Sayfa 1/2 12 SonSon
12 sonuçtan 1 ile 10 arası

AŞK MEKTUBU YAZMA ÖZÜRÜ OLANLARA KOPYA...

  1. #1
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    2.201

    AŞK MEKTUBU YAZMA ÖZÜRÜ OLANLARA KOPYA...

    *Özlem üzerine aşk mektubu *


    *Sevgilim Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti, kaç hafta..? Saymadım..
    Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor. Son anda sen giderken gözlerinin
    buğusunu bıraktın.. Şimdi sis içinde bütün dünya. Çiçekler gözyaşlarımı
    içti, sen onları kırağı sanırsın, çiy sanırsın.. oysa hepsi benim
    gözyaşlarımla ıslak.. Sevgilim özlüyorum seni.. Bir balta indirildi, içimden
    bir ağaç köküyle devrildi. Gözlerimden akan yaştan belli değil mi, içim
    kanıyor. Özlem bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor . Seni sevmek bir
    sonsuzluk gibi büyüyor içimde. Haftanın her gününe, geçen her saate senin
    adını verdim. Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde,
    geçerli... Özlem bir yağmur gibi yağıyor üstüme. Damlalar yüreğime vuruyor.
    Gecenin karanlığında bir başınayım.Uykularım bölük pörçük. Bütün rüyalarımda
    sen.. gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor. Sonra bir rüzgar alıp
    seni, benden uzaklara götürüyor. Geceler boyu sabahlayıp uğruna, boşluğa
    düştüğüm sevdiğim, bir tanem, gözbebeğim.. Yüreğimden mühürlendim sana..
    Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna.. Sevgilim
    hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni. Yoksun, gittin, tek
    başına koydun... Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek..
    yanıyorum..Yetti artık, yetiş n'olur dayanamıyorum. *


    *Karşılıksız aşk üzerine mektup *


    *Seni ne çok sevdim ben. Ne çok gözyaşı döktüm senin için. Geceleri sen
    yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana
    girmek için dua ederdim. Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen
    gülüşüne ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim. Şiirler,
    şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için kül
    kesildim. Ağır hastalar geceyi zor geçirir. Sabahı bekler kırgın yürekler,
    hasta umutlar, yalnız ruhlar. Yalnızdı gecelerim. Hastaydı gecelerim. Kan
    kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim. Bir uçurumun kenarına
    beni taşıyan karabasandı gecelerim. Adına yalnızlık dedim. Sensizlik dedim..
    Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin.. Bu bir ölümdü, bu bir
    fermandı .. Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz.
    Yaşamak mümkün değil, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı. Amansız
    acılar içindeyim. Ey Sevdiğim.. Ben seni ne çok sevdim. Dünya bildi, bir sen
    bilmedin. Yalnızlığın diğer adı aşka karşılık almamaktır. Kaçılamayacak
    kadar yakın, tutulamayacak kadar uzak bir yerdesin.. Benim aşkıma yalnızlık
    kucak açtı. Senin yokluğuna dokundum, içim yandı. Odamın çıldırtan
    sessizliğinde sana seslendim. Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana
    kapalı. Kendi sesim yine bana ulaştı. Anladım ki beni hiç duymayacaksın.
    Sana sitem edemem. Sana kırılamam. Bir tek dileğim var senden, son bir tek
    isteğim. O da MUTLU OLMAN. MUTLU OL SEVDİĞİM.. BİRİCİĞİM.. AŞKIM. NEREYE,
    KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN MUTLU OL... *


