Sayfa 1/2 12 SonSon
16 sonuçtan 1 ile 10 arası

Kendi Şiirlerim

  1. #1
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129

    Kendi Şiirlerim

    İsyan...

    Aşkının güneşinde güzelleştir duygunu,
    Sen her zaman sev onu, etme sakın kaygını,
    İki köpek uğruna unutma sen saygını,
    Sevgin üstün çıkacak bekleyeceksen eğer.

    Sevsen de sevilsen de bırakma hiç gardaşı,
    Etrafına iyi bak, gör asıl sırdaşı,
    Sevdiğine laf atan şerefsiz arkadaşı,
    Unutma, ispatla ders alınacaksa eğer.

    Nasıl yürek yanmasın, sevdiğin yad ellerde,
    Dedikodu bitmez ki, kötülük var dillerde,
    Mertlik yanıp kül olmuş, gider azgın sellerde,
    Fırsat verme namerde sıra sendeyse eğer.

    Niye karlı sanırsın büyük dağların başı,
    Heybetinde sır gizli vardır sabrının taşı,
    Zoru gören namerdin gözünden akar yaşı,
    Sen kolay yıkılmazsın, yüreğin taşsa eğer.

    Yalnız kalacaksın hep, bu yürekle bu yerde,
    Sabır elinde ise çare vardır her derde,
    Damlayacak bu yolda alnından kan da ter de,
    Verecek tek canın var, sonu ölümse eğer.

    Namertleredir sözüm, mertliği aşırdınız,
    Yürekliler tükenmez, görünce şaşırdınız,
    Mustafa’nın sabrını sonunda taşırdınız,
    Elbet susacağım ben, bir gün ölürsem eğer.
    [
    [

    [

    [

  2. #2
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    Sevdasını Arayan Adam

    Sevdamı kaybettim gecenin karanlığında
    Sevdamı kaybettim seni kaybettiğim anda
    Aramaya çalışıyorum yalnızlığın eşiğinde
    Ararken sessizliğin içinde buluyorum kendimi
    Ürperiyorum ıssız dar sokaklarda
    Yalnızca dolunay var boş karanlıkta kendini belli eden
    Ve yüksek binaların arasındaki çıkmaz sokaklar
    Ben ise kaybettiğim, özlediğim sevdamın peşindeyim
    Bu sessizlikte güzellikler umuyorum beni aydınlatan
    İlerliyorum kimisi yanmayan kimisi ışıldayan sokak lambaları eşliğinde
    Bir ses duyuyorum karşı karanlığın içinde
    İlerlerken görüyorum rüzgarın kovaladığı gazete parçasını
    Ve anlıyorum benden başka her varlığın birlikteliğini
    Yan yana dizilmiş binalar, sokak lambalarıyla uzayıp giden yollar...
    Bir ben yalnızım
    İsyanlardayım yalnızlığıma
    Ve savruluyorum uçsuz bucaksız diyarlara.

    Sevdamı kaybettim kurak çöllerde
    Yüreğime saplanan hasretinle, unutmak istiyorum susuzluğu
    İsyan ediyorum sensiz geçen her dakikaya
    Kavrulan topraklarla yanıyor ayaklarım
    Ve su istiyor çatlayan dudaklarım
    Ne bir damla suda gözüm var ne de bir parça rüzgarda
    Seni arıyorum yalnızca
    Uzaklardan gelen bir bulutla
    Yağmur olup aksan bu diyarlara
    Her damlanda sevgiyi anlatsan bu adama
    Her damlanda varlığını ve yokluğunu
    Avuçlarımda biriktirsem damlalarını
    Kana kana içsem seni
    Yüreğimi yakan hasretine seni anlatsam
    Ama sen gelmiyorsun
    Ve savruluyorum uçsuz bucaksız diyarlara

    Sevdamı kaybettim dört duvar arasında
    Bekliyorum güneşe hasret odamda
    Anlıyorum savrulduğum yolların hayal olduğunu
    Düşüncelerim bir sual olup çıkıyor karşıma
    'Nerdesin sevdayı sevda yapan yar? ' diye haykırıyorum boşluğa
    Sesimin yankıları dönüp yüzüme çarpıyor bir tokat gibi
    Kapımı çalarsın diye bekliyorum son bir umutla
    Ve gelsen diyorum içimdeki kimsesizliği silercesine
    Boynuna sarılsam hiç gitmemişsin gibi
    Ama yoksun
    Hayalin kaldı bu adamın içinde
    Hani şiirler söyleyecektik gözlerimize bakarak
    Hani sevda kokan türkülerle haykıracaktık hayata
    Ben bu sözlerle yaşıyorum işte
    Ve yokluğun gibi ağır olan bu acıyla.
    Kırmızı bir gül misali sana olan aşkım
    Bahar kokan saçların kadar da uzun ömürlü.
    Ey yıllardır bin bir umutla aradığım nazlı yar!
    Artık bu acıya boyun büküyorum yokluğunda
    Gözlerim doluyor yine
    Ağlamak istemiyorum her zamanki gibi
    Ancak yeniliyorum göz yaşlarıma
    Ve kan damlıyor gözlerimden
    Mezar olacak seni kaybettiğim bu oda bana
    Sensiz gideceğim melekler eşliğinde
    Bir daha dönemeyeceğim asla
    Ve yokluğunla yok oldu bu adam
    Sonunda bende yokum senin olmadığın dünyada
    Artık savrulamıyorum uçsuz bucaksız diyarlara...
    [
    [

