10 sonuçtan 1 ile 10 arası

Sustum! (çok özel şiirler)

  1. #1
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12

    Sustum! (çok özel şiirler)

    • .




      SESLİ YORUMLARI dinle


      [

      [



      Sustum!


      "Herkes konuştuğunu yazar,bense sustuklarımı"


      Herkesin konuştuğu bir dünyada
      ben sustum!
      ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
      kendimle konuşuyorum şimdi yalnız...
      yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime
      kimse duymuyor...

      Sustum!
      Bin ah sürüp dudaklarıma
      ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
      sustu benimle deniz,
      sustu deli dalgalar, sustu martılar...
      umutlarımı sarıp rüzgarlara
      uzaklara savuruyorum her gece
      yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne
      kimse görmüyor...

      Sustum!
      Tam acılarımı haykıracaktım ki,
      sustum
      ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
      bir çığlık kanıyor demedim, en derininde yüreğimin...
      içimdeki volkanları boğarak sustum!
      açmadım kimselere yüreğimi
      hançeri sadece kendime sapladım
      sapladım ve sustum!
      hüznü yüzümde,
      acıları gözlerimde topladım sustum!..

      Sustum!
      sustu dudağımdaki şarkı,
      gözlerimdeki şiir
      yaraları yalayan rüzgar
      sokaklarında kahrolduğum şehir
      gözlerim konuşuyor yalnız!

      Saçı ağarmış hayaller
      nemli kirpiklerle
      bulutlandığında gözlerim
      gökte şimşek olup çakıyorum
      kimse görmüyor...

      Sustum!
      tuz basıp yaralarıma!
      ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
      içinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi
      yaslanıp yalnızlığın duvarına
      gül döküp kalabalıklara her gece
      kimsesiz geziyorum gönül ülkemi
      kimse bilmiyor...

      Sustum!
      tam sevdiğimi haykıracaktım ki, sustum
      sustu benimle gök, sustu dağ, sustu toprak
      acılar konuşuyor şimdi yalnız
      yaralı gönlümün sızıları konuşuyor
      tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir
      atıyorum uçurumlardan
      kimse görmüyor

      Ne zaman
      dudaklarından öpmeye kalksam hayatı
      saçlarını koklasam rüzgarların
      içimde incecik bir sevgi ürperiyor
      sarı hüzünler dökülüyor gönül bahçeme
      gelmiyor beklediğim bahar
      yaralar merhem tutmuyor
      gözyaşı olup dökülüyorum kaldırımlara
      kimse silmiyor
      yağmur dinmiyor
      sevdiğim bilmiyor

      Sustum!
      sustu benimle sarı sabır,
      sustu hasret, sustu zaman
      yalnız gözlerimle dokunuyorum hayata
      kimse duymuyor

      Sustum!
      İçimde dalgalar kabardıkça volkanlar gibi
      sustum
      sustu dudağımdaki şiir
      gözlerimdeki nehir
      gönlümdeki yara
      bulutlar haykırdı isyanımı
      şimşekler haykırdı
      sadece ben duydum
      sadece ben

      Ey beşiğini sallayıp boğduğum hayat
      ey kucağımda büyütüp öldürdüğüm sevgi
      yaralar merhem tutmuyor
      geceler avutmuyor
      ben sustum
      acılarım konuşuyor yalnız
      yaralı gönlümün sızıları konuşuyor

      Ben sustum!
      susmuyor yüreğimi kavuran kasırga
      pencereme vuran yağmur damlaları
      susmuyor dışarda inleyen rüzgar
      yıldızlar küs
      ay üzgün
      yağmur dinmiyor
      içimde binlerce şiir kanıyor her gece
      kimse bilmiyor
      kimse duymuyor

      sustum!
      sustu benimle sarı sabır, sustu hasret,
      sustu hayat, sustu zaman
      acılar konuşuyor yalnız
      acılarım konuşuyor
      kimse duymuyor...
      duymuyor...
      duymu...
      duy...


      Nuri CAN

      [

      .

  2. #2
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12
    • .

      .Sesli Dinle


      [


      Ey Dedim Sustum



      Yürüdüm
      yüreğimin yollarına sererek hıçkırıklarımı
      yağmur yağmur tomurcuklara yağdı gözyaşlarım
      en içli sevdalarla beslerken yüreğimi
      duygularımı aşkın denizine düşürdüm
      acılarki zemheri kadar karlı, bir yol gibi uzun
      kimseler görmesin diye
      gözlerimde sel sel taşan yalnızlığı
      kimseler duymasın diye sesimi
      ışık sızmayan bir bodrumun karanlığına gömdüm yüzümü
      ey dedim sustum
      hey dedim sustum
      ah dedim sustum
      vay dedim sustum
      unutsun yollar beni
      unutsun güvercinim

      öldüm
      kirletilmiş gökyüzüne savurarak hayallerimi
      yükleyip cesedimi yüreğimin ağrılarına
      kayboldum korkunç uğultusunda rüzgarların
      acının sevinçle kucaklaşacağı zamanlara saklamak için gözyaşlarımı
      bir yıldızın karanlığa gözkırptığı gecelere bıraktım anılarımı
      dertlerimi denizlere saldım ki; alıp götürsün uzak bir kıyıya gemiler

      Ey hayat kırgınım sana
      hüznüm yırtık gömlek gibi duruyor her gün sırtımda
      kırılgan bakışlarımda hüzün sızıyor aynalara her gece
      ne kimselere anlatacak bir öyküm var, mutlulukla başlayan
      ne de bir sevinç, gözlerimde bahar yeşili umutlar taşıyan
      suların ötesinde bir çiçek büker boynunu her akşam adı gül
      kokusu gül, rengi gül, gözyaşı gül, iki gözü iki çeşme
      mutsuz, avuntusuz ve suskun

      dudağında yitirdim şarkılarımı, şiirlerimi o aşkın
      ey dedim sustum
      hey dedim sustum
      ah dedim sustum
      vay dedim sustum
      unutsun yollar beni
      unutsun güvercinim

      ey gecelerinde kahrolduğum hayat
      sokaklarında sırılsıklam ıslandığım şehir
      artık bu yerlere sığamıyorum
      gökyüzünde katar katar turnalar göçüyor sılama
      turnalar gidiyor ben kalıyorum
      uyku tutmuyor geceleri
      yitik düşlerimin gölgesine sığınıyorum
      gölgeler gidiyor ben kalıyorum
      bilki göçmen hiç bir kuş uçamaz kanatları kırıksa

      hasretim ince bir yoldur yangınlara
      kırıldı kendime saklaya saklaya içimdeki gül
      tut ellerimden ikigözüm alıp beni sevinçlere götür
      vefasız dünyanın ihaneti bitirdi beni
      ardına saklanacak gölgemde yok

      sevinçler dağıtırken acılar toplayan bir çardak kuşuyum şimdi
      şimdi ömrüm, saçlarım kadar karlı ve puslu
      hüzünlü bir ırmaktır şimdi yanaklarımda yüreğime akan
      bilki artık hiç bir şey avutmuyor beni
      şefkatine sığındığım sıcak bir kucak bile
      ezilmiş gelinciklerin çığlığında gizledim sesimi ve gözyaşımı
      kırların ürperişi gibi dökülüyor dudağımda sözcükler
      hıçkırıklar boğazıma tıkanıp kalıyor her defasında
      her defasında dudağımda binlerce şiir kanıyor
      binlerce şiir yanıyor içimde her defasında

      ah yaralı güvercinim
      içime vurma kanatlarını
      ya topla git yaralı kanatlarını içimden
      ya gittiğin yere benide götür...

      kimse aldırmıyor artık sevdalara ah gönül
      duygular mı köreldi? biz mi yetimiz ah!
      acının ve aşkın kesiştiği yerde
      avcıların sarp kayalara sürdüğü iki ceylan gibi kaldık
      tutup kime anlatsak acıyan yanlarımızı
      yaralarımız ağıt olur uçar gökyüzünün boşluğuna

      yüreğimin içini sevgi ile doldurup yakmak geçiyor içimden
      ve savurmak küllerini her sabah seher yellerine
      kurtulmak için prangalardan
      bilirimki, yaşamak saralı bir sancıdır sancıyan yaralara
      ey dedim sustum
      hey dedim sustum
      ah dedim sustum
      vay dedim sustum
      unutsun yollar beni
      unutsun güvercinim

      ah yaralı güvercinim
      yüreğimin ince sızısı benim
      gidiyorum işte
      hep üşüdüğüm bu hayat sahnesınde
      gözlerimde iki yetimlik ah
      gidiyorum
      yolculuklara hüzün rengi veren şiirlerle
      kan rengi şarkılar bırakıyorum kalanlara
      gölgemde yok arkasına saklanayım

      sayki ben hiç ağlamadım, gülmedim
      hiç ateşe tutmadım yüreğimi
      tatmadım sevgiyi, acıyı, ihaneti
      sayki ben hiç doğmadım, yaşamadım, ölmedim

      yokum artık yokumsayın beni
      ölmüş gibi değil, hiç doğmamış gibi


      Nuri CAN


  3. #3
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12

    • Ben Sustum Sen Anlat Dünyaya Acılarımı



      Uzun saçlı ateşlerde yandı hayallerim
      bu yüzden hangi dala tutunsam yapraklar üşüyor
      sonbahara düşüyor gölgem
      devrilmiş ağaçlar gibi duruyor boynum bu yüzden
      tutunduğum bütün dallar kırık
      bütün yollar tutulmuş
      ne yana dönsem deli rüzgar sarhoşluğu
      ne yana dönsem uçurum boşluğu
      bütün mevsimler sonbahar
      bütün ayrılıklar kar
      gelme ey yar
      ey sevdalı mevsimlerin yaralı kızı
      Gülbahar

      Ben uzak dağbaşlarında ürpererek açan papatyayım
      her koklayış bir sancı, her dokunuş bin acı
      hasret bulutları gözlerimde duman duman
      yağmur olur yağarım, sis olur ağarım uçurumlara
      her gece yıldızlarla dertleşirim
      rüzgarlara anlatırım acılarımı
      sulara, ırmaklara, söylerim özlemlerimi
      ve seni sevdiğimi
      kirpiklerimden süzülen damlalar sızlatır yüreğimi
      oturup ağlarım nisan yağmurları gibi...

      Ben uzak dağ başlarında açan yapayalnız bir papatyayım
      söyle ey rüzgarın sesi uçurumlar saklarmı yaraları
      çözülmüşüm, dağılmışım
      ne yana dönsem sonbahar
      ne yana dönsem uçurum yaraları
      şimdi başımda kar
      dalımda rüzgar
      gelme ey yar
      ey yar
      ey sevdalı mevsimlerin yalnız kızı
      Gülbahar

      Dört yanım riya
      dört yanım ihanet
      her gün bir kahpelik vurur beni sırtımdan
      bu yüzden dinmiyor kanaması kalbimin

      Susmak kırgınlıksa
      sustum işte ey yar
      bir dağbaşı ıssızlığı gibi sustum
      yüreğim baştan başa kahpeliklerin isyanında kor

      Gelirsen hüzünlerime gel, özlemlerime gel
      al sinene sar beni
      kirlenmemiş bir sevginin kundağına sar
      acılarımı acılarına kat

      ben sustum sen anlat dünyaya acılarımı ...



      Nuri CAN


      .

  4. #4
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12
    • .

      Sustum ve Gülümsedim..


      Sustum ve gülümsedim..
      bir çığlık kanıyor demedim,
      en derininde yüreğimin...

      Gülümsedim...
      gülümsedim ve sustum...
      içimdeki volkanları boğarak...

      Sustum ve gülümsedim..
      susturarak içimdeki sabır taşını
      hüznü yüzümde,
      acıyı gözlerimde toplayarak...

      Demedim kimselere
      bir çığlık kanıyor,
      en derininde yüreğimin...
      bilirim acının dili olmaz...

      Sustum!
      sadece sustum ve gülümsedim!
      bastırarak içimdeki depremleri...
      hançeri sadece kendime sapladım.
      sapladım ve sustum!...

      Görmedi kimse,
      kimselere göstermedim.
      içime akıttığım gözyaşlarımı...
      öldürdüm,
      ıslatmadan kirpiklerimi...

      Ama ağlamadığım hiç bir çiçek
      konuşmadığım hiç bir yıldız kalmadı
      bu şehrin parklarında...

      İnadına,
      açmadım yüreğimi kimselere
      kimselere ağlamadım, inadına
      hançeri sadece kendime sapladım.
      sapladım ve sustum!...
      sustum ve gülümsedim!...

      Sadece sustum ve gülümsedim!
      boğarak içimdeki dalgaları...
      kıyısız denizler gibi...

      Sadece sustum… sustum ve gülümsedim!...
      gülümsedim ve sustum içimdeki çocuğa!...
      açan çiçeğe, uçan kuşa, gökteki aya!...
      yüreğim kan ağlarken de gülümsedim.
      gülümsedim acılara, ihanetlere…
      gülümsedim baharlara!...
      yağmurlara,bulutlara
      rüzgarlara, sulara
      gülümsedim!...
      gülümsedi!..
      gülümse...
      gülüm...
      gülü...
      gül...


      Nuri CAN


      .

  5. #5
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12
    • Yoktun! Sustum



      Yoktun!
      sustum
      ve susmak kırgınlıksa
      sustum işte
      bir dağbaşı ıssızlığı gibi

      Sustum
      kilitlerimi kapadım sustum
      yaralarımı sardım sustum
      demedim kimselere
      bir çığlık kanıyor
      en derininde yüreğimin!

      Yolcuyum
      uzak
      çok uzaklardan geldim
      yorgunum
      ellerim boş, boynum bükük
      gözyaşı dolu heybemde
      kalbimi alıp getirdim sana
      ayrılıklarla delik deşik kalbimi
      bir şeyimde yoktu başka getirecek

      Dalımda güz türküleri
      koynumda ateş
      seni aradım kentin dar sokaklarında
      yapayalnız
      yorgun
      ve
      yaralı

      yoktun

      Çocuklara sordum ağladılar
      ırmaklara sordum çağladılar

      Çiçeklere sordum boyun büktüler
      ağaçlara sordum yaprak döktüler
      sığındığım kuşlar da uçtu gitti
      bir başıma kaldım ortalarda

      Senki yetim bir bahçede
      bir tomurcuktun hayatın kollarında
      çiçeklerin nazlısı, küskünüydün gönlümün
      bütün gün seni aradım
      yorgun
      yaralı
      ve
      yalnız
      acılı bir yel gibi
      dolaşıp durdum sokakları

      yoktun

      Pınarlara sordum akıp gittiler
      yıldızlara sordum bir bir söndüler
      sigaramı efkâr ettim savurdum gökyüzüne
      sonbahar sardı boynumu yaprak yaprak
      sonra yavaş yavaş bedenime girdi acı
      senden ne bir ses vardı, ne de bir nefes

      Gülüşünü, gözlerini, sesini takıp koluma
      vedalar bıraktığım durakta şiirler okudum
      aklımı yitirdiğimi sanıyordu bakalar,
      acıyan gözlerle bakıyordu herkes

      Sonra gözlerimi,
      ağlamaktan yorgun gözlerimi
      ulaşamayacağım uzaklara yolcu ettim
      kara trenlere mendil sallayarak.
      duygularımı bir vagona kilitleyip
      bin ah sürüp dudaklarıma
      sustum!
      ne kadar susulacaksa o kadar sustum

      ...
      İstedimki,
      kalbinin durduğu yer
      kalbimin durduğu yer olsun...


      Nuri CAN

  6. #6
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12
    • [list:4vzzq4v7]
      Susku


      Susku
      bir çığlık
      yürek içre
      incinmiş bir sözcük belki
      hasret yazılı bir şehirde
      sızı
      sızı
      diken
      diken
      biriken
      dil üzre


      susku
      bir şarkı belki
      sessiz bir tını
      kopuk bir keman telinde
      inim
      inim
      inleyen
      ilmek
      ilmek
      imleyen
      yalnızlığı
      yel üzre


      susku
      hüzün soluklu bir güz
      incelikleri kanayan
      göğüne küs yıldız
      son intiharını kusarken aşk
      gül üzre
      bütün imgeleri kırık ve yaralıdır
      dudağında gizlendiğimiz
      şiir gözlü kız


      ah ben
      acemi ve şaşkın
      çok geç farkettim
      bir ömrü yana yana tükettiğini aşkın
      ve sekerek geçtiğini
      iz
      iz
      duman
      duman
      kül üzre
      suya küs ateşe barışkın


      1992 Ankara


      Nuri CAN
    [/list:u:4vzzq4v7]

  7. #7
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12
    • .



      .

  8. #8
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12

    Re: Sustum! (çok özel şiirler)

    • .




      [list:3j7jlgcy]
      Hadi Susturun Şimdi Susturabilir seniz


      Umuda sarılmayı öğren ömrüm
      güzlere darılmayı
      düştüğünde varolmayı
      yoksa boğulup gidersin hayatın kirli sularında

      kimse anlamadı yüreğine sızan şiirleri
      çizdiğin resimleri ışık sızmayan bir bodrumda
      duvarda asılı duran göğsü kırık bir sazdan başka…

      biri söylesin şimdi ben deli miyim?
      buğulu bir iç çekiş mi şiirlerim havada?
      kimsenin dönüp bakmadığı, okumadığı

      biri söylesin şimdi bir ben miyim,
      yaralı bir geyik gibi acısını emen
      bir ben miyim kayıp şehirlerin
      kayıp sokaklarında arayan yitiklerini
      öyle suskun, öyle kırgın ve yorgun

      Ah yüreğim!
      zebaniler tutmuş yol boylarını
      nasıl geçeceksin bu hüzünle
      hayatın kıldan ince nazlı yollarını
      tutunarak uçurumlara

      ah ömrümün duyulmaz çığlığı
      tutup hangi dağın ardına gömsem sesimi
      oy kerbela’da susuzluğum, oy sarı sızım!
      oy gülde hazan, dilde hüzün
      oy bıçaklanmış ağıtları yüreğimin
      kanayan yaram, sebeb-i çilem

      sustum hep
      sustum!
      sustukça içim kanadı
      acılar kalbime sığmıyor artık

      .../
      hadi susturun şimdi sustura bilirseniz
      göğsümden söküp ateşlere fırlattığım kalbimi
    Nuri CAN

    .[/list:u:3j7jlgcy]

  9. #9
    Junior Member
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    12

    Re: Sustum! (çok özel şiirler)

    • Deli


      Deliyim ben,
      aykırı bir adamım yani,
      ait değilim bu kirli çağa
      istemediğim bir hayatın yamacında
      sırtımda acılar taşıyorum.
      yüreğimin içinde yaşıyorum hep
      tutunduğum dallar incecik,
      kırıldı kırılacak...

      Deliyim ben,
      yalnız ve yorgun
      herkesin acısından pay kaptım.
      sarıp ipek bir mendile kendi yaralarımı,
      içime attım.
      yalnız gülerken insanlar sevdi beni
      ağlarken ağlamadı kimse benimle
      kazandıklarımın yanında,
      yitirdiğim çok şey var hayatımda.
      ne bireysel olabildim ne de toplumsal
      yaşamı sorgulamadan,
      ve hep erteleyerek geçip gitti zaman...
      kendimi ihmal edip,
      başkaları için yaşadım hep...
      şiirler yazdım, resimler çizdim
      ağıtlar dizdim
      yine de kendimsizdim...
      dilimde ertelenmiş sözcükler kaldı
      başkalarının çizdiği yolda gidip geldim bir ömür

      Deliyim ben
      yüreğimde umut,
      gözlerimde tanımsız hüzün kırıkları taşıyorum.
      düşündüğüm hiç bir şeyi paylaşamadım
      düşüncelerim içimde saklı kaldı hep
      sıkışıp kaldım bildiklerim ile bilmediklerim arasında
      bir kelepçe gibi takıp kollarıma yalnızlığı
      sürülerin tuttuğu bir yolda,
      gidip geliyorum öylesine bir başıma
      aldırmadan gözyaşıma...


      Nuri CAN

  10. #10
    Moderlər GLAMOURKA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2009
    Yer
    Germany/Berlin
    Mesajlar
    3.843

    Re: Sustum! (çok özel şiirler)

    super.
    Yollar uzak, mevsim soğuk, hava kar...
    Yüzyüze gelmeden ölmek de mi var..?




Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.1 ©2011, Crawlability, Inc.