    *İhanet üzerine mektup *


    *Sana hiçbir şey söylemek istemiyorum. Bütün sözcükler yetersiz.. Hiçbir şey
    yazmak istemiyorum. Engin denizlerde kulaç attığım, üstüme gökkuşağını
    kuşandığım bu aşk yalanmış. Şimdi karanlık sularda boğuluyorum. Gökyüzü
    kurşun gibi ağır. Ne yana dönsem yalan. Gülüşler yalan, vaatler
    yalan..İnsanlar yalan. Ben seni mi sevdim..Senin gözlerinle mi baktım
    dünyaya.. senin ellerinle mi çiçek derledim.. sevinçti, aşktı göğsüme
    bastım. Kocaman bir yalanı seninle mi yaşadım? Gözlerine baktığım zaman
    cennet bahçesine geçerdim.. Bir aldatmacaymış, kötü bir rüya.. Kötülüğün
    bile bir yüzü vardır, bir görünüşü.. ama en beteri buymuş.. bu aldatmaca.
    Bir masal olsaydın razıydım, bir şiir olsaydın, alır saklardım.Güzel bir yüz
    kalırdı senden geriye, hoş bir anı.. kimsenin dokunamıyacağı bir tarih. Ama
    hiçbir şey kalmadı.. Bir yokluğu varsaymışım. Bir HİÇ'e sarılmışım. Çölde
    serap bile değilsin. Serabın gizli ışığı vardır. Sen ışığı yutan karanlık..
    bir kör kuyu.. Ben kör kuyularda kaynak suyu aramışım. Nasıl olsa biterdi bu
    aşk. Ama unutulmaz bir hatıra, gençliğin en güzel anısı olarak kalsaydı..
    Sen hiçbir şeyin değerini bilmedin. Kökün çürük, yaprağın kül, meyvan
    zehirmiş. Ben seni aşkın yerine koymuş aldanmışım. Kabahat sende değil, ben
    insan tanımamışım. Sana karşı öfke duymuyorum, kırgın değilim, kızgın
    değilim.. Çünkü sen zaten yokmuşsun. Asıl kızılacak kişi benim.. Küçücük bir
    toz tanesini bir mücevher sanmışım. Senin ihanetin bana koymadı..Beni
    kahreden, beni yokeden, beni bin pişman eden tek şey.. bir aşk yaratmış tek
    başına yaşamışım. Sen zaten yokmuşsun ki.. senin neyine yanayım? *


    *Kıskançlık üzerine aşk mektubu *


    *Sana baktığım zaman gözlerim kamaşıyor. İnce bir rüzgar esiyor saçlarının
    arasından, bütün denizler deviniyor .. binlerce güneş parlıyor
    gözbebeklerinde.. senin ışığın öyle parlak ki gökyüzündeki utancından eriyor
    Sana dokunduğum zaman sudan geçer gibi ellerim, senin beyazlığınla arınıyor.
    Yüreğimin içinden ırmaklar akıyor. Sana dokunduğum zaman nefes alamıyorum,
    soluğum kesiliyor.Sana dokunduğum zaman boyut değiştiriyorum.. bütün renkler
    yenileniyor. Bir masanın başında oturuyorsun, elinde çay bardağı… Diyelim ki
    çay içiyorsun. Senin oturduğun masa birden anlam kazanıyor. Çay daha
    lezzetli, masa daha sevimli, bulunduğun oda huzur veriyor. Sen yürüdüğün
    zaman bastığın kuru toprakta çimen bitiyor, çevrende güller açıyor. Kuşlar
    havalanıyor sevinçle mavi gökyüzüne. Senin el sürdüğün yerden bereket
    fışkırıyor. Ah sevgilim.. yüreğimin ateşi, başımın dumanlı yüce dağı, dinim
    kadar imanım kadar güvendiğim ey güzel insan.. seni kimse benim gözlerimle
    görmüyor. Sana sıradan biriymişsin gibi, yüzüne bile bakmadan bir söz
    söylüyor, cevabındaki gizemi fark etmiyor. Seninle kurulan cennet
    umurlarında değil.. Ama senin yüzüne bakıyorlar, onlara gülümsüyorsun, sana
    uzanıyorlar ses etmiyorsun. Verdiğin nimetin farkında değiller. Ben sana
    niçin onlarla berabersin diye hesap sormuyorum. Ama onlar senin değerini
    bilmiyorlar. Bunun adı kıskançlıksa evet.. Seni kıskanıyorum.. Ama bu, sana
    layık olmayanların vurdumduymazlığından kaynaklanıyor. Kimse seni bulunduğun
    yerden bir santim aşağıda göremez, görmemeli.. İşte o zaman çıldırıyorum.
    Sana uzanan elleri kırmak, sana bakan gözlere mil çekmek istiyorum. Sen
    burada, benim dünyamda, teksin, ulaşılmazsın. Sana ulaştığını sanan herkese
    lanet ediyorum. Çünkü onlar seni benim gözümle seni görmüyorlar. *


