Bizlerin Kur’an ı din ve iman adına yeterli görmeyerek, bazı veliler edinip ardına düşmemizi, ondan medet umarak yardım istememizi, Rabbim bakın nasıl ikaz ediyor.

Araf suresi 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takım velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

Bakar mısınız Allah Kur’an dışından hiç kimseye uymayın, inanmayın diyor ve bizleri dikkat edin, Kur’an a yönlendiriyor. Peki, bizler neler yapıyoruz? Doğruluğundan emin olmadığımız, Kur’an da asla bahsedilmeyen sözlere, hükümlere hiç şüphelenmeden inanabiliyoruz.

Kur’an bizlere, gerekli her konudan bahsettiğini ve ibret almamız için nice örnekler verdiğini söyler. Şimdi yazacağım ayet üzerinde dikkatle düşünmenizi rica ediyorum. Din ve iman adına başka velilere uyduğumuzda, ne olacağımıza ait, nasılda ibretlik bir örnek veriyor Yaratan ve ikaz ediyor bizleri. Aklını kullanan, bu ayetten gereken dersi çıkaracaktır. Kullanmayana sözümüz yok.

Ankebut 41; Allah'ın dışında başka veliler edinenlerin örneği, kendine ev edinen örümcek örneğine benzer. Gerçek şu ki, evlerin en dayanıksız olanı örümcek evidir; bir bilselerdi.


Bu ayeti okuduğunuzda acaba Rabbim ne demek istiyor diye hemen düşündünüz değil mi? Yüceler yücesi Rabbim, bizlere böyle ibretlik ama o kadarda bilimsel örnekler veriyor. Bizler hala Kur’an dışından, Allahtan başka din ve iman adına velilere uymaya devam ediyoruz. Şimdide ayette geçen örümcek hakkında sizlere bilgi vermek istiyorum.

Halk arasında ‘’ KARADUL ‘’ denilen özellikle dişi örümcek, kendisine sevgi ve dostlukla teslim olanları, ağına yaklaşanları, kullanıp yok eden tipik bir yaratıktır. Çiftleşmeden sonra eğer kaçamazsa, eşini dahi öldüren dişi örümceğin evi, en yakın dostuna bile bir felaket yeri olduğu gibi, oraya giren sinekler ve böcekler için de ölüm ağıdır. Yani güvensiz bir yerdir.

Canlı türleri genelde evlerini; sıcaktan, soğuktan, düşmanlardan ve her türlü zarardan korumak için inşa ederler. Oysa dişi örümcek evini; yok etmek, zarar vermek, evine yanlışlıkla uğrayanları dahi yemek için inşa eder. Bu yüzden evlerin en güvenilmezi, örümceğin evidir. Dişi örümcek, cinsel ilişkiye girdikten sonra eğer kaçamazsa, kendi erkeğini de yemektedir. Bu yüzden dişi örümceğin evi bırakın başkalarını, kendi erkeği için bile güvenilmezdir.

Allah’tan başka veliler ( koruyucu dostlar ) edinenlerin durumunu, bu derece önemli bir örnekle bizlere anlatan Rahman, Allah tan başka veliler edinenleri, dişi örümceğin evine sığınanlara benzetiliyor. Bu örnekle sizlerinde tüyleri diken diken oldu değil mi dostlar. Tabi gözlerde perde yok sa, gönüller mühürlenmemiş ise. Birde Kur’an a beşerin sözlerini doğrulamak için, delil arama çabasında değilse elbette.

Allah veliler konusuna dikkatimizi çekmek ve bizleri bir kez daha uyarmak için, bakın neler söylüyor.

(Zümer suresi 3. ayet: Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! Onun yanında birilerini daha veliler edinerek, "Biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz, Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz.)

Artık Kur’an ı anlayarak bolca okumaya, herhalde zaman ayırırsınız sanırım. Bu gerçekleri bizlerden saklayanlar, Rabbin huzurunda hesap vereceklerdir. Hala anlamayanlara da, sözümüz meclisten dışarı demekten başka, ne gelir elden.

Bizler bu ayetleri hiç anlayarak, üzerinde düşünerek okumadığımızdan, Kur’an ın ardından değil, ne olduğunu bilmediğimiz, emin olamadığımız VELİLER in ardından gidiyoruz. İşin ilginci Kur’an la uyarıldığımızda, Kur’an dan yana olacağımıza, velilerin yanında olmayı seçiyoruz. Çünkü Kur’an ile aramıza girilmiş, yüksek duvarlar örülmüşte ondan.

Şunu unutmayalım ki, hesap günü yanımızda hiç kimseyi bulamayacağız ve önümüze açılan tek kitap, sorgu suale çekileceğimiz ortaya konacak yalnız ve yalnız KUR’AN OLACAKTIR. Allah bizleri affetsin.

Kur’an bizlerin yol haritası, rehberi ve güneşi olduğunu Rabbim söylüyor, artık buna inanalım. Birileri Kur’an ı siz anlamazsınız diyorsa, bilelim ki onların bizlerden sakladıkları bir şeyler var demektir. Onları Kur’an a davet edelim, ama bunun için Kur’an ı anlayarak bizler bolca okumalıyız ve üzerinde düşünmeliyiz. Bu yolu ve yöntemi izlememizi öneren, Allah tır bunu da unutmayalım.

Bunu yapmadığımız takdir de, Rahman ın Kur’an da söylediği gibi, yalnız sanıya inanmaya devam ederiz ve aldanırız. Allah bu kitaptan sorumlusunuz diyorsa, bu kitap anlaşılmaz asla olamaz. Bunu söylemek ve inanmakla, Rabbin adaletine saygısızlık yaptığımızı da unutmayalım.

Allah bakın, yalnız veli olarak kimi edinmemizi, ardı sıra gitmemizi ondan yardım istememizi istiyor ve dikkatimizi çekiyor.

Araf 196: "Benim veli'm, o Kitap'ı indiren Allah'tır. O, hayır ve barış seven kulları koruyup gözetir.

Kehf 102: Küfre sapanlar, beni bırakıp da kullarımı veliler edineceklerini mi sandılar. Biz cehennemi bir konuk evi olarak inkârcılar için hazırladık.


Şura 46: Onların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri yoktur. Allah'ın saptırdığı kimse için artık hiçbir yol yoktur.


Casiye 10: Arkalarından cehennem! Kazanmış oldukları da Allah dışında edindikleri veliler de onlara hiçbir yarar sağlamayacaktır. Çok büyük bir azap vardır onlar için.


Aklını kullanana, Kur’an ın ipine sarılana, yalnız Rahman ı veli edinene ne mutlu. Dilerim Rabbimden Kur’an a yaptığımız bu saygısızlığın artık farkında oluruz. Yine dilerim yardım istenecek, ardı sıra gidilecek velinin, yalnız Allah olduğu bilincinde olan, kullarından oluruz.

Saygılarımla. Haluk GÜMÜŞTABAK