2 sonuçtan 1 ile 2 arası

BÜTÜN HERKES OKUSUN...

  1. #1
    Member
    Üyelik tarihi
    Jan 2005
    Yer
    ESKİŞEHİR/TÜRKİYE
    Mesajlar
    67

    BÜTÜN HERKES OKUSUN...

    Tarih: Sal Hzr 21, 2005 6:07 am Mesaj konusu: ERMENİ MESELESİ,

    --------------------------------------------------------------------------------

    Ermeni Meselesi ve Milli Tarih..

    Ermeni soykırım yasa tasarısının Amerika'da tekrar parlemento düzeyinde tartışılmaya başlanmasıyla birlikte ortaya çıkan gelişmeler bu aya damgasını vuran olaylar arasında yerini aldı. Bu meselenin üzerinden ilk başlangıç tarihi üzerinden 100 yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen hala tartışılması ve kabul ettirilmeye çalışılması Amerika'daki Ermeni lobisinin gücünün yanısıra millet olarak tarihimiz hakkında ne kadar bilinçsiz ve pasif olduğumuzu gösterdi.

    Gösterilen tepkilerin niteliği genellikle asıl katliamı Ermeniler'in yaptığını söyleyerek bu konuda başka hiçbirşey yapmamak oldu. Konu üzerindeki yaptığımız ilk hata da burada. İlk olarak konu üzerindeki gerçek bilgileri tarihin ışığında toparlayalım:

    Ermeniler Anadolu'daki en eski kavimlerden biridir. Araştırmalar Urartu'ların Ermenilerin ataları olduğunu ortaya koyuyor. Ermeniler Uzunca bir süre Doğu Roma ve Bizans hakimiyeti altında bulunduktan sonra Selçuklu sultanı Alparslan zamanından Osmanlı zamanının sonuna kadar Türk hakimiyeti altında kaldılar. Bu uzun süreli hakimiyetler zincirinde ortak olan nokta Ermenilerin devletle barışık bir ilişki içerisinde bulunup mimarlık, taş ustalığı başta olmak üzere ticaret, doktorluk vb. mesleklerle uğraşıp refah düzeyi yüksek bir hayat yaşamalarıdır.

    Bu düzenin ilk bozulma belirtileri 93 Harbi denilen Osmanlı-Rus savaşında ortaya çıkar. Rusya'nın Kafkaslardaki yayılma politikası sonucu elinin altındaki Ermeni nüfusu çoğalmış ve Rusya Osmanlı hakimiyeti altındaki Ermenileri kendi tarafına çekmek suretiyle Osmanlıyı zayıflatma ve işgali kolaylaştırma yoluna gitmiştir. Bunun haricinde Doğu Anadolu'da bir Ermeni devleti kurulma fikri Fransa ve İngiltere'nin ilgisini çekmiş ve Ermeniler bir yandan kışkırtılırken diğer yandan da para, silah ve en önemlisi de lobi desteği sağlanmış bir şekilde isyana başlamışlardır.Taşnak ve Hınçak cemiyetlerinin terör organizasyonlarına başlamaları ve Osmanlı Devleti yönetimi içinde Ermenilerin oluşturdukları organizasyonlarla Ermeni isyanı fiilen başlamıştır.

    Asıl büyük Ermeni isyanının başlaması ortamın son derece müsait olduğu, imparatorlukların sonunu getiren I.Dünya Savaşı zamanındadır. Enver Paşa'nın devletin en kaliteli ordusunu savaş yapmadan yok etmesiyle Osmanlıların doğu sınırı adeta savunmasız kalmış ve karışık durumun ortaya çıkardığı bir terör ortamı doğmuştur. Konu hakkında ortaya konan tezler işte bu noktada farklılık gösteriyor. Biz, aklı başında her tarihçinin kabul ettiği tezi anlatalım:

    Osmanlı devleti, Ermenilerin bağımsızlık için terör başlatmaları ve Rus ordusuna yardım etmeleri üzerine Ermenilerin tehcirine karar vermiştir. Soykırıma yönelik bir devlet kararı kesinlikle olmamıştır.Tehcir kararı, Ermenilerin Rus işgali tehlikesi altındaki Doğu Anadolu'dan alınarak Suriye'ye naklini öngörmektedir. Bu kararın insan haklarına aykırı olduğu düşünülebilir. Ancak şu anda bile savaş halinde vatandaşların haklarını kısıtlayabilmek her devletin hakkıdır. Ayrıca devletin güvenliğinin son safhada tehlikede olduğu bir zaman dilimi içerisinde üstelik te zararlı faaliyetlere karışma ihtimali yüksek bir topluluğun tehciri son derece yerinde ve insaflı bir karardır.

    Bunun haricinde Ermeni terör gruplarının faaliyetleri sonucu birçok Türk katledilmiştir. İntikam duygusuyla hareket ederek Ermeni katliamı yapan bazı Türk grupları da maalesef olmuştur. Burada dikkati çeken husus olayların sivil şahıslar arasında geçmesi ve devletin bir vur emrinin kesinlikle olmamasıdır. Bu bir iç savaş olarak nitelenebilir. İki toplum arasındaki bu kan davası da devletin bu iç savaşı kesmek için zarar veren ve olayların nedeni olan Ermeni tarafını doğal bir neticeyle başka bir yöreye nakletme kararı almıştır. Bu nakil işlemi sırasında da intikam hadiseleri ve hastalıklar nedeniyle bir miktar daha Ermeni kaybı olmuştur. Ama bölgede yapılan araştırmalar ve toplu mezarların bize bildirdiği rakamlar sonucu olarak Türklerin kaybının Ermenilerden kat kat fazla olduğunu görürüz.

    Bu olayların arkasından Batıda lobi faaliyetleri hemen başlamış ve abartılı rakamlarla Osmanlı ve dolayısıyla Türkler hakkında bir karalama kampanyası oluşmuştur. Bu rakamlar o kadar abartılıdır ki, kimi yayın organlarında Ermeni kaybının 1.500.000 kişi olduğu öne sürülmüştür-ki bu o zamanki Ermeni nüfusu toplamından fazladır-. Bu yayınların neticesinde "Barbar Türk" imajı iyice pekişmiştir.

    Bu meselenin Ermeniler açısından önemi, vatanını kaybeden bir milletin kimlik bulma arayışı olarak karşımıza çıkar. Çoğu değişik Batı ülkelerinde yerleşik bulunan Ermeniler rahat bir yaşam sürmelerine rağmen vatanlarına olan duygusal bağlarını kaybetmemişler ve bunun sorumlusu olarak ta Türkleri görmüşlerdir. Bu tasarının devamlı öne sürülmesinin nedeni budur.

    Amerika ve diğer devletler için ise yerel politikacıların seçmenlerini memnun etmek için kullanılan bir malzemedir bu tasarı. Amerika'daki bu son durum Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı California ve New York temsilcileri tarafından ortaya atılmıştır. Sadece oy kaygısından ileri gelmektedir bu tasarı. Meselenin ilk başladığı yıllarda Amerika durumun gerçekten Ermenilerin anlattığı şekilde olduğuna inanarak insani yardım çerçevesinde yetimhane ve kolejler açarak Ermenilerin konudaki açıklarını gidermiş, daha sonra da tahkik heyetleri kurarak meselenin içyüzünü belgeleriyle dünyaya açıklama yoluna gitmiştir. Ancak Türkiye'ye gelen Amiral Bristol ve özellikle General Harbord'un yaptıkları inceleme Ermenilerin konu üzerinde haksız olduğunu belgelemiştir.Ermenilerin konu üzerinde tek delil olarak öne sürdükleri,Talat Paşa'nın mektupları olduğu öne sürülen belgelerin de asılsız olduğu ortaya çıkmıştır.Amerika'nın olaylar sıcakken gönderdiği kendi heyetinin verdiği aleyhte rapora rağmen bugün hala bu tasarıyı gündeme getirmesi de tasarının tutarsız ve samimiyetsiz olduğunu kanıtlıyor. Kirlenmiş bir politik sistemin insan hakları konusunda samimi olması ve tarih üzerinde yargılama yapması da son derece tehlikeli bir oyun.

    Türkler için ise olayın fazla bir önemi bulunmamaktadır. Bu konuda yazılan destekleyici mahiyette kitap ve diğer yayınların sayısı da bunu kanıtlar: Ermenilerin soykırım iddiası hakkında 3285 tane yayınına karşılık bizim yayınımız 12 gibi komik bir rakamda kalmıştır. Halkımızın bu konuda yeterli bilgi sahibi olmamasına şaşırmamak gerek. Zira konu üzerinde araştırma yapması gereken akademisyen ve tarihçilerimiz sınıfta kalmışlardır.

    Bu sorun yanlız Ermeni sorunu için değil diğer tarih konularında da böyledir. Osmanlı arşivleri gibi çok önemli tarihi kaynaklar atıl bir şekilde beklemekte ve devletimiz de bu konuda gerekenleri yapmamaktadır. Tarih konuları üzerinde devlet adamlarımız ve bilim adamlarımızın içinde bulundukları durumu yaşanan şu olay özetliyor:

    Bir tartışma programında konuşmasının sıkıcı olduğu ima edilen Hüseyin Hatemi bir şaka yaparak ilk olarak İsveç'te ortaya çıkan ombudsmanlık müessesesi hakkında ombudsmanlığın İsveç Kralı Demirbaş Şarl tarafından Osmanlı'dan götürülen alim Hamdi Osman Çelebi'nin adının değişmesinden doğduğunu söylese konuşmasının heyecanlı olacağını söyler. Programdaki Mim Kemal Öke de gazetede "geyiği" devam ettirir. Tamamen bir şaka olan bu bilgi, ertesi gün Adalet bakanı, profesör ve gazetelerin de içinde bulunduğu kişi ve kurumlarca açıklamalarda kullanılır.

    Sonuç olarak tarih konusunda okumuyoruz, araştırma yapmıyoruz, merak etmiyoruz. Bugün ülkemizin yaşadığı sorunların çoğunun temeli tarihte yatıyor. İsrail'in 400 yıl önce Osmanlı'nın kullandığı ordu iaşe sistemini bile araştırarak yararlandığı bir zamanda hala popülist ve kısır tartışmalar içerisindeyiz. Sonuç olarak Ermenilerin uğraşmasına hiç gerek yok. Türk'ün Türk'ten başka düşmanı yoktur.

    İbrahim BOZÇAM
    _________________
    TÜM TEK YÜREKLİLİK ZAMANI ÖYLE ZAMANKİ DÜNYAYA EMPARYALİST SİSTEMİN OYUNU HALİNE GELEN GAFİLLERE BU DUYURULUR.......
    KİMSE BU TÜRKİYEYİ YIKAMAZ HİÇ KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ İÇTEKİ VE DİŞTAKİ HAİNLER BÖYLE BİLSİN....
    ATAHAYAT

  2. #2
    Senior Member
    Üyelik tarihi
    Aug 2005
    Yer
    Marmaris
    Mesajlar
    150

    GÜZEL

    ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN ABİ. TEBRİK EDERİM. UMARIM BU YAZI TARİHİNİ BİLMEYEN YENİ KUŞAĞA VE İSMİ LAZIM DEĞİL BAZI ŞEREFSİZ POLİTİKACILARA DERS OLUR. ADAMLAR ÖZELLEŞTİRME DİYE PARA ETSE NEREDEYSE ÇIKTIĞI DELİĞİ SATACAK. KUSURA BAKMA BİRAZ AĞIR OLDU.
    Selam olsun damarında Türk kanı taşıyan herkese. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.