    *Ayrılık üzerine aşk mektubu *


    *Sen gittin.. Bir zifiri karanlık, bir zından yalnızlığı, ağır bir boşluk
    bıraktın geride. Gittin ve dönmeyeceksin bir daha. Haklısın gidişinde, bu
    aşkı bitirmekte haklısın. Tek söz söyleyemedim. Yüzüne bakamadım. Karşında
    ağlamadım. Eridim, tükendim, bittim. Sonsuzlukta bir insan nasıl olur.. sesi
    soluğu nasıl duyulur? Elveda aşkım.. Elveda sevgilim. Sen kendini hiç böyle
    gereksiz, böyle değersiz, böyle yapayalnız hissettin mi? Ayrılık ölüm kadar
    acı ve soğuk.Aynalara bakıyorum. Aynada gördüğüm ben değilim. Gözlerim
    cehennem ateşi.. dudaklarım mühürlenmiş. Ellerim titriyor. Yüreğim kızgın
    demirlerle dağlandı. Yokluğunun bedeli çok ağır sevgilim. Sevinçlerim,
    hayallerim, umutlarım, renkli dünyam elveda.. Elveda yaşamak.. Yaşamın
    anlamı elveda. Kimse farkında değil yokluğunun. Sensiz ne hallerde olduğumu
    kimse bilmiyor. Anlamıyor yitip giden bir aşkın kederini. Düne kadar en
    yücesini yaşadım mutluluğun, ayaklarımın altından kayıp gidiyordu toprak,
    denizlerin ovaların üstünde uçuyordum. Güneş kadar yakındı bana aşk. Güneş
    kadar sıcak ve parlak. Bıraktın birdenbire, kanatlarım kesildi. Hızla
    çakıldım yere, boşluğun içindeyim, şimdi hiçbir şeyim.Oysa dünyanın en
    zenginiydim. Bütün çiçekler bizim için açardı, bizim için ballanırdı
    meyveler, ekinler bizim için bereketli, sular bizim için çağlardı. Şimdi toz
    duman içinde kızgın bir çöldeyim. Yönümü yolumu şaşırdım. Sam rüzgarlarına
    bıraktım gövdemi, sürüklenmekteyim. Sen bensiz nasılsın, bilmiyorum. Rahat
    mısın, mutlu musun, bu kadar çabuk beni unutur musun?.. Nasıl birden mazi
    olursun? Düne kadar gözlerinden aşkı içtiğim, dudaklarında yüreğimi
    erittiğim, uğruna bıçaklar çekip dünyaya meydan okuduğum ey sevgili
    nerdesin? Kimlesin?.. kimlerlesin?.. Kimlerle oynaşır gönül eğlersin? Ben
    burada, terk edip gittiğin yerdeyim. Elveda aşkım.. Elveda birtanem.. Elveda
    sevgilim! Elveda sana.. *


