Toksin savaşçıları: Lahana, soğan...

Vücudun detoks mekanizmasını güçlendirmek için lahana, soğan ve sarımsak yiyin, bol temiz hava alın.

Toksin deposuyuz..

Şehir yaşamında vücut toksinlerle yükleniyor. Bu da bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Vücudun detoks mekanizmasını güçlendirmek için lahana, soğan ve sarımsak yiyin, bol temiz hava alın.

Sık sık hastalanıyor, hayattan zevk almıyor kendinizi halsiz ve yorgun mu hissediyorsunuz? O halde sorununuz vücudunuzdaki toksik maddeler olabilir. Özellikle şehir yaşamında maruz kalınan stres, hızlı tempo, kirli hava, içilen sigara, eksik beslenme vücutta serbest radikal adı verilen toksik maddelerin oluşumunu hızlandırıyor.

Aşırı yükleme olumsuz etkiliyor

Normalde vücudumuzun kendini temizleyen bir mekanizması var. Ancak aşırı yüklenmeler durumunda bu mekanizma yeterince verimli olamıyor ve vücutta biriken maddeler bağışıklığı zayıflatıyor.

Demir ve magnezyum hassaslığı...

Oysa ki vücudunuzu doğru besinlerle destekleyerek hem zinde olabilir hem de hastalıklardan korunabilirsiniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Uzman Diyetisyeni Dr. Esra Güneş, bu durumda vücudu destekleyen A, E, C vitaminleriyle çinko, demir ve magnezyumdan zengin besinler tüketilmesini öneriyor. Lahanagiller grubundan olan beyaz, kırmızı lahana, brüksel lahanası, soğan ve sarımsak tam da bu işe yarıyor.

Bağışıklık sistemi ve doku onarımı için gerekli olan çinko kuru baklagiller, tahıl, yumurta ve yeşil sebzelerde, balıkta bulunuyor.

Vitamin ve mineraller eksik alınırsa ne olur?

Vitamin eksikliğinde organlarda hasar oluşabiliyor. Örneğin yeterince A vitamini alınmazsa gözlerde bozulmalar, cilt yüzeyinde ve bağışıklık sisteminde sorunlar olur. Bağışıklık sisteminin zarar görmesi, kanser, tüberküloz, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıkların nedeni.

Güneşe yeterince çıkılmadığında D vitamini alınmaz ki bu da kemik dokusunda hasara neden olur. Vitamin ve mineraller yeterince tüketilmediğinde sonuçları bir - iki gün içinde değil yıllar içinde görülür. İleriki aşamalarda vücut kendi depolarını tüketip çaresiz kaldığında hastalık olarak ortaya çıkar. Yeterince hayvansal ürün almayanlarda B12 eksikliği görülür. Vücutta vitamin ve mineral açısından eksik olup olmadığı altı ayda bir kan tahlili yapılarak öğrenilebilir.

Oksijen vücutta hücre tarafından kullanıldıktan sonra serbest radikaller oluşuyor ve DNA’ya zarar veriyor. Bu da çeşitli rahatsızlıklara yol açıyor. Özellikle A, E ve C vitaminleriyle bunları destekleyen çinko, demir ve magnezyum alınmalı.

Detoks gerekli mi?

Detoks deyince vücudun kendisini temizlemesini anlıyoruz. Aslında vücut bu işlemi sürekli olarak kendi kendine yapıyor. Eğer vücudumuzda detoksifikasyonu sağlayan enzimlerde yetersizlik ya da işlevlerini yapamama durumu varsa dışardan destek gerekebilir. Mesela bol oksijenin olduğu temiz havada yürümek, temiz su içmeye özen göstermek yardımcı olabilir.

Bazı besin öğeleri detoksifikasyonu kuvvetlendirir. Örneğin lahanagiller, soğan, sarımsak bunlardandır. Ancak hiçbir maddenin tek başına detoks sağlayamayacağı nın kesinlikle bilinmesi gerekiyor.

Detoks için vücudun işlevini kolaylaştırmak mümkün. Örneğin böbrek ve karaciğere binen yük azaltılabilir. Sigara, ultraviyole ışınları, katkı maddeleri, işlenmiş gıdalar, gazlı içecekler ve kızartmalar fazla tüketilirse vücuda yük biner. Özellikle kızartma işlemi sırasında kanserojen maddeler oluşu ve bunlar karaciğer, böbreğin yükünü artırır. Ayrıca bu tip beslenme serbest radikallerin oluşumunu sağlıyor. Doğru ve sağlıklı beslendiğinizde ayrıca detoks yapmanıza gerek yok.

Maydanozu sapıyla ye

Detoksta yapılan yanlışlar neler?

Vücuttaki toksinlerin atımı bir taraftan terlemeyle de oluyor. Yeterince spor yapmak terlemeyi kolaylaştırıyor. Ama vücudu naylonlu giysilerle hapsetmemek gerekiyor. Bunlar, terin dışarıya çıkmasını engelliyor ve tekrar vücuda geri emilmesine neden oluyor. Mümkün olduğunca pamuklu, teri çekebilecek şeyler giymeye özen gösterilmeli.

Antioksidan açısından maydanoz çok zengin deniyor. Detoks açısından suyu içiliyor. Doğru mu?
Sebze ve meyveler, pişirme sırasında ısı, ışıkla temas ederse vitamin kayıplarına uğruyor. Eğer maydanozu çiğ tüketebiliyorsanız bu sağlık açısından daha iyi. Ama aşırı tüketmekten de kaçınılmalı. Eğer maydanoz çiğ olarak tüketilemiyorsa suyunu içmede sakınca yok. Maydanoz özellikle saplarıyla birliket yenmeli.

Esmer şeker de masum değilmiş

Doğal yolla beslendiğimizde vitamin haplarına gerek var mı?

Eğer kişinin vitamin hapı almaya değer bir rahatsızlığı ve yaşam biçimi varsa gerekli olabilir. Mesela kadın gebeyse veya çok aşırı kanaması varsa demire, büyüme çağındaki bir çocuksa ve yeterince süt yoğurt yemiyorsa kalsiyuma gereksinimi olabilir.

Çok aşırı tempoda çalışıyor ve yedikleri yeterli gelmiyorsa da kullanılabilir. Bu gruplar dışında dengeli beslenen birinde ek vitamine gerek yok. Kişilerin kendi kafasına göre bu vitamin almasına gerek yok.

Şeker hiç mi yenilmemeli?

Şeker olarak basit şekerleri önermiyoruz. Yani çaya atılan şekerler, misafir şekerleri vs zararlı. Kahverengi ve beyaz şeker arasında kalori açısından fark yok. Pekmez ve reçeli sağlıklı kişiler, çocuklar tüketebilir ama belli miktarda.

Belli yaştan sonra özellikle şeker veya kan yağlarıyla ilgili sorun varsa alınmamalı. Bal, reçel ve ya pekmez tüketiliyorsa günde dört tatlı kaşığını geçmemeli. Yağlar da dört tatlı kaşığını geçmemeli.