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    623
    Alıntı elif-elif Nickli Üyeden Alıntı
    Alıntı mystrey Nickli Üyeden Alıntı
    teşekkürler elif
    Deavamı var gözleyin
    gözlemişem gözlemişem görememişem

  5. #5
    Moderator
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    6.163
    Alıntı yesterday Nickli Üyeden Alıntı
    Alıntı elif-elif Nickli Üyeden Alıntı
    Alıntı mystrey Nickli Üyeden Alıntı
    teşekkürler elif
    Deavamı var gözleyin
    gözlemişem gözlemişem görememişem
    Hay Allah gelmemiş mi devamı. Yazmış olmam gerekiyordu.
    O neyse de yanlış yazmışım Deavamı
    [
    Ya da
    [

  6. #6
    Moderator
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    6.163

    İKİZLER

    Oburum.
    Akşam oturayım televizyon karşısına…
    Bir kanalı izlerken, ille öbüründe ne olduğunu merak ediyorum; orada da aşağı yukarı aynı şeyi göreceğimi adım gibi bilmeme rağmen…
    Bir şehirde yaşarken diğerinde aklım; o şehirler ki çok da farkı yok birbirinden…
    Doymak bilmez bir çocuk gibiyim; yetinemiyorum.
    Islığım bütün şarkıları aynı anda çalmak istiyor; uçurtmam, kâinatın tüm semalarında birden kanat çırpmak…
    Gemlenmez bir merak duygusu, “her yemeği tat” “her çiçeği kokla” diye habababam kamçılıyor beni… Telaştan ne tadını ayırt edebiliyorum yemeklerin ne kokusunu çiçeklerin… Her akarsuya karışıp gitmek geliyor içimden; hangisine karışsam gözüm ters akıntıda…
    Hâlbuki her akarsu aynı denize karışıyor sonunda…
    Sinemadaysam, gelecek filmi, izleyeceğimden daha fazla merak ediyorum ki onun sonu da aynı biliyorum.
    Hangi mektubu açsam, açılmayan için meraktayım…
    Kulağım çalacak telefonda; en sıkıldığım anda dahi gelen telefonlardan…
    Kış boyu baharı iple çekmişken…
    … imdi sonbaharı özlemem neden?...
    Çünkü yüreğimin iki yanına yerleşmiş ikizler, yıllardır durmaz, tepişirler.
    “Kalk gidelim” derken biri… Halt etme otur” diye eteğinden çeker diğeri…
    Oysa yaş kemale erdi; “nihai tercih”in vakti geldi.
    Gördünüz mü bilmem gazetede resmi çıkan yapışık ikizleri;
    10 aylık Sema ile Seda
    Aynı deri kuşatır bebek tenlerini…
    Yüreklerini aynı zar sarmalar.
    Tek bedende iki sevimli başlar…
    Hassas bir ameliyat, onları birbirlerine iliştiren kaderi parçalayacak; ikizleri yekdiğerinden ayıracak…
    Lakin danan o ki bu operasyon ikisinden birinin canına mal olacak.
    Çünkü birinin yaşayabilmesi için diğerinin ölmesi gerekiyor.
    Ve aile, içi yanarak ikizlerden birini feda ediyor.
    Zordur ikizler için tercih…
    Bir yanını seçmek, çoğu zaman öbüründen vazgeçmektir. Çünkü birini feda ettiniz mi, “ikiz” değilsinizdir artık…
    Sizi siz yapan içinizdeki tepişmedir
    Değeriniz,”diğer”inizdedir.
    Bütün Haziran doğumlular bilir bunu…
    O yüzden kıyamaz içinde tepişen ikizlerden birine… Ne kahkaha saçan neşeye ne ansızın bastıran hüzne… Ne iyimser güne ne karamsar geceye… Ne ciddiye ne muzibe… Ne çocuğa
    Ne büyüğe… Ne sadeliğe ne debdebeye… Kıyamaz herhangi birini elleriyle öldürmeye…
    Bilir ki yazılmış nice yazıda, dizilmiş onca notada, boyanmış bunca tuvalde, söylenmiş sözde, yakılmış türküde o tepişmenin sancısı vardır.
    Sancı durdu mu ne akarsu ne ters akıntı kalır.
    Ölü bir denizde tek kürekle gezer durursunuz.
    Dedim ya, oburum…
    … Ve bazen kızdırıyor sevdiklerimi bu huyum. Varsa bir kusurum; Haziran doğumluyum.
    Ne garip, şimdi bile bir yanım bunları azıp hicvederken bendenizi…
    “Sil de ciddi bir şeyler yaz” diye yırtınıyor ikizi…

    CAN DÜNDAR
    [
    Ya da
    [

  7. #7
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Yer
    Muğla-Bursa
    Mesajlar
    411
    Teşekkürler

    Nerdesin elif elif gözleyerem yolunu

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.