    [

    [

  3. #3
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    Sessiz Ağlayış

    Boğazımda gizlice düğümlenen dertler,
    Yüreğimden kopup gelen sessiz haykırış,
    Suskunluğumun verdiği acı bir ürperti,
    Ama hiç bitmeyecek gibidir kimsesizliğim,
    Üzerimden atamayacağım ağır bir yorgunlukla,
    Uzayıp giden sisli bir yoldur ufkum,
    Ve ansızın çıkıp gelen sevgili,
    Ağlamaya hazırmışım meğer.

    Yalnızlığımın verdiği korkular,
    Kim bilir, belkide hiç yaşanmayacak gülüşler,
    Güzellikler ise sır oldu gecenin derinliklerinde,
    Ve hiç yaşanmayacak artık çocuksu anılar,
    Her takvim yapağı
    Geçmişimi silip götürecek derinden.
    Sığmayacak damarlara kan bu bedende,
    Aynalar bile yalan söyler oldu bu aralar,
    Ben miyim yoksa bu?
    Bu ne yoksulluktur mutluluklardan,
    Kabullenmeye hazırmışım meğer.

    Ansızın gelen sıkıntılar saplanıyor derinden,
    Yalnızlık urgan olmuştu kendince
    Boynuma gerilmeyi bekleyen,
    Tekbir tebessüm bile
    Resmini çiziyor çaresizliğimin hayata,
    Uçurumdan sessiz sadasız düşmekmiş karamsarlık,
    Ve kimsenin duymayacağı bir haykırışmış çaresizlik,
    Güneş doğmuyor gündüzlerime,
    Güller artık kokmuyor eskisi gibi,
    Sevmeyi unutmuşum meğer.

    Artık gülüşler yalan oldu yüzlerde,
    Dostluklar ırak kaldı gönüllere,
    Gözümden akan yaşın her damlasında,
    Kaybettim sevdiklerimi ansızın,
    Bunca geçen seneler,
    Göz kırpmasıymış hayatın insana,
    Ve bir damla göz yaşıymış çekilen çile,
    Ağlamakmış meğer dertlerin son durağı,
    Ağlamayı beceremedim derdim çok olsada,
    Ölmeye hazırmışım meğer...
    [
    [

    [

    [

  4. #4
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    Çizdiğim Resmim

    Bir resmim olmalı,
    Uçurumun kenarında olmalıyım o resimde,
    Hava karanlık olmalı ve puslu,
    Bulutların arkasından kendini göstermeli dolunay,
    Işığıyla kaybettiğim sevdamı aramalıyım bir zaman,
    Sessizce mırıldanmalıyım hayata uçurumun kenarından,
    Ve o resimde rüzgar esmeli her zaman
    Kaybolmuş sevgilinin saçlarından
    Baharı getirmeli bana.
    Ve o rüzgar okşamalı saçlarımı, bir yetim severcesine,
    Tek kelime çıkmalı dudaklarımdan,
    “Nerdesin? ”
    Hayat durmalı işte o an,
    Ve yankılanmalı o kelime sisler içinde,

    O resimde
    Çaresizlik olmamalı bedenimde,
    Bir kıvılcım olmalı yüreğimde,
    Bir ümit.
    Her ne kadar karanlık olsa da yaşamım,
    Baharlarımda yaşatmalıyım düşlerimi,
    Her ne kadar umursamaz ve katı gözüksem de o resimde
    İçimdeki çocuğu yaşatmalıyım her daim.

