6 sonuçtan 1 ile 6 arası

KERBELA FACİASI

  1. #1
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Yer
    Türkiye Cumhuriyeti.
    Mesajlar
    263

    KERBELA FACİASI

    KERBELA OLAYI
    Kerbela günümüzde Irak sınırları içinde yer alan* coğrafi bir bölgedir. Kerbela’yı önemli kılan Hz. Muhammed’in torunu, Hz. Ali’nin oğlu üçüncü İmam Hüseyin’in 680’de Emevi halifesi Muaviye oğlu Yezid’in askerleri tarafından Kerbela’da şehit edilmesidir. Bu insanlık dışı katliam tarihe "Kerbela Olayı" olarak geçmiştir.
    Kerbela olayı aradan asırlar da geçse unutulmayacak kadar derin, anlamlı, öğreticidir.
    Kerbela, iyi ile kötünün, zalim ile mazlumun, lanetli ile kutsalın, karanlık ile aydınlığın hesaplaşmasıdır. İmam Hüseyin burada kutsallığı, mazlumu, aydınlığı temsil etmektedir.
    (*= İmam Hüseyin’in şehit edildiği ve Türbesinin bulunduğu kenttir.)
    KERBELA OLAYI NASIL GELİŞTİ
    Kerbela Olayı’nın kökeni Hz. Peygamberin veda hacı’na ve yazılmayan vasiyetine kadar gider. Bilindiği gibi Hz. Muhammed peygamberliğini açıkladıktan sonra İslamiyet hızla gelişti. Bu gelişme Mekkeli müşrikleri telaşlandırdı. Onlar Hz. Muhammed’e olmadık engeller çıkardılar. Hz. Muhammed bütün bu engelleri aştı. Hz. Muhammed bütün bu müşriklerin, putperestlerin çıkardığı sorunlar ve engellerle mücadelede en büyük yardımı Hz. Ali’den görüyordu. Hz. Ali Peygamberin yanında eğitim almış, İslamiyet’i ilk kabul etmiş ve ayni zamanda Peygamberin kızı Hz. Fatma ile evlenerek Peygamberin soyunun sürdürücüsü olmuştu. Hz. Ali Kuran’da geçen ve onlarca hadiste geçen Ehlibeyt’tendir. Ehlibeyt Hz. Muhammed’in ailesi demektir. Ehlibeyt Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den oluşmaktadır.
    Hz. Muhammed’in Medine’ye hicretinden sonra İslam dini gelişmeye devam etti. O kadar gelişti ki, Mekkeli putperestler bile Müslüman oldular. İşte bu putperestlerin içinde Mekke’nin en zengin kişilerinden biri olan Ebu Süfyan da vardı. Ebu Süfyan ve benzerleri İslam’a Peygambere inandıkları için Müslüman olmadılar. Onlar gelişen İslamiyet’in maddi değerlerine sahip olmak için Müslüman oluyorlardı. Hz. Muhammed bütün bunları görüyor ve ona göre de önlem alıyordu. Hz. Muhammed çok açık bir şekilde kendisinden sonra Müslümanların önderinin (Halifesinin) Hz. Ali olması gerektiğini beyan etmiştir. Ama bütün bunlar hiçe sayıldı. Hz. Muhammed’in vefatından sonra bu eskinin putperest, müşrik bezirganları bir ara geçiş dönemi hazırladılar. Bu dönemde sırasıyla Ebubekir, Ömer ve Osman halife oldular. Daha sonraki dönemde ise Hz. Ali halife oldu. Hz. Ali’nin halifeliği daha baştan engellenmiş ve onun aşağılanması, yiğitliğinin, fedakârlığının basitleştirilmesi sağlanmıştı. Hz. Ali bütün bu oyunlara karşı doğru bildiği Hak yolundan şaşmamış, dünya malına, paraya pula tamah göstermemişti. Hz. Ali kendisine yapılan onca haksızlığa karşın sabır göstermiş, İslam toplumunun içine nifak sokulmasın diye, kan dökülmesin diye insanları doğruluğa davetini sürdürmüştür. Ama ne yazık ki, Hz. Ali’nin bütün bu çabalarına karşın dünya malına tamah gösterenler, gözünü iktidar hırsı bürümüş olanlar bunu anlamıyordu. Nitekim Ebu Süfyan oğlu Muaviye yaptığı bin bir dalavere ve haksızlıkla kendisini halife ilân ediyordu. İslamiyet’i bir iktidar aracı olarak görüyordu. Muaviye Hilafeti de babadan oğula geçecek bir kurum olarak şekillendiriyordu. Muaviye dönemindeki Emevi saltanatı salt Hilafet için değil, aynı zamanda kendi iktidarlarına hizmet edecek bütün din dışı gelenekleri, töreleri, adetleri din adına kurallaştırıyor, kurumlaştırıyordu.
    Hz. Ali ve Ehlibeyt var gücüyle bütün olumsuzlukları gidermeye çalışıyor, insanları gerçeğe davete devam ediyorlardı. Ama Muaviye acımasızdı. Hz. Ali şehit ediliyor, ardından ikinci imam Hasan zehirlettirilerek şehit ediliyordu. Bu arada Muaviye ölüyor, yerine oğlu Yezid geçiyordu. Yezid kendi iktidarı için İmam Hüseyin’i tehlikeli görüyordu. Çünkü İmam Hüseyin Ehlibeyttendir. Yani Hz. Peygamberin torunu, Hz. Ali’nin oğluydu. O, doğruluğun, hakkın, adaletin, gerçeklerin yılmaz savunucusuydu.
    Bu arada Emevi saraylarında din dışı ne varsa din adına meşru gösteriliyordu. Halk isyan ediyor ama Emevilerin kurduğu askeri teşkilat halka göz açtırmıyordu. İşte Küfe halkı da baskılardan bıkmıştı. Küfeliler her gün İmam Hüseyin’e davet üstüne davet gönderip, kendisini halife olarak kabul ettiklerini belirtiyorlardı. İmam Hüseyin engin öngörüsüyle Küfelilerin ihanet edebileceklerini biliyor buna karşın kendi sorunluluğunun gereğini yerine getireceğini söylüyordu. Ve İmam Hüseyin yakın aile çevresi ile Küfe’ye varmak için yola çıkıyordu. Emevi saltanatının sürdürücüsü lanetli Yezid bu durumu haber alıyor ve önüne engeller çıkarıyor, onu öldürmek için planlar kuruyordu. Yezid ve taraftarları Küfelilerden Hz. Hüseyin taraftarlarını baskı altına aldılar. Bazılarını ise rüşvetle ve çeşitli vaatlerle İmam Hüseyin’den bağlılıklarını vazgeçirdiler. İmam Hüseyin’in ailesi yaklaşık 70 kişiden oluşuyordu. Buna karşın Yezid’in ordusu ise binlerce kişiden. Yezid’in komutanları, İmam Hüseyin’e Yezid’e biat etmesini ve böylelikle onu bırakacaklarını söylediler. İmam Hüseyin asla zalime biat etmeyeceğini, boyun eğmeyeceğini ve gerekirse bunun için şehit olacağını defalarca tekrarladı.
    İmam Hüseyin dediği gibi yaptı ve Yezid’e biat etmeyerek, onurlu bir şekilde direnerek şehit düştü.
    Kerbela Olayı İslam’da safları netleştirmiştir. Zalime asla biat edilmeyeceğini göstermiştir. caferilik inancında Kerbela Olayı büyük bir öneme haizdir. caferiler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, adları ne olursa olsunlar, Hz. Hüseyin’e bağlıdırlar. Onun için oruç tutarlar, yas tutarlar. Onun çektiği acıları bir nebze de olsa hissetmek için çile çekerler. caferiler sadece yas tutarak İmam Hüseyin’i anmazlar. Aynı zamanda ondan her defasından bir şeyler öğrenirler. Dünya döndükçe, insanlar varoldukça Kerbela unutulmayacak