    *Platonik aşk üzerine mektup *


    *Sana uzaktan bakıyorum. Sana bakmak inanılmaz mutlu ediyor beni. Sen
    gidince aklım da senin peşinden sürüklenip gidiyor, yüreğim de.. Yanında
    biri mi var, ona bir şey mi söylüyorsun, onunla gülüyor musun.. içim
    yanıyor. Ama senden sonra gördüğüm o insan birden senden biri oluyor. Senin
    baktığın her yer artık güzel, senin konuştuğun her insan, özel oluyor. Sen
    evine şu yollardan gidiyorsun. Ardından yürüyorum. Beni fark etmiyorsun.
    Önünden geçtiğin evlere, gölgesinde yürüdüğün ağaçlara, her gün bindiğin
    otobüse bakıyorum. Senin gözünle bakıyorum. Sen yokken de o yollardan
    defalarca geçiyorum. Senin kokun, senin havan, senin auran sinmiş havaya..
    Sanki seni soluyorum. Akşamları ne yaparsın acaba? Sofraya oturduğun zaman
    yanında kimler var? Hangi yemeği severek yersin, neyi sevmezsin? Kitap okur
    musun? Hangi kitapları seversin? Ne tür filmlerden hoşlanırsın? Televizyon
    izler misin? Gece sokağa çıkar mısın? Arkadaşlarınla en çok neye gülersin?
    En çok kim kızdırır seni..Hangi futbol takımını tutarsın? Bilmeliyim. Senin
    hakkındaki bütün ayrıntıları öğrenmeliyim. Çünkü ben de o filmlere
    gideceğim, ben de o dizileri izleyeceğim, ben de o yemekleri seveceğim ya da
    nefret edeceğim. Bilmeliyim. Baştan kuruyorum dünyamı. Seninle yaşamaya
    başlıyorum. Onca kalabalığın içinde, karmaşık yaşamın ortasında eğer sen
    varsan daha seni görmeden bir kuş gibi çırpınmaya başlıyor yüreğim. Bir ışık
    çarpıyor yüzüme, bir sıcaklık yürüyor göğsümde. Anlıyorum ki sen varsın. Sen
    ordasın. Sen gelmişsin. Bakmadan, başımı çevirip seni görmeden varlığının
    farkındayım. Ey uzak uzak baktığım.. göz göze gelmeden, saçını okşamadan,
    değil bir rüyayı bir cümleyi paylaşmadan sevdiğim sevgilim. Bir aşk filiz
    verdi, fidan verdi, kök saldı içimde. Onu sana göstermek için ömrümü
    veririm. *


    *Sevgiliden özür dilemek için hazır mektup *


    *Sevgilim sana nasıl söyleyeceğim, nasıl yazacağım.. Kelimelerim yetersiz,
    kalemim tutuk. Sana öyle hasretim ki bütün sözler ifadesiz. Senden önce
    yaşamamışım, senden önce ben ben değilmişim.Sen gittiğinden beri yine
    kendimde değilim. Seninle yaşadıklarım yetmiyor, anılar kalbimin acısını
    dindirmiyor.Ayrılık kapıyı çaldı, seni benden aldı.. artık içeri hiç kimse
    giremiyor. Sevemiyorum kimseyi, gözlerim senden başkasını görmüyor. Ellerim
    senden başkasına gitmiyor. Dudaklarım senden başkasını öpmüyor. Geceleri bir
    yorgan gibi çekip üstüme, karanlığı örtüyorum. Uzak yıldızların ışığı bile
    bu karanlığı delip geçmiyor. Yıldız yok, ay yok, bulut yok.. umut yok
    sevgilim. Umutsuz yaşanmıyor. Sokağa çıksam attığım adımlar boşlukta
    geziniyor, yağmurlar yağsa damlalar bana seni söylüyor. Çiçeklerin boynu
    bükük, güneş bitmiş. Dünya benden hesap soruyor. Bu ceza çok ağır sevgilim,
    bana reva gördüğün bu ceza çekilir gibi değil. Yüreğim sökülüyor. Hatamı
    biliyorum, yanlışın farkındayım. Senden özür dileyecek yüzüm yok. İstersen
    kapının eşiğinde küçük bir taş olayım itip kaktığın, yeter ki uzaklara
    fırlatıp atma beni. Pencerende bir kuş olayım, elinin tersiyle uçurma beni.
    İnce parmaklarında solgun bir çiçek olayım, buruşturup kırma beni.. Susup
    gittin, çekip gittin. Bir namlunun ucuna kurşunu sürüp gittin. .Ama öyle
    kaskatı öyle ağır ki ruhum, can damarım kesilse bir damla kanım akmaz.
    Gözlerim ufka dikili, bir küçük kızıl ışık bekliyorum senden..Bir aydınlık
    teli.. Bir umut.. affeder misin beni? *


