6 sonuçtan 1 ile 6 arası

KADERİ SUCLAMAK

  1. #1
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    2.269

    KADERİ SUCLAMAK

    Kaderi suçlayan o kadar söz var ki, saymakla bitmez.

    Kendine söz geçiremeyen, kadere taş atar. Kimseyi suçlayamayan, kaderi taşlar. Karşısındakine gücü yetmeyen kadere yüklenir. Böyle bir kör dövüşüdür gider. Kime vurduğunu bilemez, vurduğu yeri göremez, rast gele hücum eder. Beceriksizliğini, tembelliğini ve bilgisizliğini kendi üstüne almaz, eline geçen taşı kadere fırlatır, durur.

    "Kader utansın" der. Kader ne yapmış ki utansın, kaderin utanacağı neyi vardır? Gerçekten utanması gereken birisi varsa, o da kişinin kendisidir aslında… Kader bir suç işlememiş, bir hata yapmamış, bir yanlışa girmemiştir. Suçu işleyen, hatayı yapan, yanlışa giren kişinin kendisi olduğu halde; neden kader hatalı olsun?

    Geçen zaman içinde daha büyük bir kayba uğramış, daha büyük bir zarar etmiş, daha büyük bir belaya çarpılmışsa, kadere olan kızgınlığının dozunu biraz daha arttırır.

    Bu sefer ağzından çıkanı kulağı duymaz halde, söylediği sözlerin nerelere vardığını düşünmez biçimde, açar ağzını, yumar gözünü, Allah muhafaza “kahpe kader” deyiverir.

    Gerçekten insanoğlu garip bir varlık, tuhaf bir yaratık. Plânsız, programsız iş yapar, bir işe başlarken başını sonunu düşünmez, ele aldığı işin neye mal olacağını hesaplamaz, kendi eliyle kendini tuzağa düşürür, köşeye sıkışır kalır.

    Bu sefer de ağzının dolusuyla, “Kader unuttu beni”, “Gözü çıkası kader, ne istedin benden?” gibi bilir bilmez, ileri geri atar tutar. “Kader kötü bir oyun oynadı” der, fakat kendisi oyunu kuralına göre oynamamıştır.

    Bu gereksiz ve yersiz sözlerin hiçbirinin bir Müslüman’ın ağzından çıkmaması lazım… İnanan bir insan böyle sözleri söylememesi gerekir. Söylenmemesi bir tarafa, bu sözlere karşı tavır koymalı, böyle sözlerin toplumda barınmasına, tutunmasına meydan vermemelidir.

    Neden mi? Çünkü kader dediğimiz şey bizim dinimiz, imanımız, inancımız ve itikat alanımızdır. Daha ilk çocukluk yıllarımızda bize ilk öğretilen imanın şartlarından biri de kadere iman etmek değil midir? Hayrın da şerrin de, iyiliğin de kötülüğün de Allah’tan geldiği değil midir?

    Kader, Allah’ın bilmesi, her şeyin O’nun bilgisi altında olmasıdır. Allah’ın ezelden ebede kadar meydana gelecek olayların zamanını, yerini ve niteliklerini önceden bilmesi ve takdir etmesidir. Yani Yüce Allah, olmuş olacak, gelmiş gelecek her ne varsa onları önceden plânlıyor, zamanı gelince de yaratıyor.

    Kader bir ölçüdür, bir miktardır. Bir plandır, bir programdır. Kâinat ve içindekiler, insan ve geleceği her şey Allah’ın takdiri iledir, koyduğu bir ölçüye göredir.
    Kur’an diyor ki:


    “Allah’ın emri biçilmiş bir kaderdir.”
    (Ahzab, 33:38)
    “Biz her şeyi bir kaderle yarattık.”
    (Kamer, 54:49)
    “Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri bizim katımızda olmasın. Ama biz onu ancak belirli bir kaderle/miktarla indiririz.”
    (Hicr, 15:21)


    Kaderin bizimle ilişkisi nasıl gerçekleşiyor? Bizim yetkimiz nereye kadar, yaptığımız işlerde kaderin payı ne kadar?

    Allah Teala insanları yaratmış, onlara diğer yaratıklardan farklı olarak akıl, irade ve güç vermiştir. İnsan, aklıyla ve iradesiyle iyi olanı seçecek, kötü olandan sakınacaktır veya tam tersini yapacaktır.