  2. #2
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    2.201
    paylaşımın için teşekkürler arkadaşım.....

  3. #3
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Yer
    Türkiye Cumhuriyeti.
    Mesajlar
    263
    AŞURENİZ MÜBAREK OLSUN...BİLİNDİĞİ GİBİ HZ.HÜSEYİN VE ONUN 70 KİŞİLİK ASHABI AŞURE GÜNÜNDE LANETLİ YEZİT VE 70 BİN KİŞİLİK ORDUSU TARAFINDAN ŞEHİT EDİLDİ...VE AŞURE GÜNÜNDE GÖKTEKİ MELEKLER BİLE RESULULLAHIN YASINI TUTAR. MATEM GÜNÜNÜZ KABUL OLSUN..

  4. #4
    Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Mesajlar
    45
    emeviler islamın yüz karaları...
    kardeş ülke azerbeycan

    AnTiMASKe/Türkiye
    msn&mail:[email protected]

  5. #5
    Moderator
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Mesajlar
    2.721
    yazıların üçün teşekkürler zafercan, men de bir şeyi elave etmek isterdim her il Aşura gününde Azerbaycanda talesimiyali uşaqlara yardım meqsediyle könüllü insanlar qan verirler bu çox savab bir işdir gelin biz de her kesin yaşaması üçün seferber olaq çünki her bir insanin yaşamaq haqqı ve arzusu var !

  6. #6
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    4
    İslamiyetin doğduğu günden beri münafıklar dinimiz ve inananlarra birçok işkence ve zorlamalarda bulunmmuşlar. ama biz ne yapıyoruz şimdi avrupalılaşmanın peşindeyiz. en kolay örnek istanbul sokakları artık farklı kıyafetli gençler açık saçık kızarla doldu haya kalmadı hergün bir erkek başka bir kızla geziyor. mahrem ve namahrem kavramı kalmadı bunlar bizim toplumumuzun genel kültürümüzün değiştiğini bozulduğunu ifade etmektedir. ALLAH (c.c) kul azmadıkça azap vermez. ama sonumuz hayırlı değil. Allah sonumuzu hayır etsin...

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.