Artıq torpağımız, yeməklərimiz, adətlərimiz, rəqslərimiz, musiqilərimiz və s. ermənilərin əlindədir.
Bu videoda ərəb m
Printable View
Artıq torpağımız, yeməklərimiz, adətlərimiz, rəqslərimiz, musiqilərimiz və s. ermənilərin əlindədir.
Bu videoda ərəb m
[b]Sən M
Niyameddin Musayev ifasında - Sənə Qurban mahnısıdır. radioda var.dinleyebilersiniz.
mp3'de yükleyirem bir azdan linkini vererem.
mp3 : [
Emel Sayın - Mavi Boncuk (Aynı müzik)
[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=6IzP0DTWihg[/youtube]
biz bu mahnıyı mavi boncuk diye biliyoruz anel
eskiden ben bunu türk şarkısı sanardım sonra öğrendimki azeri
türklerinin şarkısıymış ama bu ermenilerde çok oldu maşallah
türk kültürüne dair herşeyi sahipleniyolar bi taraftan yunanlılar
türklerin herşeyini bizim diye dünyaya tanıtıyo bi taraftada
ermeniler azeri türklerinin herşeyini sahipleniyo ne kadar
kültürümüzü çalma meraklısıymış bu iki ülke ikiside düşmanımız
ikiside kültür hırsızı aslında sadece kültür hırsızı değiller ellerinden
gelse herşeyimizi çalacaklar ama neyse
Sahiplenmezsek çalarlar tabii. Biz cıstak cıstak gavurun disko müziklerini dinlemeye herşeyimizi onlara benzetmeye çalışmaya devam edelim ki yarın bigün bizim türkümüzü alıp bunu bizim dedelerimiz yapmış çalmış söylemiş dediklerinde biz de onları alkışlayalım değil mi. Biz bu durumdaysak bizden sonrakilere Allah yardım etsin.
ooooooooooooooooooooooooooooof of.
Duzelmez :yox:
Biz ortada bırakırsak hırsızlar çalar tabi.Allah yardımcımız olsun.
Amin..Alıntı:
TURAN_TURK Nickli Üyeden Alıntı
Aslında bu eserin haklarını yasal olarak kim elinde tutuyorsa, telif haklarının işletilmesi için Nacy Ajram'ı ya da başkalarını mahkemeye verebilir. Ve eğer ispatlayabilirse, inanılmaz paralar kazanabilir. Yani bu tür şeyler için bizim üzülmemiz yerine, eser sahiplerinin mahkemeye başvurması gerekir.
Eğer parçanın bir sahibi yoksa (anonim halk şarkısı), o zaman da, örneğin Azerbaycan Kültür Bakanlığı mahkemeye başvurabilir ve halk şarkısının haklarını koruyabilir. Tabii anonim eserlerin 'ispatlama süreci' daha uzun sürer.
Her şey bizden çalınıyormuş hissine kapılmayalım. Bizimkilerin nelerden 'esinlendiğini' az çok hepimiz biliyoruz. Türkiye'de söylenen bazı parçaların da aşırma olduğunu hepimiz biliyoruz. Bizimkiler de başka ülkelerden bazı parçaları alıp majörlerini minör yapıp hafif oynamalarla yeni parça diye yutturuyorlar. İnanın o kadar çok ki... Azerbaycanlıları bilmiyorum, ama bizimkiler bunu sık sık yapıyor. (Müzisyen yönümle söylüyorum)
Sadece müzik değil... Kitap türü şeylerde de benzer durum söz konusu. Bir eseri alıp yaşandığı ortamı, olayın akışını, karakterlerin yapılarını vs vs vs değiştirirseniz, yeni bir eser (yani melez bir eser) çıkarabilirsiniz. Üniversitelerimizde bile benzer yöntemlere başvuranlar... Tabii bazıları yakayı ele veriyor. (Yayıncı yönünle söylüyorum)
Hatta... şimdiler de TV dizilerine bakın... Hem birbirlerinden 'esinleniyorlar' hem de yurt dışındaki film ya da dizilerden 'esinleniyorlar'. Seda Sayın'ın dizisi resmen 'Witney Huston'un 'Bodyguard' filmi değil miydi?
Türkiye'deki bir şekerleme şirketi, (sanırım) Almanya kökenli bir şirketin bütün ürünlerinin neredeyse birebir benzerlerini çıkarıyor Türkiye'de. Hatta o şirketin dünyaca ünlü rengini (mor) de kullanıyor. Öyle değil mi?
Sonuçta... bizler de başkalarının eserlerinden yararlanıyoruz... Eskilerde 'birebir' yapardık bunu, ama artık 'kısmi' kullanıyoruz. Yani eserin tamamamını değil, bir kısmını kullanıyoruz. Demek ki, Nancy Ajram ya da parçayı Azerbaycanlılardan kim 'oğradıysa' hele de profesyonel oğru değilmiş... Çaldın, bari hepsini çalma... Nasıl olsa ortaya çıkacağını bilememişler budala hırsızlar.
Neyse... çalmamak... başkalarının haklarına saygı... sanırım en azından korsan CD almamak ve kullanmamakla başlar. Bunu şimdi yapalım... Yasal olmayan yollarla üretilmiş CD'lerimizi şimdi çöpe atalım... Çalmak günahtır... öyle değil mi?
Selametle