    İnsanın bu seçme gücüne cüz’î irade diyoruz. Yani kişisel istek, yapma niyeti, yapma eğilimi demektir.
    İnsan bir şeyi yapmak ister, bir şeyi yapmaya niyet eder, birçok seçenek içinden birisini tercih eder, seçer. Allah da, insanın tercih ettiği o şeyi yaratır.

    Meselâ, elimizi kaldırmak istedik, indirmek değil de kaldırma tercihini yaptık, işte o anda Allah elimizi kaldırma fiilini yaratıyor. Çünkü biz kaslarımıza, kanımıza, beynimize, hükmedemiyor, söz geçiremiyoruz. Bu yapma ve yaratma işini Allah yapıyor. Elimizi kaldırdık ve karşımızdaki adamın suratına bir tokat indirdik.

    Tokat vurmayı isteyen kim? İnsan.
    Tokadı, adamın suratına indirmeyi yaratan kim? Allah.
    Burada sorumlu kim? İnsan.

    Yine kolumuzu kaldırdık, karşımızdaki kişinin boynuna attık, ona olan sevgimizi ifade ettik.

    Onun boynuna kolumuzu atmayı isteyen kim? Biz.
    Kolumuzu karşımızdaki kişinin boynuna atma fiilini yaratan kim? Allah.
    Burada sorumlu kim? Biz.

    Demek ki, biz ne istiyorsak, hangi işi yapmayı tercih ediyorsak o işi Allah yaratıyor. Ve biz de yapılan işten sorumlu oluyoruz.

    İşte Allah’ın bu yaratmasının adı kader programının kaza edilmesi, uygulama alanına konmasıdır.

    Allah kâinatı ve kâinat içinde yaşayan bizleri, bizim bedenimizi, kaşımızı, gözümüzü bir plân içine almıştır. Allah, plânladığı her şeyi zamanı gelince yaratır. Ancak cüz’î irademize bakan kısmını boş bir sayfa olarak elimize vermiştir. O boş sayfayı biz doldururuz. Oraya ne yazmışsak Allah da ona göre yaratır.

    Allah dilimizi yaratmış ve dilimize konuşma kabiliyeti de vermiş. Biz kötü söz söylemeyi tercih edince, Allah o kötü söz fiilini yaratıyor ve kötü sözler dilimizden dökülüyor. İyi söz söylemeyi tercih edince de Allah o iyi söz fiilini yaratıyor ve o kötü sözler dilimizden dökülüyor. Kötü söz söyleyince sorumlu biziz, iyi söz söyleyince de sevilen biziz.

    Allah’ın dilimize konuşma özelliğini vermişdir. Fakat biz o dili kullanmada sorumluyuz. İyi söz de söylesek, kötü söz de söylesek... İyi söz söyleyince iyi sözü yaratan, kötü söz söyleyince de kötü sözü yaratan Yüce Allah’tır.
    Allah insana akıl gibi iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, hayrı şerden, doğruyu yanlıştan, faydalıyı zararlıdan, imanı küfürden, cenneti cehennemden ayırt edebilecek irade gibi bir nimet vermiş. Bütün bu birbirine ters olan şeyleri de önüne koymuş ve bunları seçme konusunda insanı serbest bırakmış.
    Demiş ki: “Ey kulum, sen hangisini tercih edersen, hangisini yapmak istersen, Ben onu yaratırım.”

    Kul seçeneklerden birini tercih ediyor, Allah da o fiili, o işi yaratıyor. Niyet edip yapan insan mı sorumlu, yoksa o işi yaratan, var eden Allah mı? Tabii ki, insan… Niye, çünkü isteyen insanın kendisidir.

    “Allah isteseydi, ben o kötü işi yapmazdım, o zararlı yolu tercih etmezdim” denmez. Neden denmez? Çünkü Allah insana akıl ve tercihini kullanma gibi imkanlar vermiştir. İnsan bunları kullanmakla mükelleftir.

    Çalışmayıp tembel tembel yattın, fakir düştün, perişan oldun, sorumlu kim? Sen.
    Güzel bir iş buldun, çalıştın, çabaladın, rahat bir hayat geçiriyorsun, kazançlı kim? Sen.
    İşveren ne yaptı? Senin yaptığın tercihler istikametinde seni değerlendirdi, hak ettiğini verdi.

    Yepyeni bir araba aldın, dümdüz bir yolda giderken, yoldan çıktın, yolun kenarında duran bir kayaya arabayı çarptın.
    Yolu yapanı, biraz sonra gelen trafik polisini, arabayı yapan fabrikayı suçlamaya kalkacak olsan, adama ne derler? Gülerler, değil mi? Çünkü dikkatsiz olduğun için bir tek suçlu varsa, o da sensin.
    Bir de “Zaten bu benim kaderimde varmış” deyip de suçu kadere atabilir misin?

    Veya yolda giderken, hızını artırdın, biraz sonra önünde seyreden arabaya arkadan vurdun. Biraz sonra trafik polisi geldi, kimi suçlu çıkarır? Seni.
    Neden? Çünkü hızlı giden sensin. “Öndeki araba çok yavaş gidiyordu, biraz hızlı gitseydi vurmazdım” diyebilir misin?
    Bir de üstüne üstlük, “Ne yapalım kader bu” deyip sorumluluktan kaçabilir misin?

    Bir başka örnek: Geldin, viraja çok hızlı bir şekilde girdin, arabayı toparlayamadın ve uçuruma yuvarlandın. Az sıyrıklarla kurtuldun.
    Biraz sonra bir adam geldi, dedi ki: “Ben zaten senin böyle yapacağını biliyordum, ben seni yukarıdan gördüm, o hızla virajı alamazdın, mutlaka uçuruma yuvarlanacaktın.”

    Şimdi kalkıp o adama, “Suçlu sensin, sen benim uçuruma yuvarlanacağımı bildiğin için ben bu kazayı yaptım” diyebilir misin?
    Aynen bu misalde olduğu gibi, bir olayın Allah tarafından bilinmesi, bizi o olayın sorumluluğundan kurtarmaz.
    HaKKım heLaL,Sewqim haRam oLsun

  2. #2
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    2.269

    Re: KADERİ SUCLAMAK





    HaKKım heLaL,Sewqim haRam oLsun

  3. #3
    MEX
    MEX çevrimdışı
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Aug 2010
    Mesajlar
    127

    Re: KADERİ SUCLAMAK

    Her sheyi kaderin ustune atib,suclamak lazim deyil.Movzu ucun tesekkurler.

  4. #4
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2010
    Mesajlar
    16

    Re: KADERİ SUCLAMAK

    Kaderinizi suçlayamazsınız.. Bu resmen Allah'a isyan etmek demektir. Bizim örf adetimizde kadere, hayata küfretmek yoktur. Ne geldiyse sabredeceksin, Allah'tan hayılısını isteyeceksin.

  5. #5
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Mar 2009
    Mesajlar
    2.630

    Re: KADERİ SUCLAMAK

    “Ey kulum, sen hangisini tercih edersen, hangisini yapmak istersen, Ben onu yaratırım.”

    EGER BU BELE OLSAYDI BU HEYATDA HEC BEDBEXT INSAN OLMAZDI ,HER KES HER SEYIN YAXSISINI OZUNE ARZULAYARDI VE HAMI DA XOSBEXT OLARDI ..

    HER KES XOSBEXT OLMAQ ISTEYIR ,AMMA BU HER KESE NESIB OLMUR .BU O DEMEK DEYIL KI , 1 INSAN XOSBAXTDIRSE O , YAXSIDIR VE YAXUD 1 INSAN BEDBEXTIRSE DEMEK PISDIR YOX ELE DEYIL ,ALLAH ISTEDIYI QULUNA EZAB VERIR .ESAS DA ODUR KI , HER EZABA DOZE BILESEN BUNUNSA MUKAFATINI GEC YA TEZ MUTLEQ ALIRSAN .
    O QEZALARDI ,UMUMIYETLE YASANANLARI YASAMALIYIQ KI , YASAYIRIQ DA . BU ALLAHIN ALIN YAZISIDIR.
    HER 1 INSAN UCUN OZEL YAZILMIS YAZI .

    BIZIM ETMELI OLDUQUMUS SEY HER HANSI BAS VERMIS HADISEDE KIMISE GUNAHGAR BILMELI DEYILIK .SADECE YASANANLARDAN NETICE CIXARTMALIYIQ VE HER NE OLURSA OLSUN DOQRU DUZGUN OLANINI ETMELIYIK . .

    QALAN BUTUN YAZILARINLA RAZIYAM . TESEKKUR MOVZU UCUN HER KES OZUNE AID OLANINI GOTURE BILER .

  6. #6
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    2.269

    Re: KADERİ SUCLAMAK

    Basımıza gelen iyi seylerde Allaha sükretmeli, basımıza gelen kötu olaylarda da sabretmeliyiz suclu aramamalıyız..Basımıza gelenlerin iyisi de kötüsü de Allah'tan geliyor
    HaKKım heLaL,Sewqim haRam oLsun

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.