I
Anaların giyimi kuşamıdır güz

II
Sevda koksa güleç rüzgar
Bağbozumunu hatırlarım
Yangındır menevişin güney üzümleri
Bir damla gözyaşı
Reçine kokar derisi

Güz hüzündür
Ölmektedir tanrıçanın sevgilisi
Güz büyüdür
Aşkların temeli

Giremem derelere ölü yapraklardan
İçli şarkılar söylerim
Serince ve yanıktır güz armudu
Aylak uçar incir kuşları

Bırak küfeleri elveda çek
Yüreğimizi del’etsek ne
Ah kıramayız derisini üzümün
Gel bağda buluşalım
Koşalım dağlara koşalım

Ayrılık dörtlükleri okusun arpacık
Sen sevdamızdan konuş
Görmezden gel doğan güneşi
Al giyinsin, güz kuşansın
Çocukluğumun sevgilisi

III
Güz yeli savuruyor da eteğini
İç giysileriyle dolaşıyor pamuk tarlası

Kızların dudak rengidir güz

Ergenlik çağıdır bu tarlalarda
Az aralasa göğüslerini
Çözülüp düşüyor gelinliği

Kapışıyor kuşlar menevişlerin
Kan kırmızı sutyenlerini
Üşür düşler dal arasında
Lekeli şalvarı mı unutkan kızın
Tarçın renkli dere taşları

Kızların eksilen şeyleridir güz

Musa Öz