Dost Ülkeden Bir Barış Hikayesi!
Özellikle Azeri dostlarımıza bir hikaye anlatmak isterim: 1919-1923 arası Türkler'le Yunanlılar arasında geçenleri bilirsiniz. İki ülke tam bir savaş halindeydi. Türkiye'nin batısı Yunanistan tarafından işgal edildi. Daha sonra 4 yıl süren mücadelede çekilmek zorunda kaldılar. Çok kan aktı, bir sürü Türk ve Yunan askeri öldü. İki halk arasındaki o zamanki durum tahmin edersiniz ki tam bir nefretti. 1923'den sonra Cumhuriyet kuruldu. Şimdi dikkat edin; bu savaş ve nefretten tam 11 yıl sonra, Yunan Başbakanı Venizelos, kendisine karşı savaşmış olan Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülüne aday gösteriyor. Birkaç yıl sonra Türkiye ve Yunanistan'ın başkanlığında Balkan Dostluk Paktı imzalanıyor. Kıbrıs gibi birçok "ayırma" girişimine rağmen, 1999'daki Marmara Depremi'nde Türklerin yardımına ilk koşan Yunan kurtarma ekipleri oluyor. Aynı yıl Yunanistan'da yaşanan depremlerdeki kurtarma çalışmalarına Türkler bütün ekipleriyle katılıyor. Bugün ise Yunanistan ve Türkiye üyesi oldukları uluslararası kuruluşlarda birbirlerinin en büyük destekçileri ve Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ndeki en büyük destekçilerinden biri. Karşılıklı ulusal nefret ortamından gelinen yer neresi? Birçok sorunun varlığına rağmen, karşılıklı destek, ortak kültür ve yaşam biçimi. Yani sizin deyiminizle; aşağı yukarı tek millet iki devlet!
Bu barış öyküsünün ışığında Azeri dostlarımızın, Ermeni olayına daha farklı bakmalarını umuyorum. Peki ülkelerindeki Ermeni işgalini kabul mu etsinler ? Hayır! Ama unutmasınlar ki; 1918'de burada da işgal vardı. Fakat bakın bugün ne var ?