    *Nazlı sevgiliye aşk mektubu *


    *Biliyorum sen de seviyorsun beni. Gözlerinden okunuyor, uyku gibi, yağmur
    gibi, duman gibi aşk dökülüyor gözlerinden. Beni sevmediğini söylerken
    dudaklarının kıvrımında öyle bir işaret görüyorum ki sevdiğini söylüyor.
    Elini tutuyorum, elimi iterken elin, yanarak titriyor. Biliyorum sen de
    seviyorsun beni. Bazen hiç ses vermiyorum sana, beni çağırıyorsun, adımı
    sesleniyorsun, yüreğin beni arıyor. Uzaklara giderken beni de alıp
    götürüyorsun, yoksa bu kadar çınlar mıydı kulaklarım ?. Akşam yıldızına
    bakarken ben geçiyorum aklından, yıldız birden ışığa kesiyor. Beklenmedik
    bir zamanda, umulmadık bir yerde ansızın karşıma çıkıyorsun, gözlerimiz
    karşılaşınca yüzünü çeviriyorsun. Benim yanaklarım alev alev..senin
    dudakların nar çiçeği.. bir rüzgar esiyor aramızdan görmezden geliyorsun. En
    yaşanacak zamanda saatler boşa akıyor, çileler sarıyorsun. Sevgilim, benim
    nazlı sevgilim.. Neden bu cefa ? Neden susuyorsun? Aramızda niçin bu kadar
    insan, neden bu kadar engel koyuyorsun ? Sevgilim her şey bahane.. bütün
    söylediklerin.. Kelebek kanadı kadar ince, yağmur damlası kadar temiz bir
    aşk bu.. Korkmana, kaçmana gerek yok. Sevgilim, biliyorum sen de seviyorsun
    beni, itiraf etmiyorsun. *

  2. #2
    Senior Member adem52 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Yer
    ordu fatsa istanbul türkiye
    Mesajlar
    667

    merhabalar

    ben bunların hiç birini yazmam daha gerçekçi olmak lazım sade ve içten olmalı beni temsil etmeli karşımdaki insan benim yazdığımı benim sözlerim olduğunu anlamalı bilmem anlatabildimmi biraz özürlüyümde yazma konusunda
    herzaman doğruyu söyle ne dediğini hatırlamak zorunda kalmassın

  3. #3
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    2.201

    Re: merhabalar

    Alıntı adem52 Nickli Üyeden Alıntı
    ben bunların hiç birini yazmam daha gerçekçi olmak lazım sade ve içten olmalı beni temsil etmeli karşımdaki insan benim yazdığımı benim sözlerim olduğunu anlamalı bilmem anlatabildimmi biraz özürlüyümde yazma konusunda
    anladık

  4. #4
    Senior Member adem52 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Yer
    ordu fatsa istanbul türkiye
    Mesajlar
    667
    dermişim güzel yazı faydalanmak lazım
    herzaman doğruyu söyle ne dediğini hatırlamak zorunda kalmassın

  5. #5
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Yer
    NERDE UNUTTUYSAN BENİ
    Mesajlar
    15
    sağol arkadas.burdan çalıcam hemen yazıcam birine..
    ELMİDAR***GÜLŞAH

  6. #6
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Mesajlar
    11
    NE O GULSAH . yoksa kalp diyeni dil diyemiyomu.* o yuzden bazen yaziyla dimi. hadi bakalim.kolay gele
    terro famarlsite
    r

  7. #7
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Sep 2007
    Yer
    NERDE UNUTTUYSAN BENİ
    Mesajlar
    15
    evet famarlister bazen kalp diyemiyo bazı şeyleri
    ELMİDAR***GÜLŞAH

  8. #8
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Mesajlar
    11
    zaten her seyi dille ifade ede bilseydik kalp denen bi sey olmazdi. mecaz kullandim tabii ki
    terro famarlsite
    r

  9. #9
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    ben mektup yazmak istemezdim hiç. takii o kar çiçeğini görene kadar. konuşmaya bile cesaret edemedim mektup yazmak daha kolay olur diye düşündüm. öyle içten yazmıştım ki ben bile şaşırmıştım. büyülü bir mektup olmuştu ama veremedim. karçiçeğinin kaybolmasını istemedim hiç.
    zaten herşeyi anlatan gözler ve ellerdir. gözler herşeyi anlatır, eller ise sürekli titrer, bu da sevginin gücüdür.
    ama yukarıdaki mektuplar bi harika
    [
    [

    [

    [

  10. #10
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Mesajlar
    27
    eline saglık kardeşş

Sayfa 1/2 12 SonSon

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.