    Bir sır olmalı sevdam o yerde,
    Kışı bitmemiş dağlarımdan almalıyım isyanımı,
    Haykırmalıyım sabahı olmayan kör karanlığa,
    Ve o resimde ay şahit olmalı sevgime,
    Tebessüm olmalı yarı hatırladıkça yüzümde,
    Ama yere bakmamalı gözlerim,
    Başım her zaman dik olmalı,
    Göz yaşlarım düşerken
    Balyoz gibi vurmalı toprağın bağrına damlalar.
    Ve sonsuza kadar beklemeliyim öylece
    Gelmeyecek olsa da sevilen o resimde…
    [
    [

    [

    [

  5. #5
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    Bugün

    Canımda bir sevdiğim var,
    Atamam ben onu bugün,
    Çıkıp gitse sevdiğim yar,
    Çatamam ben ona bugün.

    Bu sevdaya canım verdim,
    Yollarına güller serdim,
    Bu sevda ki benim derdim,
    Susamam ben zira bugün.

    Kurşunlara yürek açtım,
    Ölüm varken seni seçtim,
    Senin için serden geçtim,
    Satamam ben aşkı bugün.

    Ağlamayın dostlar sakın,
    Gülmeyi unuttum bakın,
    Gözümdeki yaşlar akın,
    Tutamam ben sizi bugün.

    Mustafa’ya ettin nazar,
    Dertlerin hep kuyu kazar,
    Benim için varsa mezar,
    Yatamam ben burada bugün.
    [
    [

    [

    [

  6. #6
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    Gülüm

    Kaderimde varsa ayrılık eğer,
    Boynum kıldan ince, çekerim gülüm.
    Ne çok acı çektim uğruna meğer,
    Derdime dert katar, giderim gülüm.

    Sahte gülüşüne ne çok kanmışım,
    Ne bilirdim asıl o gün yanmışım,
    Beni deli gibi sevdin sanmışım,
    Sevdiğime pişman değilim gülüm.

    Kurşun yedim yardan bu hale düştüm,
    Ne haldeyim gel gör, hayata küstüm,
    Bülbül idim gülden selamı kestim,
    Selamsız sabahsız yaşarım gülüm,

    Aşık Mustafa'yım sevilen canda,
    Bir de sabrım vardır son damla kanda,
    Umudum tükenip bittiği anda,
    Kafama kurşunu sıkarım gülüm.
    [
    [

    [

    [

  7. #7
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    Sensizim...

    Bir gün çıkıp gelirsen eğer
    Ellerim titreyecek, sarsılacaktır bedenim yine
    Sana söylememiş miydim güzelim
    Gizleyemezmiş adam gibi sevenler sevdalarını
    Değil aylar, seneler geçse bile.
    Bırak ta olsun artık bu kadar
    Tükenmedi sevdam, yılmadı yüreğim
    Hep seni bekledi bu yorgun adam
    Seni özledi bu çocuksu gönül
    Ve sen yoktun yanımda
    Ağlamaklıydı gözlerim
    Solmuştu geçmişim
    Pusluydu geleceğim
    Sen tozpembe düşlere dalarken güzelim
    Zifiri karanlıktı hayallerim
    Sensizim...

    Ağlardım önceleri takvimi geri çevirdiğimde
    İçi sen kokan anılar gelirdi hatırıma
    Saçı okşanan bir yetim mutluluğu düşerdi içime
    Şimdi ise gözlerimde keder, dudaklarımda acı bir tebessüm
    Eskisi gibi takvimi geri çeviremez oldum
    Yoruldum bu durakta
    Bir türkünün son kıtası kadar ömrüm kaldı hayatta
    Uyku zor geliyor bu aralar
    Ölümü görür oldum gözümü her kapattığımda
    Ölümden korktuğumdan değil be gülüm
    Seni görmeden ölmekti korkum
    Ve mutluluğu bekledim ardından
    Sensizim...

    Sevincime hüzün katan ceylan bakışlı yar!
    Bu can fedadır yoluna bilesin
    Birkaç kahpe acıya satıp ömrümü
    Mutluluk satın aldım sana
    Ben sana tutsağım şimdi
    Çaresizlik zincir oldu boğazımda
    Özlemin ayağımda pranga
    Sensizlik ise demir parmaklık
    Şimdi vakit o türkünün son mısrası
    Azar azar can çekişiyorum bıraktığın yerde
    Ecel kapımı çalmadan girdi içeri
    Ve artık gitme vakti geldi bu duraktan
    Bir faydası yok daha fazla beklemenin
    Arkamdan mendil sallayacak kimsem yoktu zaten
    Yalnız geldim, yalnızmış yolculuğum yine
    Son kez seni görseydim diyorum
    Son kez ağlasaydım gözlerine baka baka
    Ve son kez mutluluğun resmini çizseydim zamana
    Haksız mıyım nazlı yar?
    Seninle varoldu bu can
    Yokluğunda kayboldu bu adam
    Sensizim...
    [
    [

    [

    [

  8. #8
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yer
    Turkiye
    Mesajlar
    129
    Kış Hatırası

