Anne baba olmak isteyen çiftler, yanlış uygulanan yöntemler ya da bazı davranışlar nedeniyle farkında olmadan hamilelik olasılığını azaltabilmektedirler. Dolayısıyla çiftler, ilk aşamalarda kısır olduklarını düşünerek daha da olumsuz bir tutum içine girebilmektedirler.

Doğurganlık problemleri olmayan ve korunmayan çiftlerde, anne adayının ortalama her yumurtlama döneminde %20-25 hamile kalabilme olasılığı vardır. Çiftler bilgi eksikliği nedeniyle bu olasılığı farkında olmadan azaltabilmektedirler. İstenildiği halde hamile kalınamamasının başlıca nedenleri; uygun zamanın bilinmemesi, yeterli sıklıkta ilişkinin olmaması ve uygulanan yanlış yöntemler olarak uzmanlar tarafından söylenmektedir.

Çiftler bebek kararına vardıklarında ilk olarak korunmayı bırakmaları gerekmektedir. Korunma yöntemlerine bağlı olarak, üremenin normale dönmesi 0-3 ay kadar sürebilmektedir. Hamilelik şansını artırabilmek için, düzenli bir ilişki düzeni de gereklidir. Normal bir düzende, hamileliğin 1 yıl içinde gerçekleşmesi beklenir. Bu bir yıl sonunda gerçekleşmiyorsa, bir uzmana danışmakta fayda vardır.

Hamile kalabilmek için en uygun dönem, yumurtlama zamanını bilmektir. Düzenli yani 28 günde bir adet gören kadında, yumurtlama zamanı, adet tarihinin 1. gününden itibaren 12-15. günleri arasındadır. Bu günlerde yumurtlamanın gerçekleştiği bir kaç küçük nokta ile anlaşılabilir. Bunlar; kasıklarda hafif ağrı, göğüslerde hassasiyet, vajinal akıntı, vücut ısısının yükselmesi gibidir. Eğer çok düzensiz bir adet tarihi varsa, doktorun önerdiği ilaçlarla düzene sokulabilir. Ayrıca eczanelerden alınabilecek yumurtlama hesaplayıcı kitler de kullanılarak, yumurtlama zamanı belirlenebilmektedir.

Hamileliği kolaylaştıracak ayrıntılar :

Hamileliği planladığınızda 3 ay öncesinden korunma bırakılmalıdır.
Adet düzeni takip edilmeli ve takvim tutulmalıdır.
Yumurtlama zamanında gün aşırı ilişkide bulunulmalıdır.
Çiftler yüksek ısıya maruz kalmamalı ve çok sıcak suyla banyo yapmaktan kaçınılmalıdır.
Yoğun ve yorgun çalışma hayatı düzene sokulmalıdır.
İlişki esnasında krem gibi maddeler kullanılmamalıdır.
Düzenli ve dengeli beslenme uygulanmalıdır.
İlişki sonrası kadın belli bir süre istirahat etmelidir.
Dar ve kalın iç çamaşırı ve giysilerden kaçınılmalıdır.
Kaliteli sperm için iki ilişki arası 48 saat'den fazla olmalıdır.
Yorucu olmamak şartıyla günlük hafif egzersizler yapılmalıdır.
Rahat olunmalı, gerginlikten uzak durulmalıdır.
Sigara ve içkiden uzak durulmalıdır.
Doktora danışılmadan hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.
Östrojen düzeyini olumsuz etkileyen, aşırı kırmızı et ve yağlı yemek tüketilmemelidir.
Televizyon ve bilgisayar gibi elektromanyetik alanlardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

Tüm bunların yanında stres, her şey de olduğu gibi hamilelik konusunda da olumsuz etkiler doğurmaktadır. Gerek aile, gerekse iş ortamlarındaki stres, bu konudaki çalışmaları da ters yönde etkilemektedir. Ayrıca, çiftler arasında 'bebek için bugün mutlaka ilişkide bulunmamız gerekir' şeklinde stres yaratmak ise yine hamilelik açısından sakıncalıdır. Bu stresi gidermek için, olayı kendi akışına bırakmak, egzersiz ve yürüyüş gibi stres giderici faaliyetlerde bulunmak faydalı olmaktadır. Vücudumuzdaki üreme sistemini yöneten tüm hormonların, hem fiziksel hem de ruhsal strese karşı hassas olduğu unutulmamalıdır.