    Bir yaz aksamı,
    Dolunay çıkmıştır.
    Şehirde yüksek bir yere çıkıp
    Seyredersin dolunayı, yıldızları ve şehri.
    Birde bakmışsın ki seni sabaha götüren hayaller içindesin.
    Akıp geçer aklından Düşüncelerin bir nehir gibi.
    Ve hayallerin etkisindeyken,
    dökülür dudaklarından güzel bir şiiri oluşturan kafiyeli sözcükler.
    Yahut da bir şarkı mırıldanırsın karşı manzaranın etkisiyle.
    Bazen tek başına olmak ister insan orada.
    Bazen de bir can yoldaşı ararsın dertleşecek.
    İşte böyle güzeldir yaz akşamları.
    Aslında mevsimin yaz veya kış olması fark etmez.
    O güzelliğin farkına varmak Önemli olan.

    Kışın farklıdır gönlümde yeri.
    Kış akşamı boş ve sessiz bir sokakta gezersin.
    Hava kapalı olduğundan yıldızları ve ay'ı göremeyebilirsin;
    Ancak pamuk gibi kar yağar üzerine ve hafif bir serinlik çarpar yüzüne.
    İster istemez üşürsün
    ve ısıtmaya çalışırsın ellerini siyah mantonun cebine sokup.
    Başını ise biraz daha omuzlarına yaklaştırır,
    Çenenin altından kar girmemesi için başını hafif öne doğru eğersin.
    Saçlarında biriken karları hissedersin.
    Pardesüne sıkı sıkı sarılmışsındır.
    Yoluna devam ederken sokak lambaları eşlik eder sana.
    Ve karlar üstünde yürürken çıkan sesler.
    Elde değildir etkilenmemek.
    Bu karanlık havada çevrende görebildiğin her yer
    Beyaz bir örtüyle örtülmüştür sanki.
    Zıt renkler birbirleriyle çakışmıştır.
    Karanlık hava ve yer yüzündeki o muhteşem beyazlık.
    Ve ıssız bir sokakta
    Sokak lambaları eşliğinde,
    siyah pardesüsü, gri boğazlı kazağı, siyah kot pantolonu ve siyah botuyla yürüyen sen.
    Zamanla hava hırçınlaşmaya, rüzgar ise şiddetini artırmaya başlamıştır.
    Ve karanlığı ortadan ikiye bölen kurt ulumalarında hissedersin yalnızlığı.
    Kurt yalnızlığı düşer gönlünün derinine.
    İçin ürpertiyle dolar bir an.
    Yinede bilirsinki herşey yalan.
    Sevdanı ararsın zifiri karanlıkta.
    Kim bilir,
    Belki yar belki vatan belki... sevdasıdır.
    Sazın ayrı telleridir hepside.
    Her sevada ayrı bir tat, ayrı bir ezgi.
    Asla ayrılmazlar birbirinden.
    Attığın her adımda tebessümleşen bir yüz vardır.
    Ve sessizliğin ortasında çağlayan gibi akıp giden düşüncelerin.
    Artık eve gitme vakti gelmiştir.
    Kapıdan içeri girersin.
    Bir müddet sonra eline sıcak ve demli bir çay alıp
    Pencerenin önüne geçersin.
    Perdeyi açar ve dışarı bakmak için o buğulu camı görebileceğin kadar silersin.
    Dışarıya baktığında artık hırçın bir şekilde esen rüzgara
    Ve pamukluğunu kaybedip yere iğne saplarcasına düşen kar tanelerine inat
    Sıcak çayını yudumlarsın.
    İçin ısınır.
    Güzel bir romanın içinde bulursun kendini,
    dışarıdaki fırtınanın farkına varamadan
    romanın içinde farklı bir dünyadasındır.
    Ve artık göz kapakların ağırlaşmaya başlamıştır.
    Yeni bir sabahı beklemek üzere
    ve rüyalarınla baş başa kalmak için yatağına gidersin.
    Tüm ışıklar söner.
    Etraf kararıverir.
    Gözlerinin de artık dayanacak gücü kalmamıştır,
    Uykuya geçersin.
    Ve, güzel veya kabus gibi rüyalara dalıp yeni bir sabahı beklersin..
    [
    [

    [

    [

  9. #9
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Jan 2007
    Mesajlar
    2.201
    Şiirlerin hepsi birbirinden güzel emeğine yüregine saglık

  10. #10
    Azeri.net Sevdalısı
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Yer
    İsTaNbUl//TüRkİyE
    Mesajlar
    2.922
    şiirlerin çok güzel ellrine sağlık mustafa


Sayfa 1/2 12 